Irak ve Suriye'yi bölen zübükler

Erdoğan-Davutoğlu rejiminin en önemli üç medya organı TRT, TVNET ve Yeni şafak gazetesidir. "Türk, Kürt, Sünni" oyunun pazarlayıcılarından İbrahim Karagül, TVNET ve Yeni Şafak gazetesinin genel yayın yönetmenidir. Bunlar için "Türk" kullandığımız Türkçeden ibaret. Bunun dışında "Türk" olmak kafatasçılık, çağ dışılık, statükoculuk ve faşistliktir. "Kürt" Barzani'dir. "Sünni" Vahhabi amcaları Suudi hanedanlığı, terör listesinden çıkardıkları El-Nusra, "devrimci çocukları" IŞİD, Katar Krallığı ve Davutoğlu'nun öve öve bitiremediği "demokrasi timsali" Bahreyn Emiridir. Bencil çıkarları için her yolu mübah kabul eden ve her zaman ve mekâna bukalemun hızıyla adapte olan dinci sahanın Zeybek bozması zübüklerini Nihat Genç birçok makalesinde teferruatlı anlatır. Karagül, geçmiş iktidarların inşaat, medya ve Erdoğan hükümeti ile birlikte daha nice sektörde ticari arşa varan Albayrakların tuttuğu elle yürümeyi öğrendi. "Allah verdikçe veriyor" sülalesine terfi etmiş. Davutoğlu'nun göz bebeği olmuş. Gazeteci kimlikli uyuz ve pişik oğlanı Akif Beki de aynı sülaleden. Şam'ın yolunu onlara Hüsnü Mahalli öğretmişti. Şam'ı, Şambaba tatlısı sanan bu kara cahiller, mürekkep yalayıp iktidarın takdirine mazhar olunca önce Türkiye-Suriye birliği, Esad-Erdoğan kardeşliği üzerine methiyeler dizdiler. Bölgeyi bölmek isteyen projelerde görev alan eşbaşkana çömez oldular. İsrail, ABD ve Batı düşmanlığı söylemleri ile başlayan, Filistin dostu yalanları ile devam eden, "Irak ve Suriye bölünecek" misyonu ile çirkefleşen şakirtlerin en önde gidenleri. Siyonist İsrail, Emperyalizm ve Erdoğan-Davutoğlu rejiminin mayasını oluşturan Sünni-Şii stratejisini Karagül ve Beki "Sünni devrim" palavrası ile tedavüle sokmuşlar.

ŞAM'I ŞAMBABA TATLISI SANANLAR

Beki, Kanal 7'de İskele Sancak programından sorumluydu. Aralık 2004'te Şam'dan yaptığı ilk canlı yayın programına Amerikalı eşimle konuk olmuştum. Programdan sonra Beki ve Mahalli ile eski Şam mahallesinde geleneksel Şam yemekleri sunan El-Hawi lokantasında yemek yemiş uzunca sohbet etmiştik. Poposundan daha yükseğe eden bir profil arz etmişti. Şimdi kulağına fısıldanan, perde arkasında planlanan kirli planları yüksek sesle dillendiren borazan olmuş. 2006'da Karagül'ü Nuray Mert ile birlikte fakültemde ağırlamıştık. "Açılım meraklısı" sevgili Mert o zaman, "Kürt ve Kürdistan" diyen bir Suriyeli öğrenciye: "O toprakların esas sahipleri Süryanilerdir. Ermeniler de o bölgeyi istiyor. Önce onlarla bu işi çözün sonra Kürdistan'ı konuşuruz" demişti. Yani, başkalarından arakladığınız toprak için hangi hak hukuk talep ediyorsunuz demeye getiriyordu. Karagül İsrail, Siyonizm, ABD Emperyalizmi, direnen Hizbullah ve Suriye konuşmaları ile salondan epey alkış almıştı. Salon alkışladıkça coşuyordu. Coştukça salon yıkılıyordu.

ESAD NELERE KADİR

Şimdi ise Esad IŞİD ile dirsek temasındaymış, aralarında gizli bir pazarlık varmış, IŞİD ezilen mazlum ve petrolden pay isteyen Sünnilerin direnen örgütüymüş, Irak Şii ve Kürtlerin çıkarları arasında bölüşüldü ama Sünniler mağdur bırakılmışlarmış, bu yüzden kendi devletlerini kurmak için haklı bir mücadele veriyorlarmış, diyerek etrafta derin stratejist diye yelleniyorlar. O zaman Esad, Irak'ı bölen, hakları olan petrolden pay isteyen, Şiileri tavuk gibi kesen, hendeklere doldurup tarayan, kendileri dışında herkesi kafir ilan eden, Hristiyanlar Beyrut'a Aleviler tabuta diyen, IŞİD'in gizli müttefiki. Maliki'nin müttefiki Esad, aslında Maliki'nin altını oymakla meşgul. Farisi (İran) ve Hizbullah düşmanı IŞİD'i destekleyerek aslında en yakın dostları Hizbullah ve İran'ı Brütüsleyen Esad. Belki de bölgeyi Sünni, Şii, Kürt, Türkmen diye bölmek isteyenlerin gizli taşeronu Esad. Vay be Esad, sen nelere kadirmişsin. Karagül, Beki ve efendileri senin gizli memurların olmasın?

EKMEĞİMİZE GÖZ KOYANLAR

Şair Ahmed Arif'in ölümsüz eseridir Adiloş bebem. Biraz katkı yaparak 1991'de Haziran ayında kaybettiğimiz üstadı yâd edelim istedik: Bunlar aşımıza ekmeğimize varlığımıza göz koyanlardır, bunlar Sünni, Alevi, Süryani diye ayrıştıranlardır, bunlar birliğimize fitne sokanlardır, bunlar Irak, Suriye ve Türkiye'yi bölenlerdir, bunlar vicdanı cüzdana satan engerekler ve çıyanlardır, tanı bunları tanıda büyü adiloş bebem.