16 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Cinsel istismar mağdurunun başvurusu haklı bulundu

Anayasa Mahkemesi cinsel istismar sonucu hamile kalan 18 yaşından küçük çocuğun oluşan gebeliğin sonlandırılması talebinin sürüncemede bırakılması nedeniyle yaptığı bireysel başvuruda hak ihlali kararı verdi.

Cinsel istismar mağdurunun başvurusu haklı bulundu
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Yüksek Mahkeme ayrıca 75 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Anayasa Mahkemesi'nin yayınladığı bir karara göre 3 Mayıs 2003 doğumlu C.Ö.'nün, 23 Aralık 2019 tarihli hastane muayene raporunda 10 haftalık canlı gebeliğinin mevcut olduğu tespit edildi. C.Ö.'nün şikayeti üzerine kendisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla G.E. hakkında 10 Ocak 2020 tarihinde Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. Başsavcılık 4 Şubat 2020 tarihinde düzenlediği iddianameyle şüpheli G.E. hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talebiyle Konya Asliye Ceza Mahkemesinde kamu davası açtı.

YAPTIĞI İTİRAZLARDAN SONUÇ ALAMADI

C.Ö.'nün avukatı 14 Ocak 2020 tarihinde Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosuna verdiği dilekçeyle soruşturma dosyası mağduru başvurucunun 16 yaşında olduğunu, yaşadığı istismar nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, 26 Eylül 2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 99. maddesinin (6) numaralı fıkrası gereğince ivedilikle rahim tahliyesi kararı verilmesini talep etti. Başsavcılıkça aynı tarihte Konya 4. Sulh Ceza Hakimliğinden, C.Ö.'nün rahminin tahliyesinin kanunlara uygun olup olmadığının tespiti ile kanunlara uygun olması halinde C.Ö.'den alınan ceninin DNA profilinin Adli Tıp Kurumunda muhafaza altına alınmasına karar verilmesi talep edildi. Hakimlik 17 Ocak 2020 tarihinde talebi reddetti. Karara yaptığı itiraz da reddedilen C.Ö. avukatı aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurdu.

MANEVİ TAZMİNAT ÖDENECEK

Başvuruyu inceleyen AYM İkinci Bölümü, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme ayrıca C.Ö.'ye 75 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Kararda şöyle denildi:

"Başvurucu hakkında düzenlenen 23 Aralık 2019 tarihli rapora göre başvurucunun on haftalık gebe olduğu tespit edilmiştir. Mahkemeye başvuru tarihinde başvurucu, on haftalık gebelik süresi dolduğundan başvurucunun ancak mahkeme kararıyla gebeliğini sonlandırabilmesi söz konusudur. 5237 sayılı Kanun’un 99. maddesinin (6) numaralı fıkrasında ise kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde süresi yirmi haftadan fazla olmamak üzere gebeliğin sonlandırılabileceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla yargı makamlarının tutumu başvurucunun gebeliğin sonlandırılması imkanına erişmesini engellemiş ve başvurucuya aşırı bir külfet yüklemiştir. Bu durum söz konusu adil dengenin başvurucu aleyhine bozulmasına yol açmış, başvurucunun maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkına yapılan müdahalenin orantısız olması sonucunu doğurmuştur."

Cinsel istismar Anayasa Mahkemesi