Hazır giyimde istihdam kaybı 63 bini bulacak
TGSD Başkanı Narbay, hazır giyimde yıl sonuna kadar üretimde 2 milyar dolarlık, istihdamda 63 binlik kayıp öngördüklerini söyledi. Narbay, önlem alınmazsa firmaların yurt dışına kaçacağını belirtti.
Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanları Toygar Narbay ve Ümit Özüren, TGSD Başkan Yardımcısı Servet Karaalioğlu ile TGSD Ekonomi Danışmanı Can Fuat Gürlesel'in katılımıyla basın toplantısı düzenlendi. Sektördeki duruma ilişkin bilgi verilirken büyüme ve dönüşüm için öneri ve talepler paylaşıldı.
Torgay Narbay, hazır giyim sektörünün 2025’in ilk 8 ayına ilişkin değerlendirmelerinde çarpıcı uyarılarda bulundu. Narbay, “Hazır giyim güçlü ama kan kaybediyor. Önlemler acilen alınmazsa istihdam ve ihracat kaybı daha da artacak.” dedi.
Narbay, sektörün 2025’in ilk 8 ayında yüzde 6,5 daraldığını belirterek, istihdam kaybının hızla arttığına dikkat çekti. Narbay şöyle konuştu:
“2024’ün ilk 6 ayında 55 bin kişi işini kaybetti, 2 bin 527 şube kapandı. Bugün geldiğimiz noktada tablo daha da ağırlaşıyor. Yıl sonunda üretimde 2 milyar dolar kayıp, istihdamda ise 63 bin kişilik düşüş öngörüyoruz. Son 3 yılda maliyetler dolar bazında yüzde 26 arttı. Kapasite kullanımı azalıyor, iş gücü azalıyor. Firmaların kapanması hızlanıyor, yurt dışına taşınmalar çoğalıyor.
‘İHRACATI TEK GERİLEYEN ÜLKE TÜRKİYE OLDU’
“Bu yılın ilk yarısında dünya hazır giyim ticareti büyürken, ihracatı gerileyen tek ülke Türkiye oldu. Bu çok kritik bir göstergedir. Dünya hazır giyim ticaretinden aldığımız pay 35 yıl sonra ilk kez yüzde 3’ün altına düştü. Kurun enflasyonla paralel hareket etmemesi rekabet gücümüzü zayıflatıyor. Eğer bu tabloya seyirci kalırsak kayıplarımız artar. 2026’da dengelenme olacağına inanıyoruz ama asıl toparlanma 2027’den itibaren mümkün olacak.”
‘BU FAİZ ORTAMINDA REKABET EDEMEYİZ’
“Ağustos ayında beklenti üzeri gelen enflasyon sonrası iş dünyasının eylül ayı faiz indirimi beklentisi 300 baz puandan 200 baz puana revize edildi. Türkiye’de bir firmanın kârlı çalışabilmesi için yüzde 17,5 seviyesinde FAVÖK marjına ihtiyacı var. Oysa yurt dışındaki rakiplerimiz yüzde 3,5 marjla faaliyet gösterebiliyor. Bu faiz ortamında ne yatırım olur ne de sektörümüz rekabetçi kalabilir.”
‘TALEPLERİN SADECE BİRİ KISMEN KARŞILANDI’
Narbay, TGSD’nin 2025 yılı için sıraladığı 10 talepten yalnızca birinin kısmen karşılandığını hatırlatarak şöyle devam etti:
“Biz sektör adına 10 maddelik bir talep listesi sunduk. Bu listeden yalnızca KOBİ’lere verilen 2 bin 500 liralık istihdam desteği hayata geçti. Bu adım olumlu ama yetersiz. Sadece KOBİ’ler için değil, tüm sektör için uygulanmalı. Geriye kalan maddeler acilen devreye alınmalı. Aksi halde firmaların yurt dışına taşınmaları artacak. Bu taşınmalar ucuz üretim için değil, yabancı markalarla rekabet edebilmek için yapılıyor. Yani sektörün sürdürülebilirliği açısından bu önlemler kaçınılmazdır.
HÜKÜMETTEN DESTEK ÇAĞRISI
“Buradan çağrı yapıyoruz. Hazır giyim sektörü hâlâ Türkiye’nin en güçlü ihracat kalemlerinden biridir. Bu gücü korumak ve büyütmek için yeni politikalar şarttır. KOBİ’ler bizim kuluçka merkezimizdir, sektörü onlar büyütüyor. Onlara gerekli destek verilmezse sektör küçülmeye devam edecek. Büyümeyi destekleyecek adımlar atılmazsa elimizdeki gücü kaybederiz. Bu sadece sektörün değil, Türkiye ekonomisinin de kaybı olur. Dünyadaki hazır giyim ihtiyacının büyümesiyle birlikte iç dinamiklerden bağımsız olarak 2027’de olumlu bir duruma dönüş olacağını öngörüyoruz.”
‘Stratejik yol haritası şart’
TGSD Başkanı Ümit Özüren de şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin sanayileşme sürecinde hazır giyim sektörünün çok önemli bir yeri var. Ancak son iki yılda sektörümüz, dünyadaki gelişmelerden negatif ayrıştı ve ülkedeki rakamların kötüleştiğini açıkça gösteriyor. Bu tablo, sektörün mutlaka desteklenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Tekstil ve hazır giyimin tüm üretimini yapabilen dünyadaki üç ülkeden biriydik: Çin, Türkiye ve İtalya. Bugün ise İtalya bu konumunu kaybetmiş durumda. Türkiye’nin de kur baskısından kurtulup stratejik bir yol haritasını kısa, orta ve uzun vadeli olarak planlaması gerekiyor. Bizim için yeni düzenin pusulası, yeni rotalar belirlemek ve sürdürülebilir üretimi sağlayacak yerli ve yabancı aktörlerle birlikte hareket etmektir. Bu yıl düzenlenecek konferansın ilk gününde de ‘Yeni Düzenin Pusulası’nın dört rotası – yeni ekonomik dengeler, yeni pazarlar, inovasyon ve markalaşma – etrafında kapsamlı tartışmalar yapılacak. İkinci günde ise global alım grupları ile e-ticaret platformlarının temsilcileri, yerli üreticilerle B2B Speed Network görüşmelerinde buluşacak. Böylece üreticiler ve alıcılar arasında doğrudan işbirliği fırsatları yaratılacak. 1500’ün üzerine iş görüşmesi yapacağımızı öngörüyoruz.”