18 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Nafakada yeni düzenleme toplumsal bozulmayı tetikler

Nafakanın ekonomik durumun değişmesi halinde azaltılabileceğini ya da tamamen kaldırılabileceğini vurgulayan Av. Nuriye Kadan, ‘Nafaka sınırlandırılacak, bu mutsuz bir evlilikte kadının boşanması yönündeki kararı zorlaştırır’ dedi.

Nafakada yeni düzenleme toplumsal bozulmayı tetikler
A+ A-

ÖZLEM KONUR USTA

Hukuk analiz internet sitesi nafaka düzenlemesini Twitter sohbet odasında masaya yatırdı. Üç avukat enine boyuna tartıştı. Nafaka ile ilgili aksayan yönler konuşuldu, sorular yanıtlandı. Avukatlar yoksulluk nafakasının süresinin sınırlandırılması ya da tamamen kaldırılması için kadınların ekonomik koşullarının uygun olmadığına dikkat çekti. Vatan Partisi Öncü Kadın Hukuk Bürosu Başkanı Av. Zühre Genişel, “Boşanma iradesini kadının elinden alıyorsunuz. Kadını evliliğe mahkum kılmak, ev içinde erkeğin daha pervarsızlaşmasına neden olacaktır. Burada toplumsal yapının bozulma tehlikesi var” dedi.

Önceki akşam düzenlenen etkinlikte Vatan Partisi Öncü Kadın Hukuk Bürosu Başkanı Av. Zühre Genişel, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkan Yardımcısı Av. Nuriye Kadan, Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Yönetim Kurulu üyesi Av. Elif Eskin, konuşmacı oldu. Hukukanaliz.net Genel Yayın Yönetmeni Av. Merve Ayvalı’nın yönettiği etkinlikte konuşmacılar, nafaka meselesinin toplumun koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Kadınlar, aciz mi? Neden ayakları üzerinde duracağına inanılmıyor” sorusuna avukatlar, kadın ve erkeğin eşit şartlara sahip olduğu bir toplum düzeni oluşana kadar yoksulluk nafakasının kaldırılmasının ya da süre sınırı konulmasının başka sorunlara neden olabileceği yanıtını verdiler. Etkinlikte avukatlar, süresiz nafakanın mağduriyetlere neden olduğu yönündeki iddiaları ise mevcut yasalara atıfta bulunarak “Ekonomik koşullara göre mahkemeye başvurularak nafaka miktarı azaltılabilir ya da kaldırılabilir” diye yanıtladı.

KANUNDA KADIN ERKEK AYRIMI YOK

Kanunda kadın ya da erkek diye bir ayrımın olmadığını yoksulluk nafakasını her iki tarafın da talep edebileceğini ifade eden Av. Zühre Genişel tartışılmakta olan yoksulluk nafakası bağlanabilmesi için gereken koşulları sıraladı: “Taraflardan birinin talep etmesi, nafaka talep edenin boşanma sonrası yoksulluğa düşecek olması, nafaka borçlusunun boşanma konusunda ağır kusurlu olması, Nafaka talep edilen eşin gelirinin nafaka miktarı ile orantılı olması. Nafaka bağlanabilmesi için bu koşulların tümünün gerçekleşmiş olması gerekiyor.”

Kişinin boşandığı eşine ömür boyu nafaka ödendiği yönündeki savın doğru olmadığını söyleyen Av. Nuriye Kadan, bu koşulları Nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi, fiilen evliymiş gibi yaşaması, haysiyetsiz hayat sürmesi, tarafların ekonomik durumunda bir değişiklik olması diye sıraladı. Kadan, ekonomik durumun değişmesi halinde nafaka borçlusunun azaltma için mahkemeye başvurabileceğini söyledi.

‘KADINLARIN İSTİHDAMI İÇİN MÜCADELE EDELİM’

Yoksulluk nafakası konusunda kanun bir cinsiyet ayrımı yapmadığı halde, ekonomik durum kadınlar aleyhine olduğu için konunun kadın meselesi ağırlıklı tartışılmak zorunda kalındığına dikkat çeken konuşmacılar, Türkiye’de kadının durumuna ilişkin veriler de paylaştı. Av. Elif Eskin, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu raporunda veriler aktardı: “Kadınların dörtte biri hiçbir okuldan mezun değil. 2 milyon kadın okuryazar değil. Evlilik nedeniyle okulu terk edenlerin içinde kadınların oranı yüzde 94. Böyle bakınca önümüzde alınacak ciddi yollar var. Kadınları güçlendirdiğimizde çok az sayıda kişi ayrıldığı eşinin nafakasına ihtiyaç duyacaktır, hep beraber kreş açılması, kadınların okuması için çocukların erken evliliğine engel olmak için mücadele edelim.”

NAFAKA ALACAKLARININ YÜZDE 66’SI TAHSİL EDİLEMİYOR

Adalet Bakanlığının verilerine göre nafakaların yüzde 66’sı ödenmiyor. Av. Nuriye Kadan, bununla ilgili dava dosyalarından izlenimlerini paylaştı: “Çoğunlukla nafakaya muhtaç olan kesim kadınlar, ama kadınlar seslerini çıkaramıyor, nafaka miktarını da tahsil edemiyor. Hele bir de işin içinde şiddet varsa yeter ki kurtulayım deyip nafaka talep etmiyor.”

Avukatlar, Adalet Bakanlığının uzun süredir üzerinde çalıştığı yoksulluk nafakasında süre sınırlamasına ilişkin de görüşlerini paylaştı. Av. Zühre Genişel şunları söyledi, “Yasalarımıza göre boşanma nedeni ile yoksulluğa düşecek olan ve kusuru bulunmayan eşe nafaka veriliyor. Nafaka borçlusunun hem daha kusurlu olup hem de eşini yük olarak görmesi bizim toplumsal değerlerimize de aykırı. Kadının ekonomik bağımsızlığını elde etmesini sağlamazsak tek başına nafakayı kaldırarak aile yapısının, yaşam tarzımızın bozulmasına neden oluruz. Böyle bir düzenleme yapılması halinde resmi nikahlı olmayan evliliklerle ve toplumsal bozulmayla çok daha büyük boyutta karşıya kalacağız.”

Av. Nuriye Kadan da Genişel’in toplumsal bozulmayla ilgili tespitlerine katıldı. Av. Kadan, şöyle konuştu: “Toplumumuzda çoğu kadın, evlilikle birlikte ya da çocuklar doğduktan sonra iş hayatından uzaklaşmak zorunda kalıyor. Kadınlar evdeki iş bölümünde çocukların ya da yaşlıların bakımını üstleniyor. Ev içinde ücretsiz emek sarf ediyor. Yıllarca bu şekilde çalışmış bir kadına boşandıktan sonra, ‘hadi şimdi sen iş hayatına katıl’ diyebilir miyiz? O kadın o yaşta nerede iş bulabilir? Böyle bir düzenleme eşitsizliği giderek daha da körükler. Ekonomik ve psikolojik açıdan evlilik içinde olumsuz bir durum yaşayan kadını boşanmayı tercih etmeyecek konuma iter. Nafaka verilmeyecek, bu mutsuz bir evlilikte kadınların boşanmaları yönündeki kararı zorlaştıracak, bugüne kadar kadınlar lehine edinilmiş kazanımların geriye gitmesi demek.”

Nafaka süresinin sınırlandırılması ile kadının boşanma kararını ekonomik nedenlerle almakta zorlanacağını ifade eden Av. Genişel, “Boşanma iradesini kadının elinden alıyorsunuz. Şiddetin olduğu bir evde kadını evliliğe mahkum kılmak, erkeğin daha pervarsızlaşmasına neden olacaktır. Burada toplumsal yapının bozulma tehlikesi var” dedi.

Etkinlikte dinleyicilerden de soru alındı. Avukatlar nafaka mağduru olduğunu belirtenlerin sorularını yanıtladı. Soruların hemen hepsinin yargı sürecinin uzaması ya da yasal haklarını bilmemekten kaynaklanan mağduriyetler olduğu görüldü. Avukatlar, var olan düzenlemeyi toptan kaldırmak yerine mağdurların haklarını yargı yoluyla arayabilecekleri yasaların varlığına dikkat çekti.

DEVLETİN ÜSTLENMESİ KUSURLUYA ÖDÜL OLUR

Av. Nuriye Kadan, boşanmış eşe nafakanın devlet tarafından ödenmesi yönündeki fikre karşı çıktı. Kadan, “Böyle bir düzenleme kadını sosyal yardımlara muhtaç bırakır, diğer taraftan ‘bizim ödediğimiz vergilerden mi geçinecek’ diyen bir grup da var. Yasalarda nafakayı boşanma konusunda daha kusurlu olan taraf ödüyor. O zaman kusurlu olan taraf yerine devlet ödeyecekse bir bakıma devlet kusurlu olanı alkışlamış olacak. Burada bir adalet var mı?” dedi.

Nafaka hukuk düzenleme avukat