Daha güzel ekran daha fazla Aydınlık! 'Umuda ortak ol’ yarışı başladı

Görev Vakfı’nın, milli medyayı güçlendirme hedefiyle başlattığı, "Umut Var Sen de Var Mısın? Umuda Ortak Ol" kampanyası için bine yakın vatansever çevirim içi toplantıda bir araya geldi. Daha güçlü, daha kaliteli ve daha yaygın Aydınlık ve Ulusal Kanal hedefiyle başlatılan kampanyanın yol haritası çizildi, hedefler belirlendi. Toplantıda taşınır, taşınmaz toplam 7 milyon TL bağışlandı. Toplantıdaki ilgi nedeniyle 1 Ocak’a kadar toplanması hedeflenen 25 milyon bağış hedefi Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in “Hedefi 35 milyon TL’ye çıkartıyorum.” sözleriyle büyütüldü. Perinçek, Ergenekon davasında kazandığı 1 milyon TL’yi de kampanyaya bağışladı. Herkes milli medyanın güçlendirilmesi için kampanyaya ortak olmaya çağrıldı. Toplantıda Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Genel Sayman Şehmus Yıldırım Gençer, Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Korkman, Genel Müdür Adnan Türkkan, Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel, Genel Müdürü Osman Erbil, Ulusal Strateji Merkezi (USMER) Başkanı Şule Perinçek kampanyanın önemine ilişkin konuşmalar yaptı.

‘ÇÖZÜMÜN TOPLANTISI’

Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel, kampanyanın önemine ilişkin şunları söyledi: “Büyük umudun ve büyük çözümün kapısında toplandık. Büyük davaların öncülerinin tutumunu almak, Türkiye'deki bütün zorlukları aşmak, Türkiye'yi çözüme kavuşturmak için, normal zamanlardan çok farklı bir zamandayız. Bütün sorunların devrimle, bir üretim devrimi ile çözüleceği koşullardayız. O yüzden bu zamana uygun olağanüstü tutumlar alarak hepimiz bu kampanyaya katılacağız. Bu kampanyanın içerisinde yer alacağız ve yine hepimiz üzerimize düşen görevleri yapacağız.

“Sen de umuda ortak ol. Bu kampanyada destek lafını kullanmıyoruz. Destek farklı bir şey, bu kampanya ortak olmaya, birlikte yapmaya davet ediyor. Bu kampanyaya motor gücü olacak olan kuvveti harekete geçireceğiz.”

‘DEVRİMİN KAPISINDAYIZ’

Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin devrimin kapısında olduğunu belirtti. Perinçek şöyle konuştu: “Erkan Önsel arkadaşımız ‘bir kapının eşiğinde bu toplantı yapıyoruz’ dedi. Evet, geldiğimiz kapı devrimin kapısıdır. 9 yıldır yaşadığımız olayın özeti şu; Türkiye Atlantik duvarlarını yıkıyor. Türkiye Amerika zincirlerini kırıyor. Türkiye sorunlarını silahla çözüyor. Silivri duvarını yıktık. Vatan Partisi'nin kararlı mücadeleleri sonucunda Türkiye o Kürt açılımı, Ermeni açılımı siyasetlerini terk etti ve Amerikan emperyalizminin piyonlarına karşı Türk Silahlı Kuvvetleri harekatlarına başladı. Amerikan darbesini 15-16 Temmuz'da Vatan Partisi'nin ilk kararlı duruşu ve halkın katılımıyla ezdik. “NATO ülkeleri içinde ilk kez Türkiye, Amerika'nın Türk Silahlı Kuvvetleri ve polis içindeki Gladyo kuvvetlerini silahla ezdi. Bir kısmı öldü bir kısmı da hapislere tıkıldı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve son yapılan harekatlar… Türkiye, Amerikan emperyalizminin piyonlarına karşı dünya devletlerinin ve halklarının ön cephesinde silahla mücadele ediyor. “Dünya ölçeğinde değişikliklerin eşiğine gelindi. Devrimin kapısında duran yalnız Türkiye değil, dünya da kapının eşiğinde. Asya çağı yükseliyor, Amerika iniyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin dolar saltanatı yıkıldı. Amerika iç çekişmeler içerisinde. Amerika zenginliğin temsilcisi değil. Şimdi dünya ekonomisinin dünya kültürünün başına geçtiler.

‘DEVRİMİN TOPLANTISI’

“İşte şimdi biz bu toplantıyı bu koşullarda yapıyoruz. Onun için bu toplantı herhangi bir katkıda bulunma, bağış yapma toplantısı değil. Bu toplantı önümüzdeki süreçte geldiğimiz kapıda Türkiye'nin 200 yıllık Milli Demokratik Devrimini tamamlamak, Kemalist Devrimi kesin zafere ulaştırmak, böylece üreticilerin milli hükümetini kurarak geleceğin bağımsız başı dik üreten Türkiye'sini kurmak için ön cephede mücadele eden önder konumunda olan Vatan Partisi önder kadrolarının karar toplantısıdır.

‘CANIMIZLA KURDUĞUMUZ ARAÇLARIMIZ’

“Aydınlık ve Ulusal Kanal 1920’lerden gelen ve yakın tarihte 68’lerden bu yana bizim kanımızla canımızla ayağa kaldırdığımız ve kanımızla, canımızla ayakta tuttuğumuz, sıkı yönetimleri, baskıları, zorbalıkları aşmış, zincirleri kırmış, kendilerini ispatlamış, halkla birleşme araçlarımız. Ve yine Teori Dergimiz, Bilimi ve Ütopya Dergimiz, internetteki organlarımız, onlara eklenen İnci Sözlük, Uludağ Sözlük gibi Türkiye'nin en çok internette izlenen araçları. Şimdi Aydınlık ve Ulusal Kanal’ımızı ve diğer araçlarımızı önümüzdeki dönemin görevlerine göre donatacağız. Ekranlarını renklendirmek, parlatmak, seslerini daha gür çıkartmak. Aydınlık’ımızı Türkiye'nin en ücra köşelerine kadar ulaştırmak, nefesimizi halkımızın bulunduğu her yere kadar ulaştırmak, bu görevle karşı karşıyayız.

‘YAPACAĞIMIZ İŞ ÇÖZÜME ORTAK OLMAK’

O nedenle yapacağımız iş, umuda ortak olmaktır, çözüme ortak olmaktır. Yani herhangi bir şekilde bir şeyi yaşatmak, ayakta tutmak, var etmek falan değil. Büyük kapılara açmak, üretim devrimini başarmak. Size kesin olarak vaat ediyorum. 3-4 yıl içinde Türkiye Üretim devrimini başaracaktır. Tekrar ediyorum, 200 yıllık milli demokratik devrimimizi tamamlayacağız. Kemalist devrimize kesin zafere ulaştıracağız. “Şimdi hep birlikte kolları sıvıyoruz ve harekete geçiyoruz. Hepimiz birbirimize örnek olacağız. Hepimiz birbirimizi teşvik edeceğiz, ateşleyeceğiz. Ve üzerimize düşen görevleri azami bize yakışan ölçülerde yerine getireceğiz. Ben de kendi adıma size hesap vermek bakımından söylüyorum.

‘EMEKLİ MAAŞLARIMIZLA GEÇİNİYORUZ’

Ben ve Şule Perinçek, geçmiş dönemde analarımızdan, babalarımızdan her şeyi bu dava için verdik, görevimizi yaptık. Şimdi de emekli maaşıyla geçiniyoruz. Çok güzel yaşıyoruz. 2 tane emekli maaşıyla hiçbir şikayetimiz yok. Yani bütün sıradan insanlar gibi yaşamanın erdemlerini ve mutluluklarını paylaşıyoruz.

‘TAZMİNAT UMUDA ORTAK OLACAK’

“Benim Ergenekon davasından tazminat olarak Yargıtay tarafından kesinleşmiş kararla alacağım var. Aralık ayına kadar onun sonuçlanmasını bekliyorum. O da aşağı yukarı 1 milyon TL’ye yakın. Bu tazminatı Umuda Ortak Ol olarak veriyorum.”

‘ULUSAL KANAL EMEKÇİLERİ GÖREVE HAZIR’

Ulusal Kanal Genel Müdürü Adnan Türkkan, kampanya ile Ulusal Kanal’da ne yenilikler olacağını anlattı: “İktidara yürüyen Vatan Partisi'nin yayın araçlarını bu yeni dönemin, yeni tespitin koşullarına uygun hale getirme toplantısındayız. Bu bir atılım toplantısı HD yayın için, güzel stüdyo için, güçlü kadro için, her yerden yayın yapmak için, her yere Aydınlık’ı ulaştırmak için, internette ve sosyal medyada milli karargahımızı kurmak için, radyomuzu her araca ulaştırmak için atılım toplantısı. Şimdi önümüzde Ekim, Kasım, Aralık 3 aylık bir görev ve çalışma süresi var. Bu süreçte kanalımızı zirveye taşıyacağız. Aynı zamanda her atılımda büyük mali olanaklar da yaratıyor. Devrimin kapısında görevlerini başarıyla yerine getirebilmesi için yapmamız gerekenleri arkadaşlarımızla çalıştık. Adım adım sıraladık. Birinci hedefimiz HD yayına geçmek. Milli devrimci heyecanımıza, coşkumuza, hedefimize uygun bir ekran yaratmak en önemli mesele. O yüzden ekim ayındaki en önemli hedefimiz HD yayına geçmek. Ulusal Kanal’ın ekranını görüntü kalitesini güzelleştirmek için kamerasından, rejideki aletlerine, mikrofonlarına kadar bütün araçlarını bu yayın formatına uygun hale getirmek gerekiyor. Bu görüntüye ulaşmak için ayrı bir lisans almamız gerekiyor. O nedenle de bu ihtiyaç listesini oluşturduk. Büyük ekranından stüdyo masasına kadar bunları yenileyeceğiz. Ulusal Kanal’ımızı daha etkili bir yayın aracı yapacağız.

‘VERDİKÇE BÜYÜYORUZ’

Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Beyhan Korkman da konuşmasında bu zamana kadar yapılan kampanyaların hedefine ulaştığını hatırlattı ve şu ifadelerle kampanyaya ortak olma çağrısı yaptı: “Yayın organlarımız verdikçe büyüyor. Aydınlık verdikçe ayakta kaldı. Aydınlık’ın internet sitesi günde 500 bin giriş çıkış olan bir mecra oldu. Bu insanlar, Aydınlık’ın internet sitesinde partimizin siyasetleriyle buluşmuş oldu. Aydınlık’ı basılı halde her yere ulaştırma hedefi var. Ulusal Kanal da aynı zamanda verdikçe büyüyor. “Bu atılımla birlikte program, canlı yayın sayısı, haber sayısındaki artışlarla da birlikte hızlıca yükselteceğiz. HD yayına geçip hem kalitemizi arttırıp hem de frekanstaki yerimizi korumak istiyoruz. Şimdi bir atılım sürecine giriyoruz. Önümüzde müthiş bir fırsat var. Hem siyasi hem mali fırsatlar sizlerden de bu fırsata, bu çözüme ortak olmanızı, umuda, ortak olmanızı diliyoruz.”

81 İLE AYDINLIK

Aydınlık Gazetesi Genel Müdürü Osman Erbil, yayın organlarına yapılan yatırımın getirilerine dikkat çekti: “Medya organlarına yaptığımız her yatırımdan sonuç elde ettik. O zaman diyoruz ki yatırıma devam, altyapıya, tekneye yatırıma devam. Gazete okuma alışkanlığı bitmedi ve daha çok üye kazandığımız yerlerde bu üyelerimize kadro haline getirebilmek için Aydınlık’ı mutlaka ve mutlaka günlük olarak arkadaşlarımıza, üyelerimize okutmamız gerekiyor. Yani onları sağlam birer kadro hâline getirebilmemiz için günlük Aydınlık gazetesinin o kişinin bulunduğu, yaşadığı yerdeki bayide olması gerekiyor. Biz bu eksikliği giderebilirsek o zaman parti olarak da siyasal etkimiz çok hızlı bir şekilde genişleyecek.”

‘YAYIN ORGALARIMIZ OLMADAN ETKİ ALANIMIZI GENİŞLETEMEYİZ’

Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel de konuşmasında yayın organlarının propaganda faaliyetindeki etkisine değindi. Yücel şöyle konuştu: “Biz haber merkezlerinde sizlerin mücadelesinden enerji alıyoruz. İyi ki partimiz var diyoruz. Yani yoksulluğun, garibanın derdine çözüm arayan genel merkezimize her gün ziyaret üstüne ziyaretler yapılıyor ve biz buralarda çözüm var haberi yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Çünkü her gün aslında çözümü de gösteriyoruz. Şu anda bir arayış var. Biz bugün yayın organlarımızı güçlendirme kararı alırken bir arayışla buluşma kararı alıyoruz. AK Parti tabanı da Cumhuriyet Halk Partisi tabanı da diğer siyasi partilerin tabanı da bir arayış içerisinde. Sistem partilerinin milleti oyalama, milleti denetim altında tutma olanağı tükendi. “Bu arayışın önüne partimizi ve çözümlerimizi koyacağız. Bunu da yayın organlarımızı göz önüne getirerek yapacağız. Yayın demek, bilgiye ulaşmak demek.

“Aydınlıksız ve Ulusal Kanalsız kaldığımızı bir an düşünemiyoruz. Aydınlık ve Ulusal Kanal olmasa biz ne etki alanımızı genişletebiliriz ne siyasi açıdan mücadele edebiliriz. Dolayısıyla bizim hem müdahale aracımız hem de örgütlenme aracımız Aydınlık ve Ulusal Kanal. Emperyalizm işbirlikçilerinin ekranı netken, devrimcilerin ekranını da net olacak. Yobazın, vurguncunun sesi televizyonlardan net geliyorsa bizim de sesimiz net gelecek. Onlardan geri kalamayız, onları aşacağız. Hatta bizim sesimiz, görüntümüz daha net olacak. Biz sızlanan yakınan bağıran çağıran yayın yapmıyoruz. Çözüm üretiyoruz, yol gösteriyoruz.”