26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye 'Hayır'a koşuyor!

Mehmet Bedri Gültekin

Mehmet Bedri Gültekin

Eski Yazar

A+ A-

Başkanlık Sistemi teklifinin ne zaman halk oylamasına sunulacağı daha belli olmadı ama sonucun ne olacağının belli olduğunu daha bugünden söyleyebiliriz.

Elbette kamuoyu yoklamaları önemlidir. En son Gezici Araştırma Şirketi’nin yaptığı araştırmanın sonuçları yayınlandı. Halkımızın yüzde 58.2’si “hayır” diyor.

Ve elbette en önemli nokta, AKP seçmeninin yüzde 22’sinin” Hayır” diyecek olmasıdır.

Ama bugün kamuoyu yoklamalarına dayanarak halk oylamasının sonucunun ne olacağı üzerinde duracak değiliz.

Başka bazı önemli işaretler var…

Esen rüzgarın yönü

Bugün ülkede bir “Hayır” rüzgârı esmeye başlamıştır. 150 yıldır bağımsızlık ve demokrasi mücadelesi veren, bu uğurda büyük bedeller ödeyen millet, varlığına ve geleceğine yönelen tehdidi görmüştür ve ayağa kalkmaktadır.

Elbette bu ayağa kalkışta tehlikeyi önceden gören, uyarı görevini yapan ve halkı harekete geçirmek için çalışan öncülerin payı vardır.

Ama her zaman büyük hareketlenmeler, öncülerin birebir çalışması ve örgütlemesi ile olmaz. Koşulların olgunlaşması sonucunda bir yanıyla kendiliğinden patlamalarla sahne alır.

İzmir Marşı

İzmir Marşı’nı hep bir ağızdan söylemek ve onu “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganıyla tamamlamak. Son günlerin stadyum ve spor salonlarında görülen manzara budur.

Marş, bütün stadyum tarafından coşkuyla söylenmektedir. Slogana herkes katılmaktadır.

Son olarak Trabzon seyircisinin de futbol maçında İzmir marşını söylemesi önemli bir göstergedir. Trabzonspor yönetimi bilindiği üzere AKP’lidir.

Furbol ve basketbol seyircisi bu eylemiyle gerçekte, halkoylamasında vereceği oyu açıklamaktadır.

Sosyal medya

Sosyal medyada bir anlamda kendiliğinden ve birbirinden bağımsız yüzlerce, binlerce farklı hesaptan Başkanlık Sistemine karşı paylaşımlar yapılmaktadır.

Benzerine 2013 Haziran ayaklanması sırasında tanık olmuştuk. Son derece yaratıcı, düşündürücü sloganlar, klipler, zeka dolu esprilerle başlayan bir “Hayır” kampanyası…

Bütün bunlar en büyük gücün, “Millet”in harekete geçtiğini gösteriyor.

Vatan Partisi örgütlerinin kitle çalışmasından gözlemler

Vatan Partisi “Başkanlık Sistemine Hayır” bildirisini Türkiye çapında dağıttı. Hiçbir kitle çalışmasında görülmeyen bir ilgi ile karşılaşıldı.

Bildiri dağıtan Partililerin elinden bildiriyi alarak dağıtan yurttaşlar bir çok yerde görüldü.

Ortak görüş; halk tarafından bu kadar sahiplenilen ve coşkuyla karşılanan bir çalışma olmamıştı.

Aynı şekilde Milli Anayasa Hareketi’nin bütün toplantılarının dolu ve coşkulu salonlarda yapılması da önemli bir göstergedir.

Sağdan sola bütün siyasi yelpazenin birleşmesi

Şimdi Türkiye’nin bütün il ve ilçelerinde Vatan Partisi, CHP, bahçeli yönetimine karşı olan MHP’liler, Saadet Partisi, Demokrat Parti başta olmak üzere hemen hemen bütün partiler bir araya gelerek ortak hareket etme kararı alıyorlar.

Emperyalizmin milletimizi etnik farklılıklar ve din-mezhep ayrımları temelinde bölme çabalarına karşı etnik köken, din ve mezhep aidiyetine bakmaksızın bütün milletimiz birleşiyor.

“Hayır” cephesinin içinde AKP seçmeninin hatırı sayılır bir bölümü ile MHP seçmeninin büyük çoğunluğu var.

Türk milleti sağ-sol karşıtlığına, laik-antilaik saflaşmasına itibar etmediğini, tuzağı gördüğünü ve bozmaya kararlı olduğunu gösteriyor.

Devrim’in kaçınılmazlığı

Türkiye, bir devrim sürecindedir. Haziran ayaklanması ve Silivri duvarlarının yıkılmasıyla başlayan yeni dönem, Türkiye’nin yüzünü Asya’ya dönmesiyle devam etmektedir. Türkiye’nin bu yönelimi tarihin akışına uygundur.

Tarihin, akışı tersine çevrilemez.

Böyle süreçlerde karşı devrim güçlerinin hamleleri döner sahiplerini vurur.

Başkanlık Sistemi, Türkiye’nin önüne emperyalizm tarafından kurulmuş olan bir tuzaktı.

Öyle görünüyor ki kurdukları tuzağa düşecekler ve Türkiye girdiği Devrim yolunda daha hızlı ilerleyecektir.