Kara paracılar cirit atıyor Merkez Bankası bakıyor!

14 Eylül 2013 tarihinde Aydınlık gazetesinde bu köşede bir yazım yayınlanmıştı.

O yazıda aynen şöyle demiştim; "...Kaynağı ve sahibi meçhul / bilinmeyen para giriş ve çıkışları yeniden hız kazanmış görünüyor. 2013 yılının Temmuz ayında ülkeye giren bu tür para 4,8 milyar dolar olmuş.

Ne ekonomi yönetimi, ne TC Merkez Bankası bu para girişlerinin makul ve mantıklı bir açıklamasını yapabilmiş değiller.

TC Merkez Bankası'nın ödemeler dengesi bilançosunda yayınlanan verilere göre, ne ihracat, ne müteahhitlik geliri; ne kredi ne de mevduat olarak giriş yapmayan, ama bilançonun "net hata noksan" kaleminde yer alan bu paralar dikkat çekiyor.

Bu paraların kirli ve kara para olma ihtimali oldukça yüksektir. Yabancı servislerin yönlendirdiği ve ekonomiyi manüple etmek, mevcut iktidarı yüzdürmek, rahat ettirmek ve / veya zamanı geldiğinde çıkış yaparak köşeye sıkıştırıp, dalgalanma yaratmak için giren dövizler de olabilir.

Bütün bu ihtimalleri bir komplo teorisi olarak düşünemeyiz.

Paranın kaynağı, sahibi, amacı bilinmediği ve şeffaf olmadığı sürece bu tür ihtimallerin güçlü olarak akla gelmesi kaçınılmazdır..."

Ne Merkez Bankası, ne MASAK ne de ekonomi yönetimi bu uyarılarımı dikkate almadılar.

Şimdi son yayınlanan Ödemeler Dengesi Bilançosuna göre, "net -hata noksan" kaleminde, 2013 Ekim ayı itibariyle 3,8 milyar dolar giriş yapıldığı görülüyor.

Böyle kaynağı ve sahibi meçhul para girişleri ancak "Muz Cumhuriyetlerinde" görülür.

İşte şimdi ortaya çıkan, "4 Bakanlı aile boyu asrın yolsuzluk skandalında" ortaya saçılan bilgi ve iddialar nasıl bir kayıt dışı ve kara para cennetine dönüştüğümüzün ibretlik bir göstergesi.

Bu ülkeye milyarlarca dolar kaynağı ve sahibi meçhul, kayıt dışı parayı kim sokup - çıkarıyor, bunu nasıl yapabiliyor?

Bu para hareketleri ekonomimizin de, ülkemizin de hem güvenliğini, hem de güvenilirliğini tehdit ediyor.

Merkez Bankası, MASAK ve ilgili diğer kurumların bu rezalete ilgisiz, kayıtsız ve önlemsiz kalmaları kabul ve izah edilebilir bir şey değildir.

Bir yandan, sınırlarımız Suriye'de olduğu gibi delik - deşik, el- nusra gibi vahşi katiller ve onlara her türlü destek (para, silah, lojistik) girip - çıkıyor.

Öte yandan, kara para, kirli para cirit atıyor. Sorumlular ise sıkılmadan trene bakar gibi bakıyor.

Cumartesi Bakırköy'de Pazar Kâğıthane'de

Her hafta sonu, "Atatürk'te Birleştik" diyenlerin, yerel seçimlerde güç birliği forumları sürüyor.

Eş zamanlı olarak Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesine destek ve dayanışma toplantıları da yapılıyor.

Ben de bu hafta yine İstanbul'da olacağım. Bugün (Cumartesi) Bakırköy Spor Kulübünde saat 19.30'da yapılacak Ulusal Kanal Dayanışma yemeğine, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sn. Yener Güneş ile birlikte katılacak ve bir de konuşma yapacağım.

Yarın (Pazar günü) ise, saat 12.00'de İstanbul Kâğıthane'de Milli Merkez, Yerel Seçimlerde Güç birliği Forumuna katılacağım. Bu forumu Sn. Kamer Doğan yönetecek. Benimle birlikte E. Bakanlarımızdan Sn. Yaşar Okuyan, CHP E. Mv. Sn. Prof Dr. Necla Arat, İP Genel Bşk. Yrd. Sn. Zeynep Küçük ve gazeteci - yazar Sn. Yavuz Selim Demirağ da katılacak ve birer konuşma yapacaklar. İstanbul'daki tüm Cumhuriyetçi, demokrat, yurtsever ve millicileri bu toplantılara katılmaya davet ediyoruz.