09 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hem rekabet hem dayanışma İzmirli kulüplerin çatı örgütüyüz

İZVAK’ın açık adı İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı. Başkanı Ali Erten, eski sporcu, iş insanı. Ezeli rakipler Göztepe ve Karşıyaka ile birlikte bünyesinde 8 takımı barındırıyor. Ali Başkanla, nasıl oluyor da çatı örgüt, kavgasız gürültüsüz bir arada duruyor? Amacı ne, sonucu ne, diye sorduk.

Hem rekabet hem dayanışma İzmirli kulüplerin çatı örgütüyüz
Ali Erten ve Mehmet Sebil (sağda), 2015 yılında Barcelona’da oynanan Pınar Karşıyaka maçında
A+ A-
FÜSUN İKİKARDEŞ
  • İzmirli değilsiniz ama İzmir takımlarını bir araya getiren vakfın başındasınız. Nasıl oldu bu iş?

Aile olarak Kafkas kökenliyiz. 1986’da İzmir’e geldim, burada 35 yıllık geçmişimiz var, bu şehri çok seviyorum. Kültürünü geçmişini her şeyini. Kendimizi buraya ait hissediyoruz. Herkesin bir kökeni var. Kimi adalardan kimi kuzeyden, güneyden gelmiş hepimize vatan olmuş. Böyle bakıyoruz olaya.

  • Sporcu geçmişiniz var herhalde?

Üniversite ve lise yıllarında amatör olarak Trabzon’da futbol oynadım. Üniversiteyi de Karadeniz’de okudum, KTÜ Makine Mühendisliği çıkışlıyım. Futbolda profesyonel hayatım olmadı, ilgi alanımdaydı. İzmir’e geldikten sonra Karşıyaka’ya yerleştim. Önce Karşıyaka Kulübü’nün üyesi oldum. Orada her kadeemde çalıştım. Çeşitli yöneticiliklerim, kulüp başkanlıklarım oldu. 2013 yılında başkan vekilliği yaptım, 2015’te de kulüp başkanı oldum. O tarihten sonra çok daha afktif oalrak izmir spor hayatının içinde olduk.

  • Bir başarı öyküsü var ki, İZVAK’a ve bugünlere kadar geldiniz…

Bir dönem yaptım başkanlığı. Bunlar arasında en önemlisi ve bugünkü İZVAK’ın temelini oluşturan bazı gelişmeler oldu. Kulüp başkanı olduğumuz dönemde basketbol takımımız Türkiye şampiyonu oldu. 29 yıl aradan sonra Karşıyaka’nın Türkiye Basketbol Ligi’nin şampiyonluğu kısmet oldu. 2015 yılında Avrupa’nın en yüksek ligi olan Eurolig’de basketbol oynama hakkı elde ettik. Bunun için de uğraşlarımız oldu.

EZELİ RAKİPLER ARASINDA DAYANIŞMA

  • Ezeli Karşıyaka-Göztepe rekabetini yaşadınız mı?

Karşıyaka-Göztepe rekabetini herkes bilir. O dönemde aynı futbol ligindeydik. Basketbol takımımızın Barselona ile oynadığı bir Eurolig maçı vardı. Ben oraya Göztepe takımının başkanı Mehmet Sebil’i davet ettim. O da bunu kabul etti ve 30 yıl sonra bir Göztepe başkanı Karşıyaka’da bir Karşıyaka maçına geldi. Çok önemli bir andı. Bazı şeyler ordan başladı. Sebil’in bu cesur yaklaşımını hep takdir ettim. Sonra onu yakından tanıdığımda tam da ona yakışan bir davranış olduğuna şahit oldum. O günden bu yana kendisiyle büyük bir dostluğumuz var. Başlangıç oradaydı.

  • Taraftar nasıl karşıladı?

Karşıyaka taraftarı da kendisini büyük alkışla karşıladı. O gün Barcelona’yı da yendik. Barcelona’yı yenmek çok öenmli bir aşamaydı bizim için. Çok güzel bir ortamdı… Sonra TSYD, Olimpiyat Kurulu gibi bazı kuruluşlarca da takdir edildi. TSYD’den fairplay ödülü aldık. Daha sonra aynı ligde futbol takımlarımızın seyirci kotalarını kaldırdık ve sınırsız seyirci için tribünleri açtık. Ev sahibi takım taraftaını getirir, misafir takım yüzde 5 oranında gelebilir. Ev sahibi olduğumuz halde, Göztepe-Karşıyaka maçında biz o yüzde 5’i kaldırdık. Her ik takımın taraftarları herhangi bir kota olmadan mça geldiler. Bütün Türkiye’de örnek oluşturdu.

Hem rekabet hem dayanışma İzmirli kulüplerin çatı örgütüyüz - Resim : 1

SAHADA REKABET DIŞARDA DOSTLUK

  • İZVAK fikri de o maçtan sonra mı doğdu?

2016 yılında Karşıyaka Kulübü‘ndeki başkanlığım sona erdi. Bu temeller üzerinde İZVAK gündeme geldi. 1998’de kurulmuş bir kurum. Gayet güzel başarılı işlere imza atmışıt. Zaman içinde bazı misyonları eskimiş, onların yenilenmesi gerekiyordu. Yeni misyonlarla harekete geçirilmesi konusu gündeme geldik. Araştırdık, baktık, olabilir dedik. 2016 yılında İZVAK’ın yönetimini devraldık.

  • Dostluk vs o zamana kadar yok muydu? Karşıyaka-Göztepe arasında çok olumsuz bir tablo mu vardı?

Olumsuz demeyelim, taraftar grupları arasında bir rekabet var. Kulüpler arasında bir rekabet var. Bu sportif bir rekabet, ama zaman içinde daha acımasız nokatalara gelebiliyor. yöneticilerin görevi de bunları sportif rekeabetin dışına çıkmasını engellemek. Sahada sonuna kadar reabet olacak. Bunu kimse aksini söyleyemez. Ama saha dışında rekabetin sportiflik dışına taşması her iki taraf için yıkıcı hale gelebilir. Yine yöneticilerin görevi bu noktaya gelmemesini saplamak.

  • Yeni misyon derken neyi kastediyorsunuz?

Önce bu çatı altında işbirliği ve dayanışmayı geliştirelim. Daha sonra başka şeyler de olacak. Iki büyük kulübün işbirliğinde attığı temeller vardı, onun üstüne bina etmeye çalıştık. Gayet de başarılı oldu bu girişim. Sonra bu iki kulübün başlattığı fairplay’e diğer kulüpler de eklendi. Altınordu, Menemen, Altay, Bergama, Bucaspor da başka ayakları oluşturunca sağlam temeller üzerinde yeni bir misyonu oldu İZVAK’ın.

KULÜPLER BİZİM TARİHSEL MİRASIMIZ

  • Ne kazandırıyor diğer kulüplere? Mesela Bucaspor neden İZVAK‘a girmek istiyor?

İZVAK profesyonel futbolla ilgileniyor, o amaçla kurulmuş bir vakıf. Günümüzde futbol büyük bir endüstri. Büyük maddi kaynaklar, tesisleşme gerektiriyor. Her iki konuda da İzmir’deki kulüplerimizin sorunları var. İzmir kulüplerine bakınca 1912’yle 1928 arasında kurulmuş 6 spor kulübümüz var. Bu çok büyük bir zenginlik aslında. Bunlar bizim tarihsel miraslarımız. Tarihten devraldığımız kültür mirası, kent mirası gibi. Hiçbir şehirde geçmişte kökleri olan bu kadar sayıda kulüp yok.

  • Cumhuriyetten öncesi de var yani?

1912 Karşıyaka, 1914 Altay kuruluyor. Karşıyaka’nın kuruluşunda Kuvayi Milliyeciler rol oynuyor, Altay’ı İttihat Terakki kuruyor. Altınordu ve İzmirspor, 1923’te, Cumhuriyet’le aynı yılda kuruluuor. Altınordu’Nun ismine bakınca bir anlamı olduğunu görüyorsunuz. 1925’te Göztepe, 1928’de Bucaspor kuruluyor. Yani o dönemin hepsinin bir misyonu var.

  • Altınordu adını Mustafa Kemal’in ordusu olarak mı düşünüp koydular acaba?

Altınordu, Türk devletidir biliyorsunuz. Cumhuriyetin ve kurtuluşun getirdiği milliyetçilik dalgasının bir sonucu olarak doğmuşlardır.

KULÜPLERİN TARİHİ YAZILIYOR

  • Her birinin tarihdeki yeri ayrı, bu konuyu da ele alıyor mu İZVAK?

İzmir kulüplerine baktığınızda sadece spor kulüpleri değil aslında. Çok önemli sosyal kurumlar. Tarihimiz, kent yaşamımız onun içinde. Bununla ilgili bir tarih kurulumuz var, 1870’den başlayarak İzmir’in futbol tarihini yazıyor. Amacımız da bunu belgesel haline getirip kalıcı eser yaratmak. 1870’de İzmir’de futbol başlıyor, 1912’de kulüplerimiz kurulmaya başlıyor. Osmanlı işgal yılları, kurtuluş yılları, Atatürk, Zübeyde hanım (Mezarı Karşıyaka’da), Cumhuriyetin kuruluşu… Yani birçok dönem var içinde. Kulüplerimizin tarihiyle paralel giden birçok dönem var. İzmir’in tarihi, bunlar içinde yazılabiliyor. Sadece futbol diye bakmıyoruz. Bu kurumların yaşatılması gerekiyor.

YÖNETİCİLİĞİN OKULU YOK

  • Sporda ve hele kulüplerde her başarı ve her yenilgi yönetici hesabına yazılıyor. Yöneticinin rolü nedir?

Bir kulüp başkanı her şeyi yapamaz. Yönetim kurulu var, orada kararların uzlaşıyla alınması gerekir. Dışardan bakınca de iyi veya kötü her konuda oranın komutanı kimse sorumluluk onundur. Mesela teknik direktör var, takım yenilince onun kabahati olmaz. Başkan sorumludur. Ancak çok yönlü bir olaydır kulüp başkanlığı. Yaparak öğrenilir, okulu da yok! Ama her şeyi yaparım diye yola çıkarsanız, baştan başarısızlığa mahkum olursunuz. Alkışlar hoşunuza gidiyorsa, başarısızlıkta da eleştirileri kabul edeceksiniz. Kaçınılmazdır.

  • Futbol kulüplerine zenginlerin ilgisini nasıl açıklıyorsunuz? Bu konuda ilke ne olmalı?

Prensip olarak kulüp yönetimlerine karışmıyoruz. Kulüplerin önünde bir kuruluş değiliz. Sadece onlara gerektiğinde destek olan bir kurumuz. Yönetimsel faaliyetlerinin dışındayız. Para harcayan, seçilmiş, sorumluluk almış insanlara dışardan müdahale etmemiz bir şeyler söyelememiz doğru değil. O bizim kırmızı çizgimizdir. Yönetimsel faaliyetlere asla karışmıyoruz.

Hem rekabet hem dayanışma İzmirli kulüplerin çatı örgütüyüz - Resim : 2

  • Kişisel düşünceniz?

Paranın olduğu her yerde iyi ve kötü girişimler olabilir. Bunu genellememeli. İzmir için bu anlamda hiçbir yapılanma yok. Hepsi son derece başarılı iş insanları. Kamuya açık olarak çalışıyorlar. Gerek şirket gerek dernek olarak çalışsa da zaten denetime açık kurumlar. Uluslararası anlamda yurtdışında kulüpler satın alınabiliyor. Bir ticari ürün gibi alınıp satılabiliyor. Çok parası olanların böyle heyecan verici bir sektöre yatırım yapmaları çok da tuhaf değil. Spor içinde olimpiyat ruhu, centilmenlik taşıyan bir uğraş alanı. Burada kötü niyetli insanların yatırım yapmaları, ancak iyi niyetli yatırımcıların çoğalmasıyla önlenebilir.

  • İZVAK yönetiminde 6. Senesindesiniz. Hedefiniz, rüyanız nedir?

İlk başladığımızda ilk hedef statlarımız diye bir sloganımız vardı. İkisi bitti, bir tek ayak kaldı, Karşıyaka! O biterse çok mutlu olacağız. İkincisi, biz 2016’da başladığımızda Süper Lig’de hiç takımımız yoktu. Bu yıl hayallerimize bir adım daha yaklaştık. Türkiye Süper Ligi’nde iki takımımız oldu. Süper Lig’de 3 veya 4 İzmir takımı olması en büyük hayallerimizden biri. Üçüncüsü de, İZVAK’ın daha uzun seneler yaşayabileceği kurumsal bir yapıya kavuşması, kendi gelirlerini elde etmesi ve kulüplere kaynak aktarması. Bunları başarabilirsek ben ve arkadaşlarım çok mutlu olacağız

KULÜPLERİ NASIL YAŞATACAĞIZ?

  • İZVAK’ın başlıca amacı nedir?

Bu kulüpleri yaşatmamız lazım. Bugünkü endüstrileşmiş futbolun içinde nasıl yaşatacağız? Endüstri ve sporu yanyana kıyunca, olimpiyat ruhuyla ne kadar özdeşleşiyor, bu tartışılır. Bu ayrı bir konu. Bir de gerçeklik var, para olmadan bunları yapakazsınız. Biz 2016’da başladığımızda ilk hedef olarak stadyumlarımızın inşa edilmesini koymuştuk. Çünkü İzmir’de Alsancak Stadı 100 yıllıktı. Atatürk stadı var, şu anda faal durumda, 1970’de yapılmış. Göztepe ve Karşıyaka’nın yüz yıllık spor alanları. Günümüz şartlarında yapılmadığı takdirde bu kulüplerimizi ayağa kaldıramayacağımızı hepimiz biliyorduk. Önce oralar için projeler hazırlandı. Nitekim Göztepe ve Alsancak bitti. İnşallah Karşıyaka’yı bitirmeyi hedefliyoruz. Stadyumlar sadece 22 kişinin bir topun peşinden koştuğu alanlar gibi görürsek yanılırız. Oralar şehrin en büyük sosyal alanı. İnsanlar orada bir araya geliyorlar, sosyalleşiyorlar, kültürlerini paylaşıyorlar, tuttukları takımın arkasından tek yürek olabiliyorlar. Siz maça gelen insanlara, çocuklarımıza, eşlerimize, kızlarımıza medeni bir ortam sunmadığınız zaman gelemiyorlar. Birincisi bu takımlarımızı, kulüplerimizi yaşatmak için tesislerimizi desteklemek gerekiyordu. İşin yüzde 70’i bitti, diyebiliriz. Diğer yandan her kulübümüz çok değerli. Bundan hiç şüphemiz yok. Ama bir araya geldiklerinde, tek tek olduklarında çok daha fazla ağırlıkları var. Birlikte hareket ettiklerinde çok daha fazla artı değerleri olur. Nitekim geçen yıl, Folkart firması bütün kulüplerimizin ortak sponsoru oldu. Şartı hepsinin bir arada olmasıydı. Göztepe olmazsa veya Altay olmazsa hiçbirine giremem demişti.

  • Desteği neye borçlusunuz?

Hiçbir sponsor para vereceği yerde kavga gürültü istemez. Başarı ister, huzur ister. Kulüpler birbirleriyle kavga ederse sponsorlarımız taraf olmak istemezler. Birini kazanırken diğerini karşısına almak ticari olarak akıllıca bir yaklaşım olmaz. Ama bütününe gittiğin zaman bütün şehri kucaklamış olur. Sponsorlarımızla masaya oturunca diyoruz ki, biz İzmir’in profesyonel futbol anlamında tamamını temsil ediyoruz. Karşımızdaki mutlu oluyor. Artık huzursuzluk olmayacak, kimseyi karşısına almayacak. Biz bunu sağlıyoruz.

TÜRKİYE’DE TEK ÖRNEĞİZ

  • Peşinizden gelenler oldu mu? Tek örnek misiniz?

Şu anda yerel kulüpler birliği anlamında ilk ve tekiz. Türkiye Kulüpler Birlği ayrı. Şehir anlamında ilkiz. Son günlerde Karadeniz Kulüpler Birliği oluştuğunu biliyoruz.

  • Bakanlık ve federasyonla ilişkiniz nasıl? Destek alıyor musunuz?

Kulüplerimize faydalı olacak her yapının içinde oluruz, işbirliği yaparız. Gerek yerel yönetim, gerek merkezi yönetimle, Spor Bakanlığımızla, siyasi temsilcilerimizle son derece iyi ilişkiler içindeyiz. Bakanlığımız çok büyük yatırımlar yapıyor, stadyumlarmızı yaptı. Gönülden teşekkür ediyoruz. Diyaloglarımızı geliştiriyoruz, yeni işbirlikleri yapıyoruz. Kesinlikle siyasetin dışındayız, ama siyasetle her türlü işbirliğini yapıyoruz. Ortak paydamız kulüplerimize yarar sağlamak. Bu kulüpler sadece spor kulübü değil, kentn çok önemli değerleri.

Hem rekabet hem dayanışma İzmirli kulüplerin çatı örgütüyüz - Resim : 3

İzmir Göztepe Karşıyaka İZVAK İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı Ali Erten söyleşi