Kennedy cinayeti ve Türkiye’deki GLADYO eylemleri

ABD başkanlarından John F. Kennedy.

22 Kasım 1963’te Dallas’ta öldürüldü.

Yerine hemen Lyndon B. Johnson geçti.

Suikasttan birkaç saat sonra yemin etti.

Başkanlık koltuğuna oturdu.

Amerika’da en çok konuşulan olaylardan biri.

Yaklaşık 60 yıldır tartışılıyor.

Suikastla ilgili kafalar hâlâ karışık.

SUİKASTÇI(!) DA ÖLDÜRÜLDÜ

Saldırıyla ilgili olarak bir isim gözaltına alındı.

Deniz Piyadesi Lee Harvey Oswald.

“Suikastı tek başına işlediğini” söyledi.

İki gün sonra, mahkemeye bile çıkmadan,

Dallas’ta o da öldürüldü.

Öldürüleceği ihbarı yapılmıştı.

“Korunacağı” sözü verilse de korunmadı.

Sırlarını mezara götürdü.

KARAR

Kennedy suikastını soruşturan Warren Komisyonu,

Bir yıl içinde karar verdi.

Oswald cinayeti tek başına işlemişti(!)

İstihbarat örgütünün suikastta parmağı yoktu.

CIA temize çıkarıldı.

BELGELER AÇIKLANMADI

ABD Kongresi, 1992 yılında bir karar aldı.

Warren Komisyonu'nun belgeleri 2017 itibarıyla kamuya açılacaktı.

Ama CIA ve FBI itiraz etti.

“Geri döndürülemez bir zarar”a vurgu yaptı.

Belgelerin açılmasını engelledi.

ABD Ulusal Arşivler ve Kayıtlar İdaresi,

Geçtiğimiz hafta 1500 belgeyi paylaştı.

Ama asıl belgeler hâlâ gizli.

BELGELER İLGİNÇ

Belgeler Amerikan basınında geniş yer aldı.

Hürriyet gazetesi de okurlarına aktardı.

Merakla okudum.

Açıklanan belgeler ilginç.

Suikastçı(!) Oswald öldürmeden birkaç ay önce Meksika'nın başkenti Mexico City'de, Sovyetler Birliği Büyükelçiliği'ni ziyaret etmiş.

KGB'den bir ajanla görüşmüş.

Daha sonra da telefonla temas kurmuş.

Rusçası yok, ama olsun.

Olmasa da anlaşmışlar(!)

FIDEL CASTRO DA DOSYADA

Suikastçı(!) Oswald’ın temasları,

Sovyetler Birliği Büyükelçiliği ile sınırlı değil.

Mexico City'de Küba Büyükelçiliği'ni de ziyaret etmiş.

Bir tanık,

“Oswald bir Komünist ve bir Castro hayranı” demiş.

Hemen Küba suçlanıyor.

ABD’nin “Castro’yu devirme” planı vardı.

Suikastçı(!) hedeflere göre dolaştırılıyor.

Kısa sürede öldürüldüğü için de iş kolaylaşıyor.

Birilerinin planı işliyor.

Ama ABD Temsilciler Meclisi üyeleri,

1978'de Havana'ya gidince Castro onlara;

“Küba’nın suikastla bir ilgisi yok” diyor.

TANIDIK YÖNTEMLER

Belgelerle ilgili haberleri okuyunca,

Türkiye’deki GLADYO cinayetlerini anımsadım.

Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve diğerleri.

Öncesinde veya sonrasında aynı taktik.

Failler hep İran’a götürüldü.

Pasaportlarında İran’a giriş çıkış damgası oldu.

O yıllarda ABD için İran önemli.

Tecrit edilmesi gerekiyor.

Hatta Türkiye ile savaştırılması planlanıyor.

Bunun için kamuoyu hazırlanmaya çalışılıyor.

Aynı Kennedy suikastının failinin(!)

Sovyetler Birliği ve Küba bağlantısı(!) gibi.

Hedefler yok ediliyor, suç öbür hedefe atılıyor.

Bir taşla iki kuş vurma hesabı.

BİREYSEL TERÖRİST

Kennedy suikastını üstlenen Oswald’ın ifadesine takıldım.

“Suikastı tek başına işledim” demiş.

Komisyon da buna inanmış(!)

Bunu okuyunca eski günlere gittim.

Abdi İpekçi’nin katili,

Papa 2. Jean Paul’e başarısız suikast düzenleyen M. Ali Ağca da benzer şeyler söylememiş miydi?

“Ben bireysel teröristim” dememiş miydi?

Bu kadar tesadüf olabilir mi?

Hrant Dink’in öldürülmesi.

Oradaki yöntem de aynı…

PEKİ NEDEN?

Peki Kennedy neden öldürüldü.

Pentagon Küba’ya müdahale kararı almıştı.

Domuzlar Körfezi’nden çıkılacaktı.

Küba’da Sovyetlerin nükleer silahları vardı.

Kennedy riski göze alamadı.

Ülkesindeki “şahinleri” de durduramadı.

Operasyon Ruslara sızdırıldı.

Çıkarma başarısız oldu.

CIA da bunu öğrendi.

Kennedy’yi sorumlu tuttu.

Öldürdü.

Muhtemelen suikastın asıl nedeni bu…