Restorasyon tamamlandı: Topkapı Sarayı'nda ziyarete açıldı!

Topkapı Sarayı Harem Bölümü'nde süren restorasyon çalışmaları kapsamında 1. Ahmed ve 3. Ahmed’e ait has odalar ziyaretçilere açıldı. Milli Saraylar Başkanlığı tarafından yürütülen restorasyonların tamamlanmasının ardından, sarayın kalbi sayılan Harem Dairesi'ndeki bu iki özel oda artık ziyaret edilebiliyor.

Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, 1. Ahmed’in okuma odası olarak kullandığı has odanın, 16. yüzyılın sonları ile 17. yüzyıl başlarında saraya eklendiğini belirtti. Odanın zarif çini süslemeleri ve Sultanahmet Camii’nin mimarı Sedefkar Mehmed Ağa’nın eserleriyle donatılmış dolap kapakları dikkat çekiyor. Buradaki çinilerde, özellikle Kur’an’dan ayetlerin ve padişaha övgülerin yer aldığı hat sanatları bulunuyor. Yıldız, restorasyonun yaklaşık 10 yıl sürdüğünü ve odanın sarayda ilk defa ziyaretçilere açıldığını ifade etti.

3. Ahmed’in dönemine ait Yemiş Odası ise Lale Devri’nin sanat anlayışını yansıtıyor. Bu oda, Edirnekari süslemeleri, doğal meyve ve çiçek motifleriyle süslenmiş olup padişahın özel kullanımı için hazırlanmış. Kaside-i Bürde’den 46 beyit ve Osmanlı barok mimarisine ait ilk örneklerin görüldüğü ocak, bu mekanın sanat ve mimarlık açısından önemini artırıyor.

Yıldız, Topkapı Sarayı’nın yaz aylarında günlük ortalama 20 bin ziyaretçi ağırladığını, bunların yarısının Harem Dairesi’ni gezdiğini söyledi. Yeni açılan mekanların sarayın daha önce kapalı kalan bölümlerini gün yüzüne çıkardığını belirtti.

1. Ahmed Has Odası, okuma odası olarak bilinmekte ve içinde renkli çiniler, altın yaldızlı hat süslemeleri ile sedef işçiliği gibi Osmanlı sanatının en güzel örneklerini barındırıyor. Yemiş Odası ise doğal süslemeleri, lale ve gül motifleriyle dikkat çekiyor ve padişahın yalnızca yemek yediği özel bir alan olarak kullanıldığı biliniyor.

Her iki oda da salı günleri hariç haftanın her günü 09.00-17.30 saatleri arasında ziyaretçilere açık bulunuyor. Restorasyon sürecinde özgün malzemeler ve teknikler kullanılarak tarihi dokular korunmuş, ayrıca bilimsel yöntemlerle belgelenip arşivlenmiştir. Böylece Topkapı Sarayı Harem Dairesi’ndeki bu iki özel alan, hem Osmanlı saray yaşamına ışık tutan hem de sanat tarihine değerli katkılar sunan önemli mekanlar olarak turizme kazandırılmış oldu.