Gümüşyeniköylüler yetkililere seslendi: Geçim kaynağımıza dokunmayın

Aydın’ın Germencik ilçesine bağlı kırsal Gümüşyeniköy Mahallesi halkı, meralarının ellerinden alınarak Ortaklar Organize Sanayi Sitesine katılmak istendiğini belirterek, yetkililerin buna izin vermemesini istediler. 300 kişinin yaşadığı mahallenin SİT alanında olduğu için tarlalarını yeterince ekip biçemediklerini de vurgulayan mahalleliler, “Biz sanayiye karşı değiliz. Bu sitenin buraya getirilmesi için 30 yıl önce büyük çaba gösterdik. Şimdi hem deremizi hem de tarlalarımızı kirletiyor. Şimdi de geçim kaynağımız meramız elimizden alınmak isteniyor. Buna izin vermeyiz.” dediler.

KÖYLÜNÜN ÜÇ DERDİ VAR

Vatan Partisi Aydın İl Başkanı Av. Zühre Genişel ve beraberindeki heyet, pazar günü Germencik’in Gümüşyeniköy Mahallesini ziyaret ederek köylülerle kahve toplantısı yaptı. Dert dinledi… Toplantıya Gümüşyeniköy Muhtarı Adnan Kırcı ve Tekin Mahallesi Muhtarı Serdar Korkut ve vatandaşlar katıldı.

Muhtar Adnan Kırcı köylerinin üç ana sorunla boğuştuğunu, bunlara yıllardır bir çözüm bulunamadığını belirterek, “Gitmediğimiz kapı kalmadı. Belediyeye, valiliğe ve ilgili daire müdürlerine gittik. Her seferinde ‘halledeceğiz’ dendi ancak bir türlü çözülmedi. Baş sorunumuz Ortaklar Organize Sanayi Sitesi’ndeki fabrikaların atık suları. Bunlar arıtılmadan Naipli Deresine salınıyor. Eskiden balık tutulan, hatta suyu bile içilen deremiz artık pislik yuvası oldu. Tarla sulamasında kullanamıyoruz. Kokusundan da durulmuyor. Bu suyu kullandığımız tarlalar kuruyor ve çoraklaşıyor. Suyu kirli ve tuzlu… Verimimiz çok düştü. Köyümüz hayvancılık ve tarımla geçiniyor. Üreticilerimiz dert yanıyor. Hayvanlarımızı bile sulayamıyoruz. Artezyen kuyusu da -bölgemiz SİT alanı olduğu için- kazamıyoruz. Buna izin verilmesini istiyoruz. Ya bu fabrikaları sıkı denetleyin ve deremizi kirletmesinler, ya da bize su kaynağı bulun. Ayrıca Organize Sanayi Bölgesinin genişletilmesi için hemen yanında buluna 160 dönümlük mera alanımıza da göz diktiler. Burayı da bir şekilde hallederek sanayi bölgesine katmak istiyorlar. Buna izin verilmemesi için uğraşıyoruz.” dedi.

MERA ALANINA GÖZ DİKTİLER

Vatan Partisi’nin dertlerine çare bulması halinde çok memnun olacaklarını belirten muhtar Adnan Kırcı, mera alanının ellerinden alınması halinde büyük sıkıntıya gireceklerini belirterek bu konuda kendilerine yardımcı olunmasını istedi. Kırcı şunları söyledi:

“Zamanında Organize Sanayi Bölgesinin buraya gelmesi için büyük gayret gösterdik. İstedik ki çocuklarımıza iş sahası açılsın. Ancak bin 500 dönüm arazi üzerine kurulan sanayi bölgesi doldu ve genişlemek istiyor. Ayrıca onun yarattığı sorunlarla da boğuşuyoruz. Ancak şu gerçek ki, köyümüz 300 kişilik ve genişleme alanı yok. Genişleyeceği yerlerde şahıs arazisi, meramız ve Ortaklar-Söke yolu var. Şu haliyle yapacak bir şey yok. Burası bizim yaşam alanımız. Bizim geçim kaynağımız tarım ve hayvancılık. Mera alanı vasfını düşürerek OSB’ye katmak istedikleri yer gerçekten hayvanlarımızın otladığı yer. Buradan vazgeçmemiz imkânsız. Buranın elimizden alınmasını kabul edemeyiz. Bu konuda yasal girişimlerimiz sürüyor. Sizden de yardım istiyoruz.” görüşünü savundu.

‘OSB’Yİ BİZ İSTEDİK’

Ortaklar eski DYP Belde Başkanı Halil Arkın da OSB’nin Söke’ye gitmemesi için 30 yıl önce zamanın İçişleri Bakanı ve Aydın Milletvekili İsmet Sezgin’e ricada bulunduklarını ve köylerine getirdiklerini belirterek, “Biz sanayiye karşı değiliz. Ancak şimdi bunun bütün ceremesini biz çekiyoruz. Oysa tarıma dayalı sanayi kurulsun, bölgemiz kalkınsın istedik. Suyumuzu kirlettiler, şimdi de toprağımızı almak istiyorlar. Meramızdan vazgeçmeyiz. Mera alanının etrafı çitlerle çevrili. İçinde hayvanlar otluyor. Bizim geçim kaynağımız. Çeşitli usullerle elimizden alınmasına razı olmayız. Mera alanına sözde dokunulmaz. Bu konuda sizlerden destek bekliyoruz.

Yıllardır şikâyet ettiğimiz halde fabrikaların arıtma tesislerini de bir türlü halledemediler. Yetkililer geleceği zaman arıtmayı çalıştırıyorlar, gidince de eskisi gibi pisliği dereye salıyorlar. Kimi zaman buralarda kokudan durulmuyor. Ayrıca çevreyi de aşırı derecede kirletiyor. Tarlalarımızdan verim elde edemiyoruz.

Köyümüz toprak kayması nedeniyle 1974 yılında şimdiki ovalık yere taşındı. Keşke taşınmasaydık. Orada rahatımız daha iyiydi. Buradaki otlağımız elimizden alınırsa ne yapacağız. SİT alanından dolayı tarlalara da bir şey ekemiyoruz. Herkesin geçim kaynağı mera. OSB gelsin meramızı elimizden alsın da demedik. Böyle yaparlarsa köye kötülük yapmış oluruz.” Değerlendirmesinde bulundu.

KOMŞU MAHALLE DE KİRLİ SUDAN MUZDARİP

Komşu Tekin Mahallesi Muhtarı Serdar Korkut da derenin kirletilmesinden üç mahallenin muzdarip olduğunu belirterek, “Kokudan durulmuyor. Kirli su tarlalarımızı çoraklaştırıyor. Verim alamıyoruz. Başka da su kaynağımız yok. Bu durum sağlığımızı da tehdit ediyor. SİT nedeniyle artezyen de kazdırmıyorlar. Oysa derenin çıktığı yerde su tertemiz. Sanayi Sitesi’nden geçince kirleniyor. Durumu Valiliğe ilettik. Vali Yardımcısı ile görüştüm buraya da geldi, gördü. İlgileneceklerini söylediler. Ayrıca DSİ yetkilileriyle de görüştük. Bu yıl temizleyeceklerini söylediler. Bekliyoruz.” dedi.

Köylüler “Sanayiye karşı değiliz ancak buna da razı olmayız. Topraklarımızı elimizden almadıkları kaldı. Biz nasıl geçineceğiz. Üretim diyorlar üretiyoruz. Daha ne yapalım. Sanayiye karşı değiliz. Eskiden köyümüze geldi diye seviniyorduk. Şimdi sıkıntısını çekiyoruz. Yetkililerden çare bulmalarını bekliyoruz.” görüşünü savundular.

‘SONUNA KADAR YANINIZDAYIZ’

Vatan Partisi İl Başkanı Av. Zühre Genişel, köylüleri dinledikten sonra, “Hepiniz haklısınız. Üretim ve üretici baş tacımız. Tabi ki üreteceksiniz. Devletin görevi üretime engel olmak değil, ona ortam sağlamaktır. Bu konudaki engellerin kaldırılması konusunda elimizden ne geliyorsa yapacağız. Ne yapılacaksa sizlerle birlikte yapacağız. Kimse köylünün merasını elinden alamaz. Bu konuda da her türlü siyasi ve hukuki desteği vereceğiz. Arkanızdayız. Buna emin olun. Kanunda mera vasfını kaybetme şartları açıktır. Gördüğümüz kadarıyla bu durum burada söz konusu değil. Mera vasfını kaybetmesi için meraya ihtiyaç olmaması lazım. Özelliğini koruduğu için mera vasfından çıkarmamak gerekir. Aksi olursa hukuki mücadelenin yürütülmesi konusunda söz veriyoruz, arkanızdayız.” dedi.