02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İki çizgi mücadelesi Sol’da mı sosyalist harekette mi?

Üç gün önce Aydınlık’ta yayınlanmaya başlayan 'MDD - Sosyalist Devrim tartışması ve TİP' yazısına eleştirilerimi ve önerilerimi size iletmek istedim.

İki çizgi mücadelesi Sol’da mı sosyalist harekette mi?
A+ A-
ALİ KARŞILAYAN

Öncelikle “Sol’da iki çizgi mücadeleleri” ifadesine itiraz ediyorum. MDD-SD tartışmasıyla başlayan iki çizgi mücadelesi, sosyalist hareket içinde ve örgüt olarak TİP, FKF, Dev-Genç içinde cereyan etti. Zaten sizde yazıya başlarken “MDD-Sosyalist Devrim tartışması 1960’ların ortalarında Türkiye İşçi Partisi (TİP)içinde patlak verdi” diyorsunuz.

1965- 1970 yılları arasında Türkiye’de sol, sol kamuoyu neydi? CHP’de Bülent Ecevit Ortanın Solu hareketini başlattı, gençlik içinde de Sosyal Demokrasi Dernekleri kuruldu. Bu örgütler içinde ve çevrelerinde MDD-SD tartışması yaşanmadı, onlar bu tartışmayla hiç ilgilenmediler. Ecevit, Ortanın Solu hareketini tanımlarken, TİP’i ve sosyalist hareketi “Aşırı Sol” olarak niteledi. Bir de Cumhuriyet gazetesi çevresi var. Orada da MDD-SD tartışması yankı bulmadı. Bir ölçüde YÖN dergisinde, o da Mihri Belli’nin E.Tüfekçi imzasıyla çıkan yazıları nedeniyle yer buldu. Mihri Belli TKP davasında ceza aldığı için siyasi hakları kısıtlıydı, hukuki engel bir yana 1940’larda komünistlere konulan ambargo devam ediyordu. “ Aydınlık düşünce üretiminin ve tartışmaların odağı oldu” başlıklı çerçeve içindeki bölümde , ‘Başlangıçta Mihri Belli’ nin de yazarlar arasında yer aldığı AYDINLIK’ ifadesi doğru değil.

1968-1969 yıllarında Milli Demokratik Devrim hareketinin lideri Mihri Belli idi. Aydınlık yazı kurulu toplantılarına da katılır, başkanlık ederdi. 1967’de İstanbul’da yayın hayatına başlayan derginin adı niye “Türk Solu” oldu. Muhtemelen Mihri Belli, Sevinç Özgüner, Vecdi Özgüner Sosyalist adını vermekten çekindikleri içindir. Ama Hikmet Kıvılcımlı cesur davrandı “Sosyalist “adıyla dergi çıkardı. 1968 devrimci gençlik hareketi özgürlük rüzgarı estirdi. Aydınlık Sosyalist Dergi yayınlandı, Mihri Belli Siyasal Bilgiler Fakültesi salonunda “Milli Demokratik Devrim” konferansı verdi. Bu nedenle yargılandı ama beraat etti. Hikmet Kıvılcımlı’yı “1951 Komünist Tevkifatı’nın ünlü önderlerinden biri” saymışsınız. Bu doğru değil, zaten ikinci paragrafta yazıldığı gibi1954 yılında Vatan Partisini kuruyor. “Kasım 1968’de Doğu Perinçek önderliğinde çıkmaya başlayan Aydınlık Sosyalist Dergi’ ise kısa sürede sol kamuoyunun ağırlıklı düşünce merkezi haline gelmişti.” diyorsunuz, hangi sol kamuoyu ? Aydınlık Sosyalist Dergi çıkış amacını “Aydınlık Çıkarken” broşüründe “ Milli Demokratik Devrim hareketine eylem kılavuzu olmak “ olarak açıklamıştı. Vahap Erdoğdu TİP’ in 1966 yılındaki 2. Olağan Kongresinde MDD’yi savunduğu gerekçesiyle ihraç edilmişti. Aydınlık Sosyalist Dergi’nin Sorumlu Yazıişleri Müdürü Vahap Erdoğdu idi. TİP içinde ve FKF içinde iki çizgi mücadelesi veren devrimciler Aydınlık Sosyalist Dergi’yi okuyarak siyaset geliştiriyor ve Aydınlık çevresinde örgütleniyorlardı.

MDD-SD tartışması bir bakıma, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yapısı, feodalizmin mi, kapitalizmin mi egemen üretim biçimi olduğunu araştırıyor ve tartışıyordu. Bu tartışmalarda üniversite öğretim üyeleri; Sadun Aren, Kenan Somer dergilere yazılar yazıyorlardı, Doğu Perinçek’ de A.Ü Hukuk Fakültesinde öğretim üyesiydi. Ama öte yandan teori pratikte sınanıyordu. Sosyalist gençliğin kitle örgütü FKF, özellikle 1968 Mart ayında, Doğu Perinçek’in genel başkan seçilmesiyle , 68 devrimci gençlik hareketine önderlik ediyor, mücadele içinde CHP gençliğini de milliyetçi-muhafazakar gençliği de boykot ve işgal eyleminde birleştiriyordu. Teori pratiğe uygulanıyor ve başarı kazanıyordu. TİP Merkez Yönetiminin etkisinde kalarak SD çizgisini savunan birçok genç arkadaşı bu pratikler içinde MDD saflarına kazandık.

MDD stratejisini savunan görüşleri tırnak içine almışsınız ama, kimin görüşü olduğunu belirtmemişsiniz. İsim vermek gerekir. “TİP yönetimine göre, MDD tezi sosyalizme aykırıydı ve milliyetçi bir sapmayı ifade ediyordu” diyorsunuz. TİP yönetimi daha açık bir ifade ile bize yani Aydınlıkçılara CHP kuyrukçusu diyordu. Çünkü TİP yönetimi 1965 milletvekili seçiminde 15 milletvekili kazanınca parlamenter yoldan iktidara gelip sosyalizmi uygulayacağını söylüyordu. Bu da ancak CHP’den oy çalarak olabilirdi, seçime “onlar kapitalist ama biz sosyalistiz, işçiden emekçiden yanayız” şeklinde propaganda yapıyordu. Aslında TİP yönetimi devrime karşıydı.

Devrime karşı oluşlarının bir nedeni parlamenterist olmaları, öte yandan Sovyetler Birliği Komünist Partisi (SBKP) etkisi altında kalmış olmalarıydı. Çünkü 1968’de SBKP kapitalizm yoluna girmiş ve dünya çapında ABD ile devrimlere karşı ittifak kurmuşlardı. Evet Mehmet Ali Aybar, Sadun Aren ve Behice Boran’dan farklıydı, o SBKP ‘ye tabi değildi ama devrime karşı olmakta birlikteydiler. “TİP yönetimi o dönemde ABD emperyalizminin Türkiye’deki egemenliğine karşı ve gericiliğe karşı etkili bir mücadele yürüten Kemalist akımı ve CHP’yi kendisine esas rakip olarak görüyordu” diyorsunuz.

Ama bu da doğru değil, 1965-1967 yıllarında Amerikan üslerine ve NATO’ya karşı parlamento içinde ve içinde mücadele yürüten sadece TİP vardı. CHP bu mücadeleye destek olmadı. Bu dönemde CHP’nin Amerika’ya ve NATO karşı hiçbir faaliyeti olmamıştır.

“ 6. FİLO’ya HAYIR” mitingleri üniversite gençliği ve eylemlere önderlik eden Öğrenci Dernekleri tarafından yapıldı. Bu derneklerin yönetiminde 1969 yılına kadar CHP’li gençler vardı. İzmir’de Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMTF) Ege Bölge Şubesi’nde CHP’li gençler vardı. Sosyalist Gençliğin kitle örgütü FKF üyeleri de bu mitinglere katılırdı. Ama CHP İl Örgütü’nün katıldığını hiç görmedik. 1968 boykot ve işgallerinde Üniversite Reformu talebi önde olduğu için “Sağ-Sol Yok Boykot Var” sloganıyla geniş bir birliktelik oluştu. Ama 1969 boykotlarında “Bağımsız Türkiye” “ Yankee Go Home” sloganları öne çıktığı için, CHP’nin örgütlediği Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu boykota karşı çıktı.

CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, bizzat CHP’li gençleri eylemlere katılmaması için uyardı. Öğrenci Forumlarında şiddetli tartışmalar sonucunda SDDF’li gençlerin hayır oyuna rağmen çoğunlukla boykot kararları alınabildi.

Son Dakika Haberleri