12 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk subayı devletin temelini korumakla sorumludur

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım’da Atatürk fotoğrafı takmak istemeyen teğmene tepki gösteren ve haklarında ihraç istenen teğmenlerin avukatları ortak açıklama yaptı: Anayasa ve 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu’na göre Atatürk siyaset üstüdür!

Türk subayı devletin temelini korumakla sorumludur! Denizaltı çeliği millileştirildi
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Tuzla Piyade Okul Komutanlığındaki 10 Kasım Atatürk’ü anma töreninde, yakasına Atatürk fotoğrafı takmak istemeyen bir teğmenle diğer teğmenler arasında yaşanan kavgadan sonra disipline sevk edilen 7 teğmen hakkında ihraç kararı verildi. Atatürk fotoğrafı takmayanları uyaran teğmenlerin avukatlarından ortak açıklama geldi.

'HUKUKA UYGUN DEĞİL'

Türk subayı devletin temelini korumakla sorumludur - Resim : 1

Ortak açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Kamuoyunda 'Piyade Okulu’nda 10 Kasım olayları' olarak yer alan iddialarla ilgili olarak disiplin soruşturması tamamlanmış ve K.K.K. Yüksek Disiplin Kurulu tarafından müvekkilimiz Atatürk’ün hatırasına yapılan hakarete karşı tepki gösteren üç teğmenin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Disiplin soruşturmasının başlangıcında tarafımızca yapılan basın açıklamasında, 'olayı bağlamından koparmanın ve genç teğmenleri siyasi bir tartışmanın tarafıymış gibi göstermenin haksızlık olduğunu' belirtilerek idari ve adli sürecin tamamlanmasının beklenilmesi gerektiği ifade edilmiştir. İdari sürecinin sonunda verilen ceza kararının hukuka uygun bir karar olmadığı, kararın bu haliyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüz yıllardır süregelen tarihsel duruşuna da uygun düşmediği müşahade edilmiştir.

‘BİR ÇEKİŞME YOK’

“Büyük bir üzüntü ve şaşkınlıkla karşıladığımız bu kararın ölçüsüz ağırlığı karşısında, kararın müvekkillerimiz hakkında kamuoyunda yanılgılı değerlendirmelere sebebiyet vermemesi, müvekkillerimizin bir kutuplaşmanın öznesi olarak görülmesinin önlenmesi bakımından iddia ve kararların mahiyeti konusunda kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki; iddiaya konu vakıada dini inanç ve ibadet özgürlüğü temelinde bir çekişme veya kutuplaşma bulunmamaktadır. Müvekkillerimizin hiçbir surette bir kısım medyada gösterilmek istediği gibi dini değerlere yönelen veya ibadet özgürlüğünü baskılayıcı bir söz ve eylemleri olmamıştır. Müvekkillerimize atfedilen fiil, İstanbul C. Başsavcılığının fezlekesinde vasıflandırıldığı şekliyle Atatürk’ün hatırasına yapılan hakarete karşı gösterilen sözlü tepkilerden ibarettir. Ayrıca, vakıanın medyada tartışma konusu haline getirilmesinde müvekkillerimizin hiçbir dahli bulunmamaktadır.

‘KUTUPLAŞMA OLDUĞUNUN KABULÜ ANLAMINA GELİR’

“6413 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 16/c maddesinde yer alan tanıma göre göre müvekkillerimize verilebilecek en yüksek ceza “kınama” cezası iken, söz ve eylemlerinin hizmete engel davranış olarak kabul edilmesi suretiyle müvekkillerimiz hakkında Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırma cezası verilmesi; Atatürk konusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir kutuplaşma olduğunun ve bu kutuplaşmanın hizmete engel olduğunun kabul edilmesi anlamına gelir. Anayasa ve 4566 sayılı Harp Okulları Kanunu’na göre; Türk Milletinin siyaset üstü değeri olan ve devletin kuruluş ideallerini ve temel felsefesini yansıtan Atatürk konusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir kutuplaşma olduğunun kabul edilmesi ise müvekkillerimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan büyük bir haksızlıktır.

‘VERİLEN CEZALAR ÖLÇÜSÜZ’

“Müvekkillerimizin suç teşkil eden eylemleri olduğu varsayılmışsa bile; aynı söz veya eylemlere ilişkin zaten İstanbul C. Başsavcılığınca ayrıca hakaret suçundan bir ceza soruşturması yürütülmektedir. Dolayısıyla Yüksek Disiplin Kurulunun görevi müvekkillerimize atfedilen eylemlerin 6413 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’na göre vasıflandırmak ve buna göre işlem tesis etmekten ibarettir. Verilen cezalar bu yönüyle de kanunun tanıdığı sınırı aşan, ölçüsüz, genç müvekkillerimizin istikballerini önemsemeyen kararlar olmuştur. Elbette bu haksız kararlara karşı müvekkillerimizin yasal hakları kullanılacaktır.”

ÇELİK DEVRİMİ

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, gündemde yer alan gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı. Kaynaklar, Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım’daki Atatürk’ü anma töreninde bir teğmenin Atatürk fotoğrafı takmaması üzerine yaşanan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma ile ilgili şunları söyledi: “Türk Silahlı Kuvvetleri bütün faaliyetlerini anayasa, kanunlar ve hukuk çerçevesinde, şeffaf şekilde sürdürüyor. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu çalışmasını yapmış ve kararını bakanlığımıza göndermiştir. Hukukçularımız bu kararı detaylı şekilde inceleyecek ve Sayın bakanımızın onayına sunulacaktır. Sayın bakanımızın onayını müteakip karar resmileşecek daha sonra kamuoyuyla paylaşılacaktır.”

YAŞAR GÜLER'İN IRAK TEMASLARI

MSB kaynakları, ABD Kongresi’ne sunulan ve Türkiye’ye F-16 satışını engellemeyi amaçlayan öneri ile ilgili, "Kongredeki sessizlik süreci devam etmektedir. Bu süreçte herhangi bir olumsuzluk beklenmemektedir” diye konuştu. Kaynaklar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in Irak ziyaretine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

“Ülkemiz tarafından bölgemizde barış ve istikrarın sağlanması için yoğun bir diplomatik çaba sarf edilmektedir. Bu çalışmanın bir kanadı olan Askeri Diplomasi faaliyetleri de Sn. Bakanımız ve Bakanlığımız tarafından yürütülmektedir. Söz konusu ziyarette; son dönemde bölgede yaşanan gelişmeler, terörle ortak mücadele, askeri işbirliği ve Iraklı Türkmenlerin bölgedeki hak/menfaatleri konuları görüşülmüştür. Bir kez daha hatırlatmak gerekir ki bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Bizim tek derdimiz ülkemizin, milletimizin ve sınırlarımızın güvenliğinin sağlanmasıdır. Terörle mücadelede ortak hareket edilmesidir.”

Türk subayı devletin temelini korumakla sorumludur - Resim : 2

'DÜNYADA SAYILI ÜLKE ÜRETİYOR'

MSB kaynakları, ASFAT ve OYAK tarafın yerli ve milli olarak üretilen çelik hakkında şu bilgileri paylaştı:

“ASFAT koordinesinde yapılan çalışmalar ile OYAK bünyesinde faaliyet gösteren Erdemir Miilux OY şirketlerinin ortaklaşa ürettiği milli denizaltı çelikleri Gölcük Tersanesi Komutanlığına teslim edilmiştir. Böylece 2 yıl gibi bir süre içerisinde denizaltılar için önceki senelerde ithal edilen çelikler artık millileştirilmiş oldu. Dünyada bu çeliği üretebilen sayılı ülke var. Tedarik edilen Denizaltı Çeliklerinin ASFAT tarafından Türk Loyd’una sertifikalandırılarak test blokları inşasında kullanılması planlanmaktadır.”

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Atatürk TSK 10 Kasım