01 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Üretim olmazsa meslek liselerine ilgi olmaz

Hepimizin Sendikası Gurubu “Mesleki ve Teknik Eğitim Raporu” hazırladı. Mesleki Eğitim Komisyonu’nun hazırladığı raporu, komisyon içinde yer alan Türkçe Öğretmeni Zafer İncebacak ve Elektrik Öğretmeni Volkan Mucuk ile konuştuk.

Üretim olmazsa meslek liselerine ilgi olmaz
A+ A-
İLYAS GÜMRÜKÇÜ

Neden böyle bir rapor hazırlama gereği duydunuz?

Zafer İncebacak: Biz Hepimizin Sendikası Grubu olarak, Türkiye’nin üretim ekonomisi sürecine girdiğini görüyoruz. Bu konuda, çeşitli programlar açıklanıyor. Üretim ekonomisinin inşası aynı zamanda bir istihdam seferberliğidir, iş gücünü işe katma olayıdır. Tabii, üretim ekonomisi ve istihdam denince bunun eğitim ayağını da düşünmek zorundasınız. Yani üretimi ve iş gücünü nitelikli hale getirmek karşımıza çıkıyor. Bu doğrultuda biz de çoğunluğu mesleki eğitimcilerden olmak üzere bir mesleki eğitim komisyonu kurduk ve uzun bir çalışmanın ardından bir rapor hazırladık ve kamuoyuna sunduk. Hazırladığımız bu raporu önümüzdeki günlerde ilgili kurum ve kuruluşlarla da paylaşacağız.

24 OCAK KARARLARIYLA ÜRETİMDEN VAZGEÇİLDİ

Bugün eğitim sistemimize baktığımızda mesleki ve teknik liselere ilgi çok fazla değil. Öğrenciler ve veliler daha çok fen liseleri ve Anadolu liselerini tercih ediyor. Bunun nedeni nedir?

Zafer İncebacak: Dünya’daki meslek liselerini incelediğimiz zaman, sanayileşme ile beraber ortaya çıktıklarını ve geliştiklerini görmekteyiz. Mesleki eğitimde önemli bir birikimimiz ve tecrübemiz var. Cumhuriyet’in ilk yıllarında meslek becerisini kazanmış insanlar yetiştirmek için köy enstitüleri kurulmuştu. Emperyalist sistemin 1970’li yıllarda durgunluğa girmesi ile kısa yollardan para kazanma yoluna gidilerek hizmet odaklı model benimsendi. Türkiye’de ise bu model, 24 Ocak 1980 kararlarının ardından kendini göstermeye başladı. Üretim ve sanayi geri plana itildi. Bugün baktığımızda ekonomimizin yüzde 60-65 i hizmet sektörü odaklı. Tarım ve sanayimizin istihdamdaki toplam ağırlığı ise yüzde 35-37’yi bulmuyor. Böyle bir model kurulduğu zaman kitleler bunun içerisinde kendine bir yer arıyor. Sanayi geriledikçe ve üretim olmayınca, mesleki ve teknik liselere de ilgi doğal olarak azalıyor.

EĞİTİMDE ÖZEL SEKTÖRÜN YERİ YOK

Volkan Mucuk: Üretim olmayınca yükseköğretimden mezun olan işsiz oranı yüzde 26’lara kadar yükseldi. Milli Eğitim Bakanlığı da 2023 vizyonunu belirledikten sonra bu sorunlar üzerinde durdu ve çözümler üretmeye başladı. Örneğin, Türkiye’nin bir meslek haritası çıkarıldı. Buna göre de sektörde çalışan sayısına karşılık okuyan öğrenci sayısını çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Yine incelediğimiz zaman, en fazla öğrenci sayısına sahip üç alana karşılık, sektörde çalışan sayısının en az olduğu, sektörde çalışan sayısının en fazla olduğu alanlarda ise, okutulan öğrenci sayısının en az olduğu görülmektedir. Biz, Hepimizin Sendikası Gurubu olarak eğitimin bir kamu hizmeti olmasından yanayız. Dolayısı ile her türlü eğitimin devlet eliyle yapılması gerekiyor ve özel sektörün bu alanda yerinin olmadığı düşüncesindeyiz.

2023 eğitim programında yeni iyileştirmeler var mı?

Volkan Mucuk: Bu konuda gerçekten de son yıllarda mesleki eğitim adına o kronik sorunlara parmak basıldığını görüyoruz. 2023 eğitim vizyonuna göre MEB’in buradaki temel amacı, özel sektörü mesleki eğitime çekmek. Bu iki yolla sağlanıyor. Özel okulları kurum şeklinde teşvik ediyor, hem de mevcut devlet okullarıyla işbirliği yapıyor, sözleşme imzalıyor. Diyor ki, ‘bu sanayi alanında ben sizin öğrencinizi alacağım, stajını yaptıracağım, öğretmene de işbaşı eğitimi yaptıracağım ve okullarınıza laboratuvarlar yaptıracağım.’ Bunun yararları da var zararları da. MEB buna “yeni işbirliği modeli’’ diyor, kapsamını da şöyle açıklıyor: Mesleki ve teknik liselerin hem yönetim hem eğitim süreçlerinin sektörle ortak yürütülmesi ve yönetilmesini kapsamaktadır.

YENİDEN KÖY ENSTİTÜLERİ MODELİ

Rapordan çıkan sonuç nedir?

Zafer İncebacak: Öncelikle bu işin başındaki bakan yardımcımız aslında doğru tespitlerle olayın farkında. Şunu söylüyor; mesleki ve teknik eğitimin Türkiye’de özlemle anılan dönemi devletin üretimde olduğu, KİT’lerin aktif olduğu dönemdir. Her alanda üretimde kamu vardı ve KİT’ler mesleki eğitime girmişlerdi, istihdam garantiliydi. Şu an mesleki ve teknik eğitimin payı yüzde 35, istihdamı ise yüzde 10’dur. Bu iktisadi temel değişmeden MEB ne yaparsa yapsın kalıcı bir çözüm ortaya konamaz. 2020’de çok doğru hedefler konmuş ama bu atılan adımların en büyük zaafı kamuculuktan uzak oluşu ve özel sektöre bel bağlanması. Bakanlık iş dünyasıyla kopukluğu gidermek için protokoller imzalıyor ama burada planlama olmadan bunu yaptığımız zaman çok büyük masraflar yapıyoruz. Bu işin esası istihdam garantisidir. İstihdam garantisi olmadan ne yaparsak yapalım mesleki eğitimde ciddi bir mesafe alamayız.

İkinci çözüm bizim köy enstitülerinden gelen ciddi bir birikimimiz var. Biz bu birikime yaslanacağız. İş yeri odaklı, uygulama esaslı bir model olmalı. Döner sermaye teşvikleri var bu da doğru bir hamle. Geçen yıl pandemide mesleki eğitim okullarımız, halkçı bir tavırla dikkat çekti. Maske, dezenfektan, temizlik malzemesi vs. üreterek ne kadar yararlı olduklarını gösterdiler. O halde bu modeli daha da geliştirerek şunu yapabiliriz; bütün kamu kurumlarımızın, okullarımızın, eğitimle ilgili ihtiyaçları beceri eğitimleri kapsamında mesleki eğitim okullarımız tarafından karşılanmalıdır. Bu köy enstitüsü modelidir.

Son Dakika Haberleri meslek liseleri