29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Karşıda Somali ağlıyor: Gideyim bırak deniz

Geçenlerde Somali ile bir savunma ve ekonomik işbirliği anlaşması yapılmış, hayırlı olsun. Doğru bir işe benziyor. Bu anlaşmaya göre Somali Karasularının güvenliğini sağlamada Türkiye yetkilendiriliyor. Deniz ve kıyı bölgesindeki ekonomik kaynakların işletilmesinde de Türkiye'ye pay veriliyor

Karşıda Somali ağlıyor: Gideyim bırak deniz
METİN AKGERMAN

Anlaşma süresi 10 sene. Bu yazının amacı, bu anlaşmanın verdiği yetkiye dayanarak Türkiye-Somali arasında yapılabilecek ekonomik ve askeri işbirlikleri konusunda beyin fırtınası yapmak, olası uygulanabilir politikaları önermektir. Daha derin, yoğun ve faydalı bir işbirliği yolunda politika yapıcıları çalışmaya teşvik etmektir.

SOMALİ İLE HEDEF NE OLMALI?

Somali ile bir anlaşma yaptık ve saat tıklamaya başladı. Üç beş sene sonra geriye dönüp bakınca arkamızda Somali'ye fayda sağlamış, Türkiye'ye de en azından zarar ettirmemiş işler görebilmeliyiz. Eğer zamanı boşa geçirirsek, tüm Afrika ülkeleri için Türkiye ile işbirliği yapmanın zaman kaybı ve boş iş olduğu izlenimi oluşur. Başarısızlık durumunda, vaziyeti rakip ülkelerimiz tüm Afrika'ya köpürterek satacaklardır. Somalili siyasiler: "Keşke Türkler ile anlaşma yapacağımıza başka bir ülke ile anlaşma yapsaymışız" dememeliler. Benzer şekilde bu anlaşma başarı ile sonuçlanırsa, tüm Afrika ülkeleri kapımızda sıraya girerler. Bu işin hakkını vermeliyiz. Libya örneğini hatırlarsak, Libya'da bir dönem Trablus hükümetini yıkılmaktan kurtarmıştık fakat devam eden yıllarda askeri başarıyı diplomasi ile taçlandıramadık. Libya'daki varlığımızın ne kadar fayda sağladığı tartışılmaya başlanmıştır. Türkiye-Somali ilişkilerini güçlendirmek ve Somali'yi zenginleştirmek için neler yapabiliriz?

1- RÜZGÂR ENERJİSİ

Rüzgar enerjisi konusunda Somali Afrika'nın lider ülkesidir. Görünür en büyük fırsat buradadır. Hızlıca ekonomik kazanca çevrilebilir. Somali kıyılarına bol miktarda rüzgâr türbini kurulmalıdır ve üretilen enerjiyi komşulara ve Yemen'e ihraç edebilecek kablo sistemleri kurulmalıdır. Somali'nin en büyük ihraç kalemi bir gün elektrik enerjisi olacaktır. Kıyılarda rüzgâr türbinleri ile enerji sorunu çözülünce yine kıyılarda deniz suyunu içilebilir hale getiren tuzsuzlaştırma üniteleri de kurulabilir. Bol enerji ihtiyacı olan bu ünitelerin son yıllarda yeni teknikler ile verimleri artmıştır, maliyetleri azalmıştır.

2- BALIKÇILIK

Balıkçılık konusu diğer büyük fırsattır. Bizim balıkçılık ile ilgili bir önyargımız vardır ve balıkçılığı Türkiye'nin şartlarından dolayı küçük balıklarla yapılan küçük bir endüstri gibi düşünme eğiliminde olabiliriz. Somali'yi çölleştiren rüzgâr, atmosferik ısı akımları ve iklim koşulları, denizini besin açısından çok zengin hale getirmiştir ve balık kaynakları çok yüksek seviyededir. Somali'nin balıkçılık kaynaklarının diğer ülkeler tarafından gaspı durdurulmalıdır ve sürdürülebilir balıkçılık endüstrisi Somali için kurulmalıdır. Somali denizlerine uygun balıkçılık teknelerini bizim tersanelerimiz üretebilir ve bizim balıkçılarımız endüstriyel balıkçılık konusunda Somalililere eğitim verebilir. İşin sürdürülebilir olması için belki bir akademik kurum destekli yapılması faydalı olur. İlave olarak sadece deniz balığı değil, belki de daha önemlisi deniz üzeri balık çiftlikleri konusunda yatırımlar yapılabilir. Balıkçılık konusu hem yerel halkın beslenmesi için hem de ihracat için önemli bir girdi olabilir. Özellikle Japon mutfağının ihtiyacı olan ve bazı suşi yemeklerinde kullanılan türde balıklar yüksek ekonomik getiri sağlayabilir. İlave olarak Ton balığı ve ıstakoz gibi Somali'de bolca bulunan son derece değerli bazı balıkların canlı yakalandıktan sonra yetiştirilmesi sureti ile daha fazla ekonomik fayda üretilmesi mümkündür. Ton balığı avcılığı konusunda hayli plansız ve yoğun bir açık deniz avcılığı durumu mevcuttur. Devletin düzenleyici kurumu bu konuda lisans verirse ve işi kooperatifler üzerinden yönetirse, balığın soyunu kurutmadan, doğru mevsimde, doğru miktarda, doğru balıkların avlanması sağlanabilir.

Balıkçılık için önemli sorunlardan biri teknelerin motorlarına konması gereken akaryakıt konusudur. Yakıt pahalıdır ve ulaşımı güçtür. Kenya'da da benzer sorunlar vardır ve küçük balıkçı tekneleri için elektrik akü beslemeli motorlar kullanılmaktadır. Balıkçı sabah aküsünü dolu şekilde kiralar, balığa çıkar, akşam boş aküsünü teslim eder. Benzer sistem Somali'de de kurulabilir.

3- HAFUN ADASI’NI KİRALAYALIM

Hafun adası (Raf Hafun) veya Hafun yarımadası, Somali'nin Yemen tarafına bakan bir uzantısıdır. Bugün için bu adada yerleşim yok denecek seviyededir oysa tarihte burası önemli bir ticaret noktası olmuştur. Türkiye burayı uzun vadeli kiralama anlaşması veya satın alma suretiyle buraya ticaret ve askeri üs kurabilir. Hayli stratejik bir noktadır. Belki denizaltılar için de bir ikmal tesisi yapılabilir. Buranın karşısında Yemen'e bağlı Sokotra adası vardır, orası daha da stratejiktir. Benzer şekilde o adaya bir temsilcilik kurulması ve bölgede etkinin artırılması faydalı olur. Buraları Kızıldeniz'in girişini yani dünya ticaretinin büyük kısmının geçtiği boğazı tutan noktalardır. Sokotra tek bir ada da değildir, bir ada grubudur. İleride belki Yemen yönetimi ve Somali yönetimi bu adalardan küçük olan ve Somali'ye yakın olanın Somali'ye devri konusunda anlaşabilir.

Diyanet ve güvenlik

4- ASKERİ İŞBİRLİĞİ

Aralık 2023'te BM Güvenlik Konseyi, Somali'ye uygulanan silah ambargosunu kaldırdı. Bu sayede Türkiye ile Somali'nin askeri işbirlikleri konusunda önü tam olarak açılmış oldu. Somali'nin deniz sularının Somali Deniz Kuvvetleri tarafından korunabilmesi için askeri eğitim ve donatım programlarının devamı ve artırılması faydalı olabilir. Türkiye de askeri tekne ve hatta burun topu gibi özel ürünlerin imalatı yapılabilmektedir ve bu ürünlerin geniş Somali deniz sahasının korunması için İHA’lar ile birlikte yüksek faydası olacaktır.

İnsansız hava araçları haricinde Hurkus veya Hurjet insanlı uçaklarının Somali'ye satışı da uygundur. Somali, düşük yoğunluklu terör eylemlerine karşı bu araçlardan yüksek fayda elde edebilir. Türkiye için de bu araçların farklı iklimde ve dost bir ülkede testi yapılmış olur.

5- ÇİNLİLER İLE DEMİRYOLU İŞİ

Etiyopya'nın başkenti Addis ile Cibuti sahilini bağlayan demiryolu hattını Çinliler birkaç sene önce yaptılar ve bu hat büyük başarı ile işlemektedir. Somali'nin (Somaliland tarafı) Berbera sahil şehri de muhtemelen Addis'e sonraki demiryolu bağlantı noktası olacaktır. Türkiye son yıllarda demiryolu ekipmanlarının üretimi konusunda önemli mesafe aldı. Demiryolu rayları, vagon, lokomotif, elektrifikasyon sistemleri gibi temel bileşenleri yerli firmalarımız Türkiye'de üretiyorlar. Addis ile Berbera'nın demiryolu bağlantısı konusunda Türkiye'nin girişim yapması uygun olabilir. Mevcut çalışan Addis-Cibuti hattına da Türkiye'nin yerli tren setlerinin de ilave olarak konması faydalı olabilir. Etiyopya'nın devasa ekonomisi büyük oranda bu hatlar üzerinden dünya pazarları ile ticaret yapacaktır. TCDD'nin Etiyopya demiryolları ile ortaklık kurması da değerlendirilebilir.

6- PETROL VE GAZ

Milli petrol arama ve üretim firmamız olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) son yıllarda başarılı işler yapabilmektedir ve yeni yeni denizaltı haritalama, sondaj ve üretim işlerini de yapabilir hale gelmiştir. TPAO'nun elindeki haritalama ve sondaj gemileri değerli varlıklardır ve çok verimli kullanılmaları gerekir. Belki "TPAO Afrika" ismi ile TPAO'ya bağlı yeni bir şirketin kurulması, TPAO'nın bazı gemi ve varlıklarının bu şirkete transferi ve bu yeni şirketin Afrika'daki petrol ve gaz alanlarına yatırım yapma konusunda uzmanlaşması doğru bir strateji olabilir. Somali deniz sahasında önceki yapılan bazı haritalama çalışmaları da petrol ve gaz yataklarının muhtemel yerlerini belirtmektedir. Bu alandaki yatırımların geri dönüşü 10 seneden uzun olabilir ve mevcut 10 senelik anlaşma süresi Türkiye'nin yatırımlarının karşılığını almasına yeterli olmayabilir ancak ilişkiler sıcak tutulursa zamanı gelince anlaşma süresi uzatılabilir. Somali için de milli bir petrol firması kurulmasına yardımcı olmak faydalı olacaktır. Azerbaycan'ın petrol şirketi SOCAR ile TPAO'nun destekleri ile Somali, milli bir petrol şirketine kavuşturulabilir.

İrlanda menşeli, İngiltere merkezli olan ve Afrika'da operasyon yürüten Tullow Petrol’ün (ing: Tullow Oil) piyasa değeri hayli düşmüştür ve Afrika'da önemli petrol haklarına sahiptir. Firmanın Somali'nin komşusu Kenya'da petrol sahaları vardır. Tullow Oil, hazır finansal zorluktayken TPAO'nun bu firmayı satın alması veya ortaklık yapması Afrika petrol çalışmalarında akıllıca olabilir.

7- ÇÖL ARACI KARA YELKENLİLERİ

Somali'nin çok yüksek rüzgâr potansiyeli olduğundan bahsetmiştik. Bazı ülkelerde çöllerde ve özel tahsis edilmiş bölgelerde yelkenli rüzgâr araçları ile sportif amaçlı geziler yapılmaktadır (ing: Land sailing). Türkiye'deki mühendislik fakültelerimizin, Somali şartlarına ve çöllerine uygun çeşitli kara yelkenlisi araçları tasarlaması ve sahada test etmesi faydalı olabilir.

8- KOMŞULAR İLE DOSTLUK VE TİCARET GEREKLİ

Somali'nin nüfusu 25 milyondur. En büyük komşusu Etiyopya'nın nüfusu 130 milyon, Kenya'nın nüfusu ise 50 milyondur. Etiyopya ve Kenya'nın ekonomik büyüklükleri birbirlerine yakındır ve yaklaşık Somali'nin ekonomisinden 12 kat daha büyüktürler. Yani Somali, bu komşularının ekonomik büyüklüğü altında ezilme riski taşır. Kuzey bölgesindeki Somaliland defakto olarak farklı bir ülkedir, kâğıt üstünde ise Somali'nin bir parçasıdır. Türkiye, Somali'ye yardım ederek Mogadişu hükümetini hızla güçlendirir ve Somali’yi zenginleştirebilirse hem Somaliland Federal yönetime bağlanır hem de Etiyopya ve Kenya gibi büyük komşular ile olan ekonomik dengesizlik biraz düzelir. Türkiye Somali ve Etiyopya arasında taraf tutmamalıdır. Etiyopya, Türkiye için Somali'den çok daha önemli bir ülkedir. Nüfus ve ekonomik potansiyelleri karşılaştırılamaz. Türkiye, Somali ve Etiyopya'nın uzun vadeli barışı için, artan ticaret hacmi için çalışmalıdır. Türkiye için bölgede kalıcı barışın sağlanması en önemli başarı olur ve riske atılmamalıdır. Afrika'nın bütün ülkelerinde sınır problemleri ve etnik problemler vardır çünkü bütün sınırlar kolonizatör ülkeler tarafından maksimum çatışmaya göre çizilmiştir. Üstüne bir de yüzyıllar boyunca misyoner çalışmaları ile bölgeye yeni dinler, felsefeler sokulmuştur. Afrika ülkelerinin birbirleri ile çatışarak bu sorunları çözme ihtimali yoktur. Bölüne bölüne de bu sorunlar bitmez. Bu işin uzun vadeli çözümü, Afrika Birliği olarak tüm sınırların kalkması ve Avrupa Birliği benzeri bir oluşuma doğru gidilmesindedir. Türkiye de bu vizyon ile politika üretmelidir.

Somali'nin güney komşusu Kenya, nüfusuna göre hayli zengin bir ülkedir. Kenya, nasıl olduysa 85% Hristiyan bir toplum yapılmıştır ve daha da garibi baskın olarak Protestan bir ülkedir. Bir Hristiyan ülkenin Protestan olması demek, ABD ve İsrail politikalarına yakın durması demektir. Aynı zamanda Protestan ülkeler zengin olur ve hızlı kalkınırlar. Bunun arkasında Protestanlığın "az tüket, çok çalış, israf etme, gösterişten kaçın" türü öğretileri vardır. Bu konu derin bir konudur, işin felsefesini burada keselim ancak bu konuları anlamaz isek bazı durumları anlamlandıramayız. Misal Kenya'ya yüz milyonlarca dolarlık rüzgâr enerjisi yatırımları yapılıyor ve ülke enerji problemini çözüyor ama daha fazla potansiyeli olan Müslüman komşusu Somali'ye yatırım yapılmıyor. Sorsanız 'orada terör var' denir. Acaba bunun sebebi bu kadar basit midir? Türkiye Somali ile anlaşma yapıyor, Arap Birliği'nden 'rahatsızlık' açıklaması geliyor. Yahu Arap Birliği'nin aynaya bakıp utanması lazım, Somali'nin, Gazze'nin, Yemen'in, Suriye'nin hali ortada! Irak hala işgal altında. Utanmadan Türkiye ile Somali'nin işbirliğinden rahatsız oluyorlar!

Komşu Etiyopya denize çıkışı olmayan bir ülkedir ve haklı olarak denize çıkış ve liman talep etmektedir. Bu sebeple Mogadişu hükümetini kızdıran bir anlaşmayı Somaliland yönetimi ile yapmıştır. Etiyopya ve Somali'nin tarihinde savaşlar vardır. Etiyopya'nın Somali tarafında kalan bölgede Müslümanlar yani Somalililer yaşamaktadır bu da bir çatışma kaynağı olmuştur. Etiyopya'yı yöneten kim olsa halkının faydası için Somaliland ile bu anlaşmayı yapardı. Etiyopya, Somali hükümeti ile mutabık kalarak Somaliland bölgesinde denize ulaşabilmeli ve liman faaliyetlerinde bulunabilmelidir. Türkiye bu konuyu kolaylaştırabilir. Etiyopya'ya tüm komşu ülkelerinden mümkün olduğunca fazla denize ulaşım hattı açılması faydalı olur. Etiyopya'nın boğazını sıkıp haraca bağlama yaklaşımı hatalı olur. Bu akılsızca sınırları Etiyopyalılar çizmemiştir. 130 milyon Etiyopyalının makul maliyet ile hatta bedava olarak denize ve limana ulaşım hakkını ve halkına zenginlik ulaştırma çabasını kimse engellemeye çalışmamalıdır. Nihai hedef tüm sınırların kaldırılması ve malların Afrika'da serbest dolaşımı, kaynakların Afrika halklarına hakkaniyetli dağılması olmalıdır. Bugünden yarına olacak iş değildir ama hedef bu yönde çalışmak olmalıdır. Etiyopya'nın başta su kaynağı olmak üzere doğal kaynakları muazzam yüksektir. Somali için en doğru politika dostluk ve ticaret politikasıdır.

Yemen ve Somali; ekonomik büyüklük, nüfus, din, kültür, tarihi ve ticari bağlar ve coğrafi olarak çok benzeşen iki ülkedir. Aralarında bir boğaz vardır ve mesafe herhalde İstanbul-Çanakkale arası mesafe kadardır yani hayli kısa bir deniz yolculu ile iki büyük şehir olan Berbera ve Aden birbirine bağlanır. Türkiye bu iki ülkenin ticaretinin hızla artırılması için gereken altyapı ve organizasyonu kurabilirse iki fakir ülke de bu ticaretten büyük fayda sağlar. Bu amaç ile Türkiye bu iki ülkeye ticaret gemileri hibe edilebilir.

Somali ile ilintili politikalar geliştirilirken, Kenya, Etiyopya, Yemen, Cibuti, Eritre elçilikleri ve Somali'deki Somaliland temsilciliğimizin ortak çalışmaları uygun olabilir çünkü Somali yönetimi civar ülke politikalarından yoğun şekilde etkilenmektedir. Örnek vermek gerekirse, Somali başkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türkiye ile savunma ve ekonomik işbirliği anlaşması yaptıktan sonra, Kenya başkanı Ruto, Etiyopya ve Somali arasında arabuluculuk girişimlerini artırmıştır ve iki ülke liderleri ile görüşmüştür. Kenya başkanı Ruto hafife alınmayacak bir profildir. Batılı çevrelerce öncelikli olarak muhatap alınır ve Afrika Birliği'nin geleceğinde önemli pozisyonlara geleceği kesin gibidir. Özellikle Afrika gibi kişisel ilişkilerin, gösteriş ve makamların önemli olduğu ülkelerdeki büyükelçiliklerimizin inisiyatif kullanabilen, yetkili, esnek bütçeli ve 'güçlü imajlı' olmasında fayda olacaktır.

Somali'nin karasularını korumak ve balıkçılık sektörünü geliştirmek doğru bir iştir. Peki hazır o bölgede balıkçılık yapıp, İHA lar ile deniz sahasını koruyor iken neden bunu hemen bitişikteki Yemen için yapmıyoruz? Deniz aynı deniz. Sokotra adalar grubundan dolayı geniş bir deniz ekonomik yetki alanları var. Somali ile az çok aynı problemlere sahip bir ülke. Bu anlaşmanın, şartlar oluştuktan sonra Yemen ile tekrarı da faydalı olabilir.

Somaliland'ın bağımsızlığı için uğraşan bazı önemli ülkelerin olduğu izlenimini Avrupa'nın belli başlı medya gruplarının yayınlarından okuyabiliyoruz. İtalya muhtemelen bu ülkelere direniyor çünkü Somali ile eski koloni bağları ve ticari ilişkileri var. Bu bağlamda Somali'nin bütün olarak kalmasını Türkiye olarak arzuluyor isek bu konuda İtalya ile işbirliği yapmak ve İtalya'yı fazlaca oyundan dışlamamak faydalı olabilir.

Somali'nin 6 eyaletli Federal bir cumhuriyet olduğunu hatırlayalım. Türkiye'nin sadece Mogadişu ile teması yeterli olmaz, her bir eyalette temsilcilik açması ve ilgili eyalet başkanları ile ilişki geliştirmesi mevcut politikaların sürekliliği için önemlidir.

9- SURİYELİLER

Suriye'deki iç karışıklıklardan sonra bir miktar Suriyeli, vize istemeyen Somali'ye göçtü. Bu Suriyeliler, Somali halkına göre çok daha iyi eğitim almış kişiler, aralarında diş hekimleri de var. Aynı dili konuşuyorlar ve toplum hayatına hızla uyum sağlayıp ekonomik katkı üretmeye başladılar. Suriyeli göçmenler de Somali, Suriye ve Türkiye arasında ilave bir sosyal ve ekonomik köprü vazifesi görebilirler. Somali'de kurulacak bazı ekonomik girişimlerde, Türkiye'deki Suriyelilerin görevlendirilmesi de uygun olabilir. Somali ve Suriye arasındaki yakınlığın bir diğer sebebi ise yakın tarihte iki ülkede de sosyalist hareketlerin önemli etkisinin olmasıdır.

10- ŞEHİRCİLİK

Somali'nin malum büyük kısmı çöl ve anlamlı bir şehircilik planlaması için şehirlerin deniz kıyısında kurulması ve birbirlerine kıyı ticareti yapan gemiler ile bağlanması faydalı olur. Zaman içinde karayolu ve tren yolu da kıyı şeridi boyunca bu şehirleri birbirine bağlamalıdır. Zaten rüzgâr türbinleri de sahilde bu şehirler civarında olacağından hem şehirlerin elektriği sağlanır hem de türbinlerin güvenliği sağlanır. Bu altyapı için bu küçük yerleşim yerlerine küçük ve belki de prefabrik iskelelerin kurulması ve kabotaj kapsamında düzenli deniz taşımacılık seferi konması faydalı olur. Türkiye için de bu deniz kıyısındaki yerleşim yerlerinin imarı için inşaat ekipman ve malzemelerinin denizden getirilmesi daha kolay olur.

Başkent Mogadişu'nun en merkezi yerinde, İtalyan kolonisi zamanından kalma bir koloni binası vardır. (ing: Governor's Palace of Mogadishu). Bu bina zaman içinde yıkılmış ve yerine otel projesi tasarlanmış ancak tamamlanmamış. Bu yıkıntı bölgesi geniş bir alan ve Mogadişu’nun merkezinde. Federal yönetim ile mutabakat içinde bu bölgede uygun bir ticaret, kültür ve spor merkezi yapılabilir. Arkeoloji müzesi yapılabilir. İstanbul'daki Kapalıçarşı benzeri bir proje yapılabilir.

11- TİCARET VE TURİZM

Somali bugün için turizm sektöründen çok uzaktadır ama bir gün gelecek, tüm diğer ülkeler gibi küresel turizm pastasından pay alma konusunda istekli olacak ve çalışacaktır. Somali'nin içinde olduğu durumdan ötürü muhtemelen turizm sektörünün ilk adımları bazı yüksek güvenlikli sahil otelleri ve halka girişi kısıtlanmış bölgeler şeklinde olacaktır ve zaman içinde durum normalleşecektir. Belki Mısır'daki Sharm el Şeyk'in durumu ile benzetme yapılabilir. Bu alanda erken kalkan yol alır.

Türkiye'nin Somali'nin kalkınmasını destekleyebilmek için Somali'nin üretebildiği hayvancılık, balıkçılık, tarım vs. ürünleri daha pahalıya mal olsa dahi Somali'den ithal etme eğiliminde olması faydalı olur. Bu sayede Somali'nin ilgili ürünlerdeki üretimi de artabilir ve Somali halkı da daha ucuza bu ürünlere erişebilir. Genel kaninin aksine, Somali, kuraklık olmayan normal bir tarım sezonunda kendi ihtiyacının 5 katı gıda ürünü üretebilecek potansiyeldedir. Ülkeden iki önemli nehir geçmektedir.

12- TARIM

Somali'nin güney bölgesinde ve bazı diğer bölgelerde sulu tarım imkanları mevcuttur. Bu tarım potansiyelini kısıtlayan en önemli problem nehirden pompalar ile suyu çekebilmektir. Zaten tarlada elektrik yoktur, jeneratörler ile bu iş çok pahalıya gelmektedir. Çiftçiler için en ekonomik yöntem güneş panelleri ile bu pompaları çalıştırmaktır. Güneş paneli fiyatları son senelerde çok ucuzlamıştır ve artık açık ara en ekonomik çözüm haline gelmiştir. Bir kişinin taşıyabildiği tek bir panel ile pompa çalıştırılabilmektedir. Bölgedeki fakirlik ve kabilecilik kaynaklı hırsızlık olaylarından dolayı pompa ve paneller sahada bırakılamamaktadır ve sürekli taşınmaktadır. Türkiye, Somali'nin tarımsal çıktısını artırmak için güneş paneli, pompa, eğitim konusunda destek olabilir. Belirli bölgelerde büyük tarımsal çiftliklerin kurulmasını ve işletilmesini sağlayabilir. Seracılık konusunda bazı girişimleri başlatabilir. Somali gibi federal ölçekte şeriat hukukunun olduğu bir ülkede hırsızlığın çok daha az seviyelerde olması beklenmelidir, bu konuda da Diyanet İşlerimizin görevlileri bölge halkına telkinde bulunabilir.

Somali'nin tarımsal çıktısını artırmak için diğer önemli konu baraj yapımıdır. Ülkede küçük ölçekli birkaç sulama barajına ihtiyaç vardır ve bir kısmının elektrik üretme potansiyeli de olabilir. Bu konuda yatırımlar desteklenebilir. Somali'de dönem dönem kuraklık yaşanmaktadır ve sonucu felaket olmaktadır. Hem tarımsal ürün hasılası düşmekte hem milyonlara varan besi hayvani telef olmaktadır. Türkiye ve Somali tarımda kuraklık ile mücadeleye karşı bir tarım sigortası kurarak ortak mücadele yapabilirler. Hangi ülkede kuraklık olursa, diğer ülkenin yardımı sigorta kapsamında kurala bağlanır.

Somali'nin köylerinde kooperatif tarzı daha üst seviye güven ve işbirliği gerektiren sosyal modellerin hayata geçirilmesi sureti ile önemli üretkenlik artışı sağlanabilir. Türkiye, kooperatiflerin tarımsal ve hayvansal üretimlerini (TL karşılığı) satın alma taahhüdü verebilirse ve bu yapılara finansal çözümler sağlayabilirse, bu yapıların daha hızlı oluşmasında katkı sunabilir. Bu mekanizmaların desteklenen Somali devleti üzerinden yapılması doğru yaklaşım olabilir.

Somali'de şeker pancarı ve muz gibi Türkiye'nin net ithalatçı olduğu ürünler de üretiliyor. Türkiye bu tarım ürünlerinde ithalat tercihini öncelikli olarak Somali'ye kaydırabilir ve bu üretimin artışı için ortak yatırımlar planlanabilir.

13- HAYVANCILIK VE BALIKÇILIK

Ülkedeki kabileler, birbirleri ile çatışmaya son verebilir ise, ülkenin hayvancılık sektörünün de hızlı bir yükselişe geçeceği kesindir. Hayvancılık sektörü hem gıda sektörünü büyütecek hem de üretilecek yünler, tekstil ve halıcılık sektörünü oluşturabilir. Türkiye bu yoldan çok önce geçmiştir ve bu endüstrilerin kurulmasında işbirliği yapılabilir. Belki Türkiye'de kısmen başarı sağlayan ve muhtemelen zaman içinde geliştirilen koruculuk benzeri bir güvenlik sisteminin Somali kırsalındaki bazı bölgelerde uygulanması konusunda işbirliği yapılabilir.  Hali hazırda Somaliland limanlarından başta Suudi Arabistan olmak üzere çeşitli Arap ülkelerine bol miktarda koyun, keçi, deve, sığır ihracatı yapılmaktadır. Özellikle Suudi Arabistan gibi zengin ülkelere satılan hayvansal ürünlerin daha pahalıya satılabilmesi ve Somali'ye daha çok gelir bırakabilmesi için Türkiye desteği ile çeşitli satıcı kooperatifleri kurulabilir. Minimum ihraç fiyatı türü tedbirler getirilebilir. Ayrıca Türkiye, ucuza ihracatı önlemek için kendisi de alıcı konumuna geçerek hayvancılık, tarım, maden ticaretinde piyasayı yükseltebilir. Türkiye desteği ile canlı hayvan satışı yerine, işlenmiş et ürünleri satılması gibi katma değeri artırıcı alanlarda yatırımlar teşvik edilebilir.

Somali dünyanın en çok deve nüfusuna sahip ülkesidir. Develerin köylüler için önemli ekonomik değeri vardır. Taşımacılık, et ve süt amaçlı kullanılırlar ve bir servet biriktirme yöntemidir. Bizde nasıl köylü altın biriktiriyorsa, orada da deve biriktirir. Türkiye, hayvancılık sektöründe kullandığı verim artırıcı, düzenli kayıt tutmayı sağlayan araçları Somali develeri için de devreye alabilir. Develerin et ve sütlerinden çeşitli endüstriyel ürünlerin üretilmesi ve bunların pazarlanması sağlanırsa büyük gelir üretilir. Bazı zengin Arap ülkeleri deve ürünlerinin alıcısıdır. Balık yetiştiriciliğinin gereksinim duyduğu yemlerin üretiminde de belki deve kaynaklı ürünler kullanılabilir. Deve olayı farklı bir ülkede, Avustralya'da ise başa beladır. Devasa Avustralya çöllerinde vahşi develer kontrolsüz olarak çoğalmışlardır ve miktarları kıtanın sınırlı tarım ve su kaynaklarını zorlar hale gelmiştir. Avusturalya düzenli olarak bu develeri öldürmektedir. Bunların bir kısmının Somali'ye transferi de değerlendirilebilir.

14- KHAT İLE SAVAŞ

Khat veya kat isimli keyif verici ve uyarıcı bir bitkinin Somali'de, Yemen'de özellikle erkekler tarafından çiğnenmesi olayı yaygındır. Dışarıdan bakınca geviş getirmeye benzer. Tüm gelişmiş ülkelerde bu bitkinin bu şekilde tüketimi yasaktır. Kat bitkisinin yetiştirilmesi için çok fazla su tüketilir. Kat üretiminin farklı tarım ürünleri ile ikamesi ve tüketiminin kademeli olarak kaldırılması konusunda ilgili ülkeler ile işbirliği yapılması faydalı olabilir. Kat, pahalı bir üründür, bağımlılık yapar ve kat alabilecek parayı kısa yoldan bulma dürtüsü yerel halkta suç oranlarını artırabilir. Somali ve Yemen gibi fakirliğe mahkûm edilmiş ülkelerin toparlanması konusunda belki kat bağımlılığı ile mücadele politikaları teşvik edilebilir.

15- İNGİLTERE’DEKİ SOMALİLİLER

Somali'ye yatırım yapmak suretiyle destek olmak isteyen dünyada milyonlarca insan vardır. Bunların bir kısmı Avrupa ülkelerinde yaşayan Somali kökenlilerdir. Bu insanların Somali'de yapılacak yatırımlara destek vermek için paralarını yatırabilecekleri yatırım fonu benzeri bazı finansal enstrümanların Borsa İstanbul'da oluşturulması faydalı olabilir. Ingiltere'de de önemli miktarda güney Somali kökenli yaşar. Bunlara da para aktarabilecekleri bir finansal enstrüman gösterilse oraya para aktaracaklardır.

16- SANAYİ YATIRIMLARI

Somali gibi fakir ülkelerde temel ulaşım yöntemi genelde motosiklet oluyor. Somali çok sıcak olduğu için motosikletin üzerini kapatmak gerekiyor ve ilave iki kişi taşınabilmesi gerekiyor ve bu durumda ortaya üç tekerlekli tuktuk araçları çıkıyor. Türkiye bu tuktukların elektrikli versiyonunu tasarlar ise Somali'de hayli hayır duası alabilir. Mogadishu'nun elektrik altyapı sorunu çözülen bölgelerinde bu araçlar maliyet etkin olacaktır.

Berbera limanı civarındaki bir yere Türkiye'nin bir traktör montaj fabrikası kurması ve bu fabrikada traktör haricinde Somali ihtiyaçları ve alım gücüne göre tasarlanmış en ucuz tipte otomobillerin montajının yapılması (misal satış fiyatı 1500 USD geçmeyecek şekilde) faydalı olacaktır. Böyle araçlar Hindistan'da mevcut, Türkiye'de yapabilir ve bu araçlar zaman içinde Etiyopya ve Yemen pazarlarına da ihraç edilebilir. Bu konuya para kazanmak amacından çok sosyal fayda amacıyla yaklaşmak gerekir. Türkiye'de bu işi yapabilecek mühendislik gücü fazlasıyla mevcut. Bursa'da otomotiv sektöründe çalışan mühendisler öğle tatilinde fabrika kantininde dahi bu proje tasarımını aradan çıkartabilir. Bisiklet ve tekerlekli sandalye gibi diğer faydalı mekanik araçların montajı da burada yapılabilir. Bu tesis yakınlarına kuru buz (ing: dry ice) üretim tesisi kurulması da Somali'nin soğuk zincir gıda ve ilaç lojistiği için gereklidir.

Elektrik sorunu olan ve aşırı sıcakların olduğu, uzun taşıma mesafeleri olan Somali gibi bölgelerde kuru buz temelli pasif soğuk zincir sistemlerinin gıda ve ilaç lojistiği için kurulması faydalı olabilir. Traktör fabrikası yanında bir de kuru buz fabrikası faydalı olur.

17- DİYANET VE TOPLUM HAYATI

Diyanet İşlerimiz, Somali'nin farklı bölgelerinde din görevlileri görevlendirerek Somali'deki terör olaylarının sonlanması konusunda katkı sağlayabilir. Ayrıca kırsal alanlardaki hırsızlık ve kat denen uyuşturucu kullanımı ilintili suçların azaltılmasına destek olabilir. Somali'nin baskın dini Sünni İslam’dır.

Somali'de nüfusun hemen tamamı siyahidir. Beyazlar genelde Müslüman olmayan kolonizatörleri çağrıştırdığı için ve ülkenin içindeki aşırı fakirlik sebebiyle, beyazların etrafta korumasız olarak gezinmesi pek olası değildir. Türkler malum Müslüman beyazlar olduklarından durumları biraz daha özeldir fakat alınlarında Türk yazmadığı için Türkler için de riskler mevcuttur. Belki sivil ve askeri Türk heyetlerinin belirli tipte giyinerek veya belirli işaretler taşıyarak yalnız dahi olsalar daha güven içinde gezmeleri sağlanabilir.

18- HAVACILIKTA VERGİLER ARTIRILMALI

Mogadişu havalimanının kapasite artışı, modernizasyonu ve işletmesini Kozuva isimli bir Türk firması yapıyor. Bu proje hayli başarılı olmuş gibi görünüyor. Bugün itibariyle Mogadişu havalimanına birçok firma sefer başlatmış durumda. Somaliland tarafında da iki önemli havalimanı var. Biri Berbera şehrinde ve bu havalimanını (ve gemi limanı) BAE desteği ile modernize edildi. Diğeri ise Somaliland'ın başkenti Hargeisa şehrinde. İstanbul'a bu iki havalimanından da sefer koymak faydalı olabilir.  Berbera şehrinin Osmanlı mimarı örnekleri taşıdığını ve turistik potansiyeli oldugunu da hatırlatalım. Somali'nin kara ve deniz sahasından geçen, iniş ve kalkış yapan sivil havacılık uçak sayısı hızla artmaktadır. Somali'nin bu hava geçiş işlerinden, iniş kalkışlardan kazandığı geliri artırıcı ilave vergiler konulması faydalı olabilir. Türkiye'nin yerli radarlarının ülke geneline kurulması sureti ile Somali'nin hava ve deniz sahalarında nelerin olup bittiğini görebilmesinin sağlanması da faydalı olacaktır.

19- TRANSİT GEÇEN GEMİLER VERGİYE BAĞLANMALI

Somali'nin ekonomik yetki alanındaki sulardan her sene trilyonlarca dolarlık mal taşıyan gemiler geçmekte. Oysa Somali halkının ne elektriği ne de suyu var. Bu insanlar korsanlık yapınca da suçlu oluyorlar. Bu bölgedeki denizlere çeşitli kimyasal ve nükleer atıkların izinsiz şekilde döküldüğü de biliniyor. Somali ve Yemen'in münhasır ekonomik bölgelerinden geçen deniz trafiğinden anlamlı miktarda gelir etmeleri sağlanmalıdır. Bunun için bir sigorta firması kurulabilir ve bu denizlerden geçirilen ticari değerin belirli bir oranı (misal yüzde 1) sigorta bedeli olarak bu ülke hazinelerine aktarılabilir. Bu yapılmadığı sürece bu insanların geçim kaynağı olan korsanlık faaliyetini baskılamanın ahlaki bir dayanağı yoktur. Hele ki zengin ülkelerin ticaret filoları, milyar dolarlık mallarını taşıyan gemileri beş kuruş geçiş bedeli vermeden geçerken, bunları korumak için Türk donanmasının fakir Somali denizcilerini öldürmeleri hiç kabul edilemez. Somali'nin ve hatta Yemen'in denizlerindeki korsan ticari faaliyetlerin sonlanması için bu ülke hükümetleri ile gerekli askeri işbirliklerinin yapılması uygun olabilir. Somali sularını kirleten ülke ve kurumlara karşı gerekli hukuki sürecin başlatılması konusunda da Türkiye destek verebilir.

20- ALÇITAŞI

Somali'nin önemli doğal kaynaklarından olan Alçıtaşı, Berbera'nın biraz açığında bulunmaktadır ve bir Amerikan firması (Ginn Mineral) tarafından işletilmektedir.  Bu firma bu sahayı işletme ruhsatını kimden? ne zaman? ne kadar süre ile almıştır? Bu firmanın Somali ekonomisine yeterli derecede katkı sağlaması hedeflenmelidir aksi durumda aynı bölgeye ilave işletme ruhsatları verilmesi ve Somali hükümetine daha çok gelir yaratılması hedeflenebilir.

21- DİĞER

Türkiye de üniversite okumuş Somalili öğrencilerin ikili projelerde öncelikli olarak değerlendirilmesi uygun olabilir.

Önümüz bayram. Bizim millet çok şükür aç değil açıkta değil. Bayram yardımlarının en az yarısının  Somali, Suriye, Yemen, Afganistan, Filistin gibi ülkelere dağıtılması yerinde olur. Misal, Somali'nin geneli zengin olan Arap ülkelerine Berbera limanı üzerinden ihraç ettiği koyun, keçi vs. Türkiye satın alıp, kestirip, konserveleyip yıl boyunca bölgedeki fakirlere dağıtabilir. Müslüman ülkeler dışındaki bazı fakir ve dost ülkelere de (Venezüella, Küba, Burundi, G. Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti vs..) benzer yardımlaşma mekanizmalarını tasarlamakta fayda olacaktır.

Somali'de Uranyum, altın dahil bazı değerli mineral ve madenlerin olduğu biliniyor. Maden Tetkik ve Arama (MTA) kurumumuz Somali'nin mineral ve maden rezervlerinin araştırılması ve haritalanması konusunda görevlendirilebilir.

Somali lisanı olan Somalicenin öğrenilmesi Türkler için hayli kolaydır çünkü hem Latin alfabesi kullanırlar hem lisan Türkçedeki gibi son ekler içerir. Lisanda bolca İslami kavram ve isimler olması da ilave kolaylık sağlar. İnternette çeşitli dil öğrenme videoları mevcuttur. Bu dil ve alfabe yakınlığı, Türkiye'ye ikili ilişkilerde ilave bir rekabet avantajı sağlayabilir.

Somali'den şiddet ve açlık olayları sebebiyle milyonlarca insan ülke içine ve ülke dışına göç etmiştir. Somali, Türkiye'nin desteği ile hızla kalkınabilirse bu insanlar da köylerine geri dönebilirler. Türkiye, deprem vs. olayları sebebiyle elinde birikmiş, âtıl durumdaki çadır vs. ekipmanları bu amaç ile (belki de Kızılay aracılığı ile) Somali'ye gönderebilir. Birleşmiş Milletler ‘in bazı yardım ekipleri mülteci kamplarını işletmektedir ve sözüm ona bu kamplara sığınanlar terörden korunmaktadır. İçinde BM olan hiçbir unsura şu aralar güvenmemekte fayda vardır. Türkiye kendi ekipleri ile bu tür insanı yardım kampı işletmelerinin ve çalışmalarının içinde yer almaya dikkat etmelidir.

Türkiye'nin bisiklet endüstrisi hayli gelişmiştir. Yerli üreticilerimizden birkaç yüz bin adet bisiklet satın alınması ve Somali'de çocuklara hediye edilmesi suretiyle Türkiye Somali halkına dokunabilir ve uzun yıllar sürecek bir dostluğun temelini atabilir.

22- MOBİL BANKACILIK

Afrika'daki birçok ülke gibi Somali de de ödemeler ve bankacılık büyük oranda cep telefonu uygulamaları üzerinden yapılmaktadır. Ülkenin yerli parası işlemez durumdadır ve büyük oranda ABD doları geçerlidir. Türkiye için hem Telekom altyapısı yatırımları hem cep telefonu uygulamaları hem de merkez bankacılığı konusunda işbirliği fırsatları vardır. Somali'nin kendi merkez bankasını ve parasını istikrarlı şekilde yönetmesi konusunda destek olunabilir. Somali yerli parası çuvallar ile taşınmaktadır. Muhtemelen bu paradan sıfır atımı operasyonu ile yeni banknot basımı gerekecektir. Mutlaka yabancı para birimi kullanmak isterlerse Amerikan parası yerine TL kullanmaları daha uygun olur.

Birkaç sene önce Ziraat Katılım bankamız Somali de bankacılık lisansı ile faaliyete başlamıştı. Acaba bu banka kaç tane projeyi finanse etti ve ülke ekonomisine ne katkılarda bulundu?  Ne kadar mevduat topladı ne kadar kredi dağıttı, ne kadar yabancı yatırım işlemine aracılık etti? Ne kadar banka kartı dağıttı? Kaç Somali vatandaşı bu bankanın telefon uygulamasını indirdi? Bununla ilgili bilgi paylaşılması faydalı olur. Düşük performanslı kamu kurumlarının, kamuoyu denetimi radarının altında "görünmez" kalmasına izin vermemeliyiz.

NASIL BECERDİK?

Nasıl oldu da durduk yerde böyle başarılı bir anlaşma ortaya çıkıverdi? Bu işin mutfağında kim var? Bu soru bence önemli çünkü bu sorunun cevabı aynı zamanda "neden farklı ülkelerde benzer fırsatlar yaratamıyoruz?" sorusunun da cevabı oluyor. Yani bu anlaşma Somali'deki ve Ankara'daki bir avuç akıllı diplomattan mı çıktı yoksa asıl işin mimarı özel sektör mu? Bizim liberal hükümetler döneminde bürokrasinin alt katmanlarından ve sahadan gelen iyi fikirleri dinleyip değerlendirebilme yetkinliği yoktur. Genelde iyi fikir ve fırsatlar, hiyerarşi içinde bir üst kademe tarafından budanır, "başıma iş çıkarma" yaklaşımı vardır, ne değişti? Bu sorunun cevabını bilemiyorum. 2014 yılından beri Mogadişu limanını Albayrak grubu işletiyor. Orijinal anlaşma 20 yıllık idi. 2020'de de 14 yıllık liman sahası genişletme ve işletmesi revize anlaşmasını yapmışlardı. Benzer şekilde Albayrak grubu Somali'de Türkiye'nin en büyük büyükelçilik binasını yaptı (Kapalı alan 10 dönüm, toplam alan 65 dönüm) ve büyük bir hastane binası yaptı. Hastaneyi bizim sağlık bakanlığımız işletiyor. Bu hastane sayesinde çok hayır duası alıyoruz, orası kesin. Belki de Albayrak grubunun sahadaki gözlemleri ve ilişkileri, bu fırsatın oluşmasını ve hayata geçirilebilmesini kolaylaştırmıştır? Elbette bunlar güzel işler, Somali'nin hızla kalkınmasına destek olan, Somali hükümetine vergi geliri üreten, istihdam üreten işler.

SONUÇ

Somali'nin, etkin çalışan bir devlet mekanizması ile hızlı kalkınma ve vatandaşlarına refah üretme potansiyeli mevcuttur. Bunun için insan kaynağı (genç nüfus), enerjisi (rüzgâr ve güneş) ve emperyalizmin 80 çeşit enstrümanını görmüş geçirmiş bir dostu (Türkiye) mevcuttur. Türkiye’nin desteği ile Somali devleti çalışabilir hale gelince, önündeki engelleri hızla aşacaktır.

Yarın bir gün Türkiye, büyük bir küresel oyuncu ile savaşa girmek zorunda kalsa, dostumuz olan Somali, Kızıldeniz boğazından düşman güçlerinin ve hatta ticari mallarının geçmesine izin verir mi? Sadece bu olgu dahi Türkiye'nin milli güvenlik seviyesini ve caydırıcılığını artırır.

Son Dakika Haberleri