12 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kozmik Oda kumpasında askerlerin avukatı: Arınç benimle görüşmedi

FETÖ’nün “Kozmik Oda” kumpasının 13. yılında askerlerin tek avukatı Süleyman Ayhan, Aydınlık'a konuştu. Oda’dan alınan gizli belgeleri FETÖ’nün uluslararası istihbarat örgütlerine verdiğine inandığını belirten Ayhan, “Bülent Arınç’la görüşmek istedim. Görüşmedi.” dedi.

Kozmik Oda kumpasında askerlerin avukatı: Arınç benimle görüşmedi
A+ A-
HABER MERKEZİ

FETÖ’nün 2009'daki “Kozmik Oda” kumpasında, askerlerin tek avukatı Süleyman Ayhan, Kozmik Oda’dan alınan gizli belgelerin imajlarının kaybedildiğini, FETÖ’nün bu belgeleri uluslararası istihbarat örgütlerine verdiğine inandığını bildirdi. Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla başlayıp Kozmik Oda’ya girilmesine giden sürecin tam anlamıyla bir kumpas olduğunu kaydeden Ayhan, “Adres yazılı kağıdı yutmak istedi” diye ortalığı ayağa kaldıranların “tükürük incelemesi” talebini geri çevirdiklerini belirtti. Suikast yapacakları iddia edilen askerlerle ilgili ihbarın, gözaltı sonrasında yapıldığına dikkat çeken Ayhan, Arınç’la görüşmek ve gerçekleri anlatmak istediğini ama onun görüşmeyi kabul etmediğini ifade etti. Ayhan, Kozmik Oda’da askerlerin avukatlığını yaptığı dönemde bürosunun karşısına getirilen araçla sürekli dinlendiğini de söyledi.

FETÖ'nün darbe davalarında da avukatlık yapan Süleyman Ayhan, FETÖ’nün Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla başlattığı ve Kozmik Oda’ya girerek sonuçlandırdığı tertibi, sonrasında yaşananları Aydınlık’a anlattı:

İZLENEN BÜLENT ARINÇ DEĞİLDİ

Kozmik Oda kumpasında askerlerin avukatı: Arınç benimle görüşmedi - Resim : 1

Albay Baki Kaya hakkında, yasal olmayan faaliyetleri olduğu konusunda istihbarat alınmıştı. Bunun doğru olup olmadığı, varsa elde ettiği bilgileri kimlerle paylaştığının araştırılması istenmişti. Baki Kaya, Özel Kuvvetlere verilen talimatla izleniyordu. Talimatı veren Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, talimatı alan da Seferberlik Bölge Başkanı Yusuf Albaydı. Albay Yusuf dışında talimatın içeriğini bilen olduğunu da sanmıyorum. İzleme birkaç ay devam eder. Aralık başında Seferberlik Başkanlığındaki subaylar aralarında bir değerlendirme yaparlar. Yaptıkları değerlendirmede Baki Kaya hakkında şüpheli bir durum görülmez ve artık izlemeye gerek olmadığına karar verilir. Daha sonra izlemenin bir hafta daha sürdürülüp herhangi bir bulguya rastlanmazsa bitirilmesine karar verilir.

SON HAFTA

Son hafta izleme Baki Kaya’nın evinden başlar. 19 Aralık 2009. Baki Kaya’nın gittiği tüm yerler takip edilir. İki araçla yapılan izleme saat 17.10’da biter. Daha sonra park edilen yerde  araç değiştirilirken polisler üzerlerine çullanıyorlar. Takip edenler eğitimli kişiler. Asker olduklarını söylüyorlar, karşılarındakiler polis olduğu için karşı koymuyorlar.

'EVRAK YUTTU' YALANI

O boğuşma sırasında üzerlerindeki bazı şeyler yere düşüyor. Bunların içinde 6’ya 10 ebadında  “1424 Cd. Feza A.” yazılı kağıt çıkıyor. Askerler bu belgenin kendilerine ait olmadığı gerekçesiyle tutanağa imza atmıyorlar. Olay “Bülent Arınç’a suikast” diye kamuoyuna sunuldu. O tarihte Bülent Arınç, Manisa’da. İki subay hem Bülent Arınç’ı izleyecek, hem Manisa’da olduğunu bilmeyecek. Adresi de kağıda yazacak. İnsan aklıyla dalga geçer gibi.

Operasyonu yapanlar, adres yazılı kağıdın askerlerce yutulmak istendiğini iddia ettiler. Subaylar kesinlikle reddediyorlar. Ben avukat olarak savcı Mustafa Bilgili’den adresin yazılı olduğu kağıtta tükürük tespiti yapılmasını, yazının da kriminal incelemeye gönderilmesini istedim. Savcı Bilgili yapmadı. Dosya savcısı değiştikten sonra adres yazılı kâğıt üzerinde yapılan kriminal incelemede tükürük izine rastlanmadı, yazının Albay Erkan’a ait olmadığı da bilirkişi raporu ile tespit edildi.

Bu arada Baki Kaya’nın izleme kayıtlarını da talep ettim. Savcı Bilgili kameraların arızalı olduğunu, görüntüleri alamadıklarını söyledi. Baki Kaya’nın geçtiği güzergahta yüzlerce kamera var. Hepsi mi aynı anda bozuldu. Kamera kayıtları incelenseydi askerlerin Baki Kaya’yı izledikleri net olarak anlaşılacaktı.

GÖZALTI İHBARDAN SONRA

Bir başka komik nokta da şu: Bir ihbar yapıldığı söyleniyor. Ama ihbarın, askerlerin gözaltına alınmasından sonra yapıldığı ortaya çıkıyor.

Bülent Arınç’la görüşmek istedim. Avukatı, benim de sevdiğim biriydi. Dosya gizliydi ama her şeyi sızdırdılar. Dosyayı 3 kişi biliyordu. Biri Savcı Bilgili, biri katibi, biri de askerlerin avukatı olarak ben. Sayın Arınç’la görüşebilseydim “Olayın sizinle ilgisi yok. Albay Baki Kaya izleniyordu. Gerçeği siz de araştırın. Kendinizi kullandırmayın.” diyecektim. Belgeleri gösterecektim. Ne yazık ki o tarihte “Ben Manisa’da iken bana nasıl suikast yapacaklar. Benimle ilgisi yok.” diyemedi. Olaya takipsizlik kararı verildikten sonra “Benim üzerimden operasyon yapmışlar” ifadesini kullandı.

SUBAYLAR YARGILANMADI

Bu olayda subaylar yargılanmadı. Albay Yusuf, Albay Erkan, Binbaşı İbrahim “tutuklanma” talebiyle mahkemeye çıkarıldı. Diğerleri savcılıkça serbest bırakıldı. Gece 24.00’den sonra mahkemeye çıktılar. Mahkeme tutuklama taleplerini reddetti. Hiçbir tedbir öngörmeden serbest bıraktı.

5 YIL TEKNİK VE FİZİKİ TAKİP

Sekiz subay, astsubay ve bir er 11 Mart 2015 tarihine kadar teknik ve fiziki takibe uğradı. Bu gerçekten korkunç bir durum. Olayla ilgili ilgisiz, özel yaşamları, tüm konuşmaları hepsi dosyaya konuldu.

Ben de askerlerin avukatı olarak benzer bir durumla karşılaştım. Benim bürom Atatürk Lisesi’nin yanında. Lise’nin bahçesinde iki minibüs dönüşümlü olarak beni dinlemeye aldı. 2 kez sinyal engelleyici aldım kısa sürede bozuldu.

KOZMİK ODA’YA GİRİLMESİ

Daha sonra Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda arama yapılacağı bildirildi. Tuğgeneral Selahattin Kısacık ve ben, Genelkurmay Adli Müşaviri’ne giderek bunun engellenmesini istedik. Ancak yukarıdan “sakıncası yok, arasınlar” talimatı geldi. Birinci katta 11 ve 16 nolu odaları aramak istediler. Selahattin Paşa karşı çıktı. Sonra savcı mahkemeden hakimin arama yapması için karar aldı. Bu arada Hakim Kadir Kayan devreye girdi. (Kadir Kayan bu olay sonrası ödüllendirilip Yargıtay üyesi yapıldı. Şu anda FETÖ’den firari. Avrupa’da olduğu söyleniyor.)

KOPYALAR KAYBOLDU

Belgelerin kopyaları alındı. Ama dışarı çıkarılması engellendi. Odada saklandı. 2013 yılında Savcı Mustafa Bilgili aldığı bir kararla belgelerin imajlarının TÜBİTAK tarafından incelenmesini istedi. TÜBİTAK’a gönderilen imajlardan daha sonra haber alınamadı. Kayboldu. Bana sorarsanız uluslararası istihbarat örgütlerine gitti. Tabi uzun yıllar üzerinde çalışılmış ülkenin güvenliği ile ilgili planların hepsi değiştirilmek zorunda kalındı.

Kozmik Oda kumpasında askerlerin avukatı: Arınç benimle görüşmedi - Resim : 2

Avukat Süleyman Ayhan’ın avukatlık yaptığı önemli davalardan bazıları şunlar:

  • Abdullah Öcalan’ın yargılandığı davada şehit ailelerinin ve gazilerin avukatı
  • Kozmik Oda kumpasına uğrayan askerlerin tek avukatı
  • 28 Şubat davası sanık avukatlarından
  • 15 Temmuz ana davası olan Genelkurmay Çatı Davasında, Cumhurbaşkanlığının avukatı.
  • Kara Harp Okulu Davası

KUMPASA KATILANLAR NE CEZA ALDI

“Kozmik Oda” olayında askerlerin avukatı Süleyman Ayhan kumpas faillerinin yargılanması ile ilgili şu bilgileri verdi: “FETÖ kumpasları açığa çıktıktan sonra Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bütün üyeleri hakkında soruşturma açıldı. Savcı Mustafa Bilgili 16 yıl, iki üye de süreli hapis cezalarına çarptırıldı. Kadir Kayan yurt dışına kaçtı. Bu olaylarla ilgili 82 emniyetçi yargılandı. 28’i ceza aldı. 13’ü şu anda kaçak. 53’ünün ByLock kullandığı tespit edildi ve 2-10 yıl arası hapis cezasına çarptırıldı.”

REFERANS OLANLAR SORGULANMADI

Süleyman Ayhan FETÖ’nün devlet içine sızmasının sonuçlarını da şöyle açıkladı: “FETÖ, TSK ve emniyete (Bunlar silahlı güç), yargıya sızmış. Bu üç erkin kılcal damarlarına kadar girmiş. Bunun sonucu olarak da 15 Temmuz oldu. Darbe girişiminin bastırılması sonrası her şey açığa çıktı. TSK’da tuğgenerallerin yaklaşık üçte biri, yargının yaklaşık yarısı, emniyette istihbaratın yüzde 90’ı ihraç edildi. Yargılananlar çeşitli cezalara çarptırıldı. Ancak bunların işe alınmasında referans olanlar sorgulanmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında FETÖ’nün üzerine kararlılıkla giden çok az.

EVRAK YAKTILAR YALANI

Er Serkan Taşkın’ın “evrak yakıldı” iddiasında bulunduğu söylendi. Avukat Süleyman Ayhan bu konuda da şu bilgileri verdi: “Bu iddia gündeme gelince savcı Mustafa Bilgili’yi evrak yakıldığı iddia edilen yere götürdüm. Her yeri inceledik. Evrak yakıldığına ilişkin hiçbir kanıt bulamadı. Çünkü iddia gerçek dışıydı.”

TÜRK BASINI SINIFTA KALDI: YÜZDE 99 YALANDI

Avukat Süleyman Ayhan “Bülent Arınç’a suikast iddiası ve Kozmik Oda” kumpası sırasında basının durumunu da şöyle değerlendirdi: “Ben olayda askerlerin tek avukatıydım. Ama birçok şeyi Türk basınından öğrendim. Üzülerek söyleyeyim yazılanların yüzde 99’u yalandı.”

KASA ALDIM, ÖNEMLİ EVRAKLARI SAKLADIM

Türkiye’nin en önemli davasına ilişkin belgeleri saklamak ayrı zor. Ayhan'a nasıl sakladığını sorduk: “Kozmik Oda olayı son derece önemliydi. Türkiye’nin güvenliği ile ilgiliydi. Her şey gizli kalmalıydı. Dosya ile ilgili belgeler için bir kasa aldım. Belgeleri o kasada sakladım. Anahtarını eşim dışında kimseye göstermedim.”

GENÇ AVUKATLARA ÖĞÜT

AYHAN o günleri anlatırken emekli asker olan hukukçular dahil kimsenin davalara girmek istemediğini, korktuklarını hatırlattı. Daha sonra da genç avukatlara şöyle seslendi:

“Öncelik vatan olmalı. Cemaatlerden, vakıflardan uzak durmalı. Hukukçular hukuktan yana olmalı. 1980 öncesi mezun oldum. Alevi-Sünni, Türk-Kürt, komünist-faşist diye halkı bölüyorlardı. Hukukçu doğru bildiğine ısrar etmeli, dik durmalı. FETÖ davalarında ülkesini seven çok genç avukatlar gördüm. O parti, bu parti demeden kanunun değil hukukun yanında olalım. Bütün yaptıklarımızı vicdanımızda tartalım.”

Son Dakika Haberleri