06 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Gelecek tasarımını kim biçimliyor?

Seyyit Nezir

Seyyit Nezir

Eski Yazar

A+ A-

Her şeyi, varsa yoksa parasal büyüme doğrultusunda bir amansız yarışa ve egemenliğe indirgemiş olan kapitalizm, küresel oligarşinin saldırganlığa varan asıl tutkusuyla doğayı tümden tüketmekle kalmıyor, insan doğasını da bozup kendi için biçimlendirme, sonunda silip yok etme programını çılgıncasına canlı cansız bütün varlık ve araçlara yüklüyor. Eskiden, düşünceleri okuyan makine, beyin yıkama yöntemleri gibi konuları işlerdi bilimkurgu yapıtları... Eskiden dediysem, 50 - 60 yıl önce... Çocukluğumuzda... Şimdi ceptelle sürekli meşguliyet, kendini zihinsel ve bedensel yok edişe sürükleniyor beynimiz; yakında doğrudan uzaktan kumanda ile denetim ve yönlendirme başlıyor. Bilimkurgu da yaya kalır, yazılımlar da... Der demez eskiyor her keşif ve bilgi...

EVRENİ DÜNYADAN YÖNETMEK

Mason’ın Aydınlık Gelecek (Yordam Y., 2019) kitabını okurken bir yandan da onunla tartışma notları alıyordum. Yukardaki paragrafı, Postmodernizmin yükselen değerler üzerinden ülkemizde uç vermeye başlaması yüzünden bizim Hegel ve Marx’tan esinlenerek Broy’da Yenibütün Bildirisi’yle karşımıza aldığımız Fransız düşünür Baudrillard’nın bir vargısı üstüne yazmıştım. “İnsan bedeninin gereksiz hale geldiğini” daha o günlerde öne süren Baudrillard, “bugün her şey, varlığın işleyişsel tanımını da bir başına özetleyen beyinde ve genetik kodda toplanmıştır” diyordu (Aydınlık Gelecek’te alıntı, s. 257). Bunun anlamı şuydu: Kimi bilimkurgu filmlerinde bir fanus içinde tüm evreni yöneten salt beyinden bir yaratık, insanlığın yerini alacaktır.

Küresel oligarşi, Yeni Ortaçağ masallarıyla hurafeyi günlük yaşamın her alanına sokma programı doğrultusunda en son bilimsel veri ve teknolojik donanımı da yüklenmiş olarak insanı önce içgüdüsel varlığa geri tıkacak, ardından onu bedensel olarak gereksizleştirecek, 5G ve YZ teknolojisine hükmeden salt beyinlerle dünyadan evreni yönetecekti.

BUYURUN CENAZE NAMAZINA

Gerçekten, dijital teknoloji sayesinde her şey öyle hızlı gelişiyor ki, biz saptamalarımızı yazıya dökmeyi tasarlayamadan Neuralink girişimine dair Elon Musk'ın yeni açıklamaları geldi: NeuraLink’le, beyin fonksiyonlarının nasıl bilgisayar verisine dönüştürüleceği konusunda şirketinin daha önce ileri bir aşamaya geldiğini duyuran Musk, "Bu cihazı takanlar bir anda insanların beynini ele geçirecek değil" diyerek, “cihazı kullanacak olanların zaman içerisinde yapay zekâ ile simbiyotik bir beyne sahip olacağını” savundu. Daha önce, “yapay zekânın tehlikelerine dikkat çekerek insanlığın sonunu getirecek şeyin bu teknoloji olabileceğini” söyleyen Musk, “insan beyninin Yapay Zekâ (YZ) ile bütünleşmesi sonucu üstün bir zekânın oluşturulabileceğini” belirtti. Bedensiz beyin ve yapay zekâ bütünleşmesi...

Buyurun insanlığın cenaze namazına...

'YAPAY ZEKÂ SAĞLIĞA ZARARLIDIR'

YZ karşıtlığıyla işe koyularak beyni ona teslim etme noktasına gelen Musk, günümüzde küresel oligarşinin hizmetindeki nice bilim adamı ve teknokratın tipik öznesiz varoluşunu simgeliyor. “Neuralink teknolojisini kullanan kişiler, bilgisayara bağlanan herhangi bir akıllı protezi, kablosuz olarak düşünceleriyle kontrol edebilecekler. Bilgisayarlar, kablolar, devasa iskeletlere ihtiyaç duyulmadan sadece beyin kontrolü ile pek çok engel aşılabilecek.”

Bu teknik bilgiler verilirken, yanı sıra, “teknolojinin geliştirilmesi, engelli bireyler için umut ışığı olacak; zira fiziksel engele sahip olanlar için yeni ufuklar açılıyor” diyerek, “insansız” bilimsel gelişmeleri “çocuksu heyecanlarla karşılayanlara” pamuk şekeri verilmesi de ihmal edilmiyor.

Öte yandan, art niyetli kullanımlara karşı uyarı da unutulmuyor: “Bu cihaz takıldığında kişinin düşünceleri takip edilebiliyor; daha da önemlisi davranışa geçmeyen, akıldan geçen düşünceler dahi bu teknolojinin radarında... Tabii bu teknolojinin korkulan yönleri de var. Düşüncelerin takip edilmesi ve okunabilmesi fikri kulağa pek hoş gelmiyor.”

İşte zurnanın zırt dediği yer burası... Böylece, “sigara içmek sağlığa zararlıdır” tarzında sözüm ona bir uyarıyla insanlığın canına okumayı ne de güzel meşrulaştırmış oluyorlar.

HEMEN, ŞİMDİ!

Gelecek tasarımını yitiren devrimciler, dünyada olan biteni ve küresel çaptaki yarışı şaşkınlıkla seyrederken, insanlık kendi kıyametini içselleştiriyor. Oligarşi, insanlığın geleceğini hiçlik ve yok oluşta tüketme tasarımını Marx’a karşı Babage’la başlatmıştı. Gelinen noktada tüm aydınlar evrensel bir mahkeme kurarak bu gidişe dur demek üzere insanlığı ayağa kaldırmalıdır.

Bertrand Russel, 1960'larda kurduğu Vietnam Suçları Mahkemesi'yle ABD'yi sanık sandalyesine oturtunca tüm dünyada güçlü bir antiemperyalist dalga yükselmişti. Bugün Küresel Oligarşi için İnsanlık Suçları Mahkemesi kurularak başta Rockfeller, Bill Gates, Elon Musk vb türdeşleri olmak üzere, yanı sıra tüm arama motoru çeteleri sanık sandalyesine oturtulmalıdır. Hemen, şimdi!