18 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Merkez’den 500 baz puan artırımı! Ekonomi yönetiminden ‘çaresiz’ karar

Faiz artırımına giden Merkez’in kararını değerlendiren uzmanlar enflasyonla mücadelede sorunların yanlış tespit edildiğine, bu nedenle reçetenin de yanlış olduğuna işaret etti

SON DAKİKA! Merkez Bankası'ndan sürpriz faiz kararı! Dolar ve altından ilk tepki

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 50'ye yükseltti. TCMB'den faiz oranlarına ilişkin yapılan duyuruda, Yaşar Fatih Karahan başkanlığında toplanan Kurul'un, politika faizinin yüzde 45'ten yüzde 50 düzeyine yükseltilmesine karar verdiği belirtildi.

Kurulun ayrıca operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdiği belirtilen duyuruda, şubat ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin hizmet enflasyonu öncülüğünde öngörülenden yüksek gerçekleştiği ifade edildi.

TALEPTE DİRENÇLİ SEYİR SÜRÜYOR

Duyuruda, "Tüketim malı ve altın ithalatı yavaşlayarak cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon baskılarını canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip etmektedir." bilgisi verildi.

Kurulun enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak politika faizinin artırılmasına karar verdiği, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği ifade edildi. Duyuruda, "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir." ifadesi kullanıldı.

‘HEDEFE ULAŞAMAYACAĞININ GÖSTERGESİ’

Vatan Partisi ekonomi siyasetlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hakan Topkurulu kararı Aydınlık’a değerlendirdi. Topkurulu, şu ifadeleri kullandı:

“Bir hafta on günden beri Atlantik sisteminin üç büyük bankası, Bank of America, JP Morgan, Türkiye’nin faizleri yüzde 3-5 puan arasında artırması gerektiğini söylüyorlardı. Yurt dışından seçim sonrasına ilişkin ayrıca bir devalüasyon yapılacağı beklentisi de vardı; Türkiye’de dövize ve altına olan talep birdenbire yükseldi. Döviz mevduatları BDDK verilerine göre 2 milyar dolar civarında arttı ve ciddi bir altın talebi olduğunu da izledik.

“Buradaki sorunu şöyle açıklamak gerek: TCMB şubat ayında faiz oranını sabit tuttuğunda bir süre daha faizi sabit tutacağını söyledi. Neredeyse açık olarak ifade etmişti bunu. Ama bir ay geçmeden 5 puan artırdı. Öncelikle bu TCMB’nin enflasyon konusundaki hedefine ulaşamayacağının önemli bir göstergesi. Çünkü enflasyon tespiti yanlış yapıldı. Geçen yıl haziran ayında hükümetin yeni ekonomi yönetimi enflasyon konusunda yanlış tespit yapmıştı. Bu tespite göre önlemler almaya başladı ve sıkı para politikası uygulamaya başladı. Ama bu sıkı para politikasının enflasyonda düşüşü sağlamadığı; mayıs-haziran ayında düşeceği tahmin edilen enflasyonun da düşmeyeceği öngörülmeye başlandı. Dolayısıyla ekonomi yönetimi tekrar çaresiz bir şekilde faizleri yükseltme ihtiyacı duydu.

‘DÜZLÜĞE ÇIKILMAZ ATLANTİK’E BAĞLAR’

“Bu alınan önlemlerle yapılan müdahalelerle ekonomi düzlüğe çıkarılamaz. Sadece Türk ekonomisinin Atlantik sistemine daha sıkı bağlanması sonucunu getirir. Türkiye’nin ihtiyacı üretimin artırılması üreticilerin korunarak Üretim Devrimi Programı’nın uygulanmasıdır. Bunun haricinde çaresizce atılan bu adımlar Türkiye’yi daha büyük ekonomik dar boğaza sürüklemektedir. Türkiye, Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Programı’nı uygulayarak Asya’daki bağımsız ve başı dik yerini alacaktır.”

DİKKAT ÇEKENLER

Aydınlık Gazetesi ekonomi yazarı Recep Erçin şu ifadeleri kullandı:

“TCMB PPK genel beklentinin aksine piyasalardaki hareketlerin önüne geçmek için bu ay faizi sabit tutmayarak ilave ve sıkılaştırma gereği duydu. Anlaşılan o ki TCMB’nin belirlediği patikanın dışına çıkan enflasyon göstergeleri ilave bir sıkılaşmaya neden oldu. “Bunun yanında çok daha dikkat çeken bir husus var. O da haftalık rapor faizine kıyasla ilave artı eksi 300 puanlık marj ile gecelik borçlanma faizi uygulamasına geri dönülmesi oldu. Bu faiz koridorunun tekrar gündeme gelmesi demek. Yani TCMB gerekli gördüğü hallerde yüzde 50'ye çıkardığı politika faizini 300 baz puan aşağıda veya 300 baz puan yukarıda belirleyebilecek. Enteresan bir şekilde deniyor ki; enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Bu da ilave faiz artışlarına kapı açıyor.

‘TOKAT GİBİ YANIT’

“Merkez Bankası aldığı bu kararla günlerdir piyasa üzerinde seçim sonrası politikalar değişecek döviz alın çağrısı yapanlara da tokat gibi bir yanıt vermiş oldu. Vatandaşı dövize yönlendirerek TCMB üzerinde baskı yaratmaya çalışan odaklar esasen bu hareketleriyle faiz lobisine çalışmış oldular. Vatandaşı tekrar TL yönlendirmek isteyen TCMB zorunlu bir şekilde belki de şu aşamada gerek olmadığı halde faiz adımı atmış oldu.”

KARAR SONRASI ALTIN VE DOLARDAN İLK TEPKİ

Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası Gram altın, Dolar ve Euro geri çekildi. Gram altın da Kapalıçarşı'da 2 bin 545 liradan satılırken karar sonrası 2 bin 538 TL'ye düştü. Gram altında bir anda 7 liralık fark oldu. Dolar kuru 32 liranın altına indi. Euro ise 35,23 liraya düştü.

Merkez Bankası Faiz