Sanat kurumlaşmalı
Türk Müziği ve senfoni orkestralarının kurumlaşması alanındaki sorunlar, çalıştayda masaya yatırıldı. Deneyimli müzisyenler, kurumların kanunlarla desteklenmesini gerektiğini vurguladı.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmen Akademileri ve İstanbul Türk Müziği Konseyi (MÜZDAK) tarafından “Türk Müziği ve Çok Sesli Müzik İcra Kurumlarının Kurumsallaşma Sorunları Çalıştayı” düzenlendi. 23 Ocak Pazar günü zoom üzerinden yapılan toplantıya, farklı branşlardan sanatçılar ve orkestra şefleri katılarak çözüm önerileri sundular. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Dr. Öğr. Üyesi Göktan Ay’ın yönettiği toplantıda devlet sanat kurumlarındaki kurumsallaşma sorunları ele alındı.
‘TARİHİ ŞAİRLER VE MÜZİSYENLER YARATIR’
İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Tuba Sanatçısı Kenan Gökkaya, devlet müzik kurumlarının sorunlarına ilişkin kapsamlı bir sunuş yaptı. Sözlerine ünlü tarihçi Heredot’un “bir kentin tarihini şairler ve müzisyenler yaratır, tarihçiler sadece onları kaleme alır, kağıda geçirir” sözüyle başlayan Gökkaya, “kurumsallaşma” kavramının tarifini, “bir kuruluşun faaliyetlerini kişilere bağlı kalmadan sürdürmesidir” diye tanımladı.
CSO KANUNU ÖRNEK OLMALI
Ülkemizdeki müzik sanatının kurumsallaşması için yasal zeminde var olan, Anayasanın 64. Maddesindeki “Devlet, sanat faaliyetlerini, sanatçıyı korur. Sanat eserleri ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yaygınlaşması için gerekli tedbirleri alır” ifadelerini hatırlatan Gökkaya, özel kanunları bulunan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), Devlet Opera ve Balesi ve Devlet Tiyatroları’nın kendi özel kanunlarına tabi olduklarını belirtti. Gökkaya, “Görev ve sorumluluk alanları kanunla, tarifle ifade edilmeyen Türk Müziği’miz ve bünyesindeki çoksesli müzik kurumlarımızın da bir an önce kanunları bulunan kurumlarımız gibi kanunlarına kavuşmaları da bizlerin en büyük arzusudur” ifadelerini kullandı. Gökkaya, CSO kanun ve yönetmeliği çerçevesinde çalışmalarını sürdüren, ancak ilgili kanuna doğrudan bağlı bulunmayan İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Adana Senfoni Orkestraları ve kurulacak yeni orkestraların, 6940 sayılı CSO kanununa eklenmesi gerektiğini vurguladı.
Kenan Gökkaya, “Türk Müziği Koruma Kanunu”nun çıkarılması, senfoni orkestralarının norm kadroya kavuşturularak istihdamın sağlanması, koro topluluklarındaki kadro boşlukları ve telif hakları konularındaki sorunlara da değindi.
NACİ ÖZGÜÇ: DEVLETİMİN SANATI OLMAK ZORUNDA HALK SANATA ERİŞEBİLMELİ
Orkestra Şefi Naci Özgüç de koro şefliği alanında bir ihtisaslaşma olmadığına dikkat çekti. Özgüç, Geleneksel müzikte de de toplulukları yönetecek şeflerin birer teorisyen ve pratisyen olarak yetiştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Naci Özgüç, halkın diğer temel ihtiyaçları gibi kültür ve sanata da erişim ihtiyacı bulunduğuna dikkat çekti. Özgüç, büyük zorluklarla edinilen orkestra şefliği mesleğinin değersizleştirildiğine dikkat çekti.
“Türk Müziği ve Çok Sesli Müzik İcra Kurumlarının Kurumsallaşma Sorunları Çalıştayı”, Murat Türedi’nin Youtube kanalından izlenebilir.