26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bir sefil ‘Komünistin’ Suriye ihaneti

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

İsrail’de “1948 Arapları veya Filistinlileri” olarak bilinen bir topluluk var. İsrail vatandaşı olan Dürziler, Müslümanlar, Mesihiler, Arap, Kürt ve Türk Yahudiler İsrail devleti için, özellikle yurtdışı amaçları için, paha biçilmez bir varlık.

“1948 Araplarından” olan Azmi Bişara (Azmi Bshara) 1956’da Filistin’de Nasara (İng. Nazareth) kasabasında doğdu. Bu mekân “Nasaralı İsa” olarak da bilinen Hz. İsa’nın zuhur ettiği yurttur. Mesih İsa’nın itikadını yüzlerce yıldır yaşayan bir Mesihi (Hristiyan) Arap sülaleden geliyor. Annesi öğretmen babası İsrail Komünist Partisi üyesi aktif bir profesyonel sendikacıdır.

Hayfa ve Kudüs İbrani Üniversiteleri’nden mezun olduktan sonra İsrail Komünist Partinin burslu yüksek lisans öğrencisi statüsüyle “Sosyalist” Doğu Almanya’ya gönderildi. 1986’da Humboldt Üniversitesi Felsefe bölümünde doktora yaptı. Ardından İsrail’e döndü. Batı Şeria (West Bank) Bir Zeyt Üniversitesi ve İsrail Cumhurbaşkanının resmi konutuna komşu olan Kudüs Van Lerr Enstitüsünde sivil toplum, demokrasi, kültür ve benzeri konularda ders verdi.

ESAD VE NASRALLAH’LA GÖRÜŞTÜ

1995’te İsrail Parlamentosuna seçilmek için birkaç önemli “Filistinli Aydın” ile birlikte Ulusal Demokratik Meclisi (BALAD) Partisini kurdu ve İsrail Meclisi’ne (KNESSET) seçildi. 1999’da İsrail Başbakanlık koltuğu için Ehud Barak ve Benjamin Netanyahu ile rekabet etti. Seçime iki gün kala yarışmadan çekildi. 2001’den itibaren Suriye ve Lübnan’a birçok ziyaret yaptı. Hafız Esad’ın kabri başında hamasi konuşmalar icra etti. Suriye’yi Arapların “Ayakta kalabilmiş son kalesi onuru” ülke ilan etti. Hizbullah’a destek çağrılarında bulundu. Hasan Nasrallah ve Esad tarafından kabul edildi.

Başta Suriye ve Lübnan olmak üzere Arap Dünyasında “kahraman” ilan edildi. Bu sebeple İsrail’de “tahkikata” maruz kaldı. Vergi kaçakçılığı ve yabancı ülkeler hesabına casusluk ve 2006 İsrail-Lübnan savaşı esnasında düşman Hizbullah’a askeri gizli bilgiler (!) aktarma” “suçlamalarına” maruz kaldı. 2007’de Kahire’de olduğu bir zamanda İsrail Büyükelçiliği vasıtasıyla İsrail Meclisi’ne gönderdiği tebligat ile siyasi görevlerinden istifa etti ve Katar’a yerleşti.

ŞEYH’İN DANIŞMANI OLDU

2007’de “emsal demokrasi” ile yönetilen eski Katar Emir’in karısı şimdikinin annesi Valide Sultan Moaza hazretlerinin ülkesi Katar’da tesis edilen “Hükümet dışı sivil toplum örgütü” Arap Demokrasi Vakfı yönetiminde yer aldı. Eski Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El-Sani ve onun yerine krallık koltuğuna oturan oğlu Şeyh Tamim Bin Hamad’ın siyasi danışmanlık görevini sürdürüyor. Bugün Katar’da yaşayan “Filistinli Çağdaş Mesih “Azmi Bişara efendi, “Araplar arasında Demokrasiyi yaymak için” Milyonlarca dolar bütçelerle desteklenen araştırma merkezleri ve medya kuruluşlarına sahip.

Şeyhlik hanedanlıkları arasında İsrail’e ilk resmi ticaret ofisini açan ülke Katar, Suriye’nin kan gölüne dönüşmesi için milyarlarca dolar para harcadı. Her türden tonlarca silah sağladı ve savaşa katılacak “Demokrasi ve özgürlük mücahitlerine” düzenli maaş verecek özel fonlar kurdu. Tüm Operasyon odalarında görevli subaylar tavzif etti. Katar, sivil ve askeri uçakları dâhil tüm araçlarını seferber etti. Suriye’ye empoze edilen terör savaşına aktif katılması ve yıkıcı rolünü devam ettirmesi için Türkiye’yi sıcak para, yatırım karşılığında piyasada tutan ülke oldu.

SOLAK FİLOZOF

Bu ülkenin baş danışmanı Azmi Bişara, “Esad ülkeyi talep ettiğimiz reformlarla değiştirseydi değişmezdi. Suriye’yi değiştirmediği için Esad’ı değiştirmeliyiz” açıklamasını yapan ve Türkiye’de tesis edilen Suriye Ulusal Koalisyonun kuruluşunda aktif yer alan bir “Solak Filozof”.

Hani İsrail devleti, İsrail’e karşı “yıkıcı faaliyetler içinde” olduğu iddia edilen Azmi Bişara’yı vatandaşlıktan atmıştı ya, hani bu sebeple Filistinlilerin, Arapların ve Dünya Solak Örgütler tarafından baş tacı edilmişti ya! Hani Suriye Devlet Başkanı Esad ve Suriye halkı tarafından kahraman olarak ağırlanmıştı ya ! Suriye olayları patlak verir vermez Katar’a yerleşip, Suudi, Katar, Bahreyn ve bilumum petrol diktatörlerine tek laf etmeyen ama 24 saat derin felsefesi ile her gün Esad’a ve Suriye nizamına saldıran, demokrasi ve reform telkin eden, Arap halklarını “hürriyet” için isyana teşvik eden “İsrailli Komünist” Azmi efendi var ya, işte onun için bakın Dubai Polis Şefi Dhahi Khalfan ne demiş;

“Azmi Bişara İsrail karşıtlığı rolü oynayan ama aslında Arap ve Körfez ülkelerini istikrarsızlaştırmakla görevli bir İsrail ajanıdır”

“Mesihi” Azmi Bişara “Hz. isa’ya ihanet eden “Mesihi” Yahuda misalidir. Ülkemizde Mustafa Kemal üzerinden Atatürk’ü tasfiye eden, İslam ve Tekbir sloganlarıyla Allah ile aldatan, mezhep fitnesi eken, Türkçü söylemlerle Batı ve NATO adına Türk Milletinin egemenliğine hançer sokan, Kürtçü söylem ve eylemlerle yeni BOP eş-başkanlığı görevini icra eden ne kadar Azmi Bişaralar varmış.