Yaz tatili süresi kısalıyor! ‘Sınıfa kapanmasınlar kültürel etkinlikler yapalım’
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitim-öğretim yapılan iş günlerini uzatmak için bir çalışma hazırlığına girdi. Yapılacak beklenen düzenlemeyle 180 olan eğitim-öğretim iş gününün 200 güne çıkarılması hedefleniyor.
Rabianur Ağar
Daha önce duyurulan takvime göre 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı, 9 Eylül 2024'te başlayacak. Toplam eğitim iş gününün yaz tatilinden kısılarak uzatılması planlanıyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kasım ve nisan aylarındaki birer haftalık ara tatil uygulamasını ise devam ettirme kararı aldı. Öğretmen Ayla Erdem, bu karar alındığı takdirde öğrencilerin kültürel gelişimini destekleyen müfredata ihtiyaç duyulacağını söyledi. İki öğrenci velisi Pınar Gündoğdu ise beklenen düzenlemenin velilerin lehine ancak öğrencilerin aleyhine olacağını belirtti.
OECD ÜLKELERİNİN SEVİYESİ HEDEFLENİYOR
Hepimizin Sendikası Grup Sözcüsü Öğretmen Ayla Erdem, Aydınlık’a alınacak kararı değerlendirdi. Erdem, Türkiye’nin İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) ülkelerini yakalamak açısından bu kararın gündeme geldiğini şöyle anlattı:
“Böyle bir karar üzerinde çalışma gerekçeleri OECD ülkelerinin okulların açık olduğu süre genellikle 190-200 gün arasında. OECD ülkelerini yakalamak o seviyeye gelmek için eğitim-öğretim gününü yükselteceklerini söylüyorlar. Burada ara tatillere dokunmadan bir çalışma yapacaklar. Önemli olan da şu; o uygulanacak eğitim-öğretim programlarının içerikleri. Derslerde değişiklikler yapılacağı da söyleniyor ama neyle nasıl doldurulacak buna dikkat edilmesi gerekli.”
İÇERİK NASIL OLACAK?
Erdem, eğitim-öğretim günlerinin uzatıldığı takdirde nasıl bir içerikle düzenleme yapılacağının merak konusu olduğuna dikkat çekerek, “Yaz ayları öğrenciler için rehavet ayıdır. İşte meselenin özü burada. Eğitim-öğretimin içini nasıl dolduracaksınız? sorusu bu alınacak kararla kafalarımızda. İçeriğine dair herhangi bir şey henüz açıklanmış değil. Hiçbir yerde de yazmıyor. Dolayısıyla uzun uzun bir şey diyemiyoruz.” diye konuştu.
‘SOSYAL AKTİVİTELER ARTIRILMALI’
Öğrencilerin yaşadığı çevreyi keşfetmeleri, sınıflarda kapalı kalmadıkları bir müfredatın olması gerektiğini söyleyen Erdem şu örnekleri verdi:
“Eğer eğitim-öğretim günleri uzatılırsa ders işlemek öğrenciyi sınıfa kapatmak çok olumsuz olur. Bunun yerine toplumsal yaşam ve sosyal aktiviteler artırılmalı. Türkçe ve edebiyat derslerinde bu yapıldı ama müzeler, kütüphaneler gezilebilir. O toplumsal yaşamın içerisinde saydığımız etkinliklerle bu süre doldurulabilir. Ülkemizin dört bir yanında vaktiyle büyük uygarlıklar yaşamış. Öğrencinin bulunduğu bölgeyi, çevreyi tarihsel anlamda tanıması yararlı olur. Ya da doğayı keşfetmesi oldukça güzel olur.”
‘VERİM ALAMAYIZ’
“Yoksa haziran ayında Adana'da ya da Çukurova Bölgesi'nde, Mersin'de, Antalya'da yine normal ders işlediğiniz zaman hiçbir verim elde edemezsiniz. Sıcaktan zaten mayışır çocuklar. Bu uzatmayı tarihsel birikimimiz ve zenginliklerimiz açısından değerlendirmeleri gerek.”
‘VELİLER MUTLU OLUR ÖĞRENCİLER ZORLANIR’
İki çocuk annesi Pınar Gündoğdu, alınacak karara şüpheyle yaklaştı. Gündoğdu, eğitim-öğretim günlerinin uzatılmasının veliler için daha iyi olacağını söyleyerek şunları kaydetti:
“Bu kararla birlikte özellikle çalışan anne babalar daha fazla rahat eder. Çünkü ‘Yaz tatilinde çocuğu nereye götüreyim, ben işteyken neyle ilgilensin’ gibi kafamızı tırmalayan sorulardan biraz da olsa sıyrılacağız. Ancak bizim için iyi bir şey olsa da çocuklarımız için iyi bir şey olmaz. Bugün eğitim sisteminin zorlayıcılığından dolayı çocuklarımızın en büyük motivasyonu tatiller oldu. Çocuklarımız yıllardır yarış atı misali sınavlara hazırlanıyor. Bu uzatmayla birlikte çocukların sınıfa tıkılı kaldığı hala soru çözüp yarıştığı bir uygulama oldukça verimsiz olacaktır. Zaten sınav sistemleri yüzünden çocuklarımız okuldan soğumuş durumda daha fazla soğumalarına sebep olabilir. Ayrıca sıcak yaz aylarında sınıflarda ders işlemek kolay olmayacaktır. Özellikle belli şehirlerdeki okulların fiziksel koşullarını da buna göre düzenlemeliler ya da dışarda yaparak yaşayarak gezip görerek bir eğitim sistemi düzenlemesi yapılmalı.”
