29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

ABD emperyalizmi halkını yoksullaştırmak zorunda

Hakan Topkurulu

Hakan Topkurulu

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu köşeyi ve Ulusal Kanal’daki Büyüteç programını takip edenler bilir. ABD 2000’li yılların başında başlayan büyük krizini atlatmak için, 2008 yılından sonra çok büyük ölçüde para dağıtmaya başladı. Dağıtılan bu büyük miktarlı paralar, neoliberal sistemin temeli olan bankacılık sistemi ile dağıtılıyordu. Paraların esas olarak kullanıldığı alanlar, para piyasaları diye bilinen; devlet tahvilleri, dünya çapında hisse senedi piyasaları, türev piyasası ürünleri idi. Mal piyasalarına, sanki gizli bir anlaşma varmış gibi, çok fazla girmeyen bu paralar, enflasyonu tetikleyecek bir tehlike olarak meydana çıkmıyordu.

***

Pandemi öncesi, 2019 yılı içinde, petrokimya hammaddesi fiyatlarının yüzde 150 oranında arttığını, dünya ölçeğinde petrokimya ham maddesini kontrol eden kartellerin fiyatları çok büyük oranlarda arttırmaya başladıkları piyasalarda konuşulmaya başladı. Bu bolca basılan rezerv paraların (benim tespit edebildiğim) mal piyasalarına doğru ilk kayış alanlarından biri oldu.

Mal piyasalarında da ok yaydan çıkmaya başlamıştı. Ufukta tüm dünyada enflasyon ve akabinde durgunluk tehlikesinin kara bulutları belirmeye başlamıştı. Atlantik sisteminin, silah zoruyla tüm dünyaya dayattığı “petro dolar” sistemi son viraja giriyordu.

***

2020 yılı Şubat ayında pandemi tüm dünyanın gündemine girdi. Kartlar yeniden karılmaya başladı. Pandemi dolayısı ile işyerleri kapandı, çalışanlar evlerinden çalışmaya başladı, ama büyük işsizliği önlemek için dünyanın tüm devletleri, vatandaşlarına sosyal destek sağlamaya başladılar. O dönemde Türkiye’de de işten çıkarmalar yasaklandı. Şirketlere, çalışanlarına destek için muhtelif yardımlar yapılmaya başlandı. İktidar sosyal yardım ile birlikte ciddi oranda kredi dağıtmaya başladı. Muhalefet, dünyada tüm devletler vatandaşlarına sosyal yardım dağıtıyor, bizimkiler sosyal yardım yerine kredi veriyorlar diye iktidarı eleştiriyorlardı. O zamanda desteklediğim gibi, sonuna kadar sosyal yardım, karşılıksız para yerine, bir kısım paranın kredi olarak verilerek, daha sonra olabildiğince geri toplanmasının daha doğru olacağını defalarca açıkladım. Pandemi sonsuza kadar sürmeyecekti. Esas olan Vatan Partisinin üstünde önemle durduğu “ekmek teknelerinin” batmaması idi.

***

Pandemi süresince vatandaşlarına sosyal yardım adı altında para saçan devletler, şimdi vatandaşlarını yoksullaştırmak için ellerinden gelen her türlü önlemi almaya çalışıyorlar.  Yoksullaştırmak deyimini özellikle kullanıyorum. Çünkü o dönem karşılıksız olarak dağıtılan paralar, üretmeyi unutan, tüm bildikleri “dolar saltanatı” ile gelişmekte olan ülkelerin ürettiklerine muhtelif biçimlerde el koymak olan Atlantik sistemi artık bol para tuzağına girmişti. Faizleri arttırmak, dağıtılan paraları geri toplayarak yok etmek, ellerinden gelen tek önlemdi.

Burada rakamlarla ABD’nin Merkez Bankası FED’in yayınladığı istatistiklere göre dağıtılan paralar nedeniyle ellerinde para bollaşan ABD vatandaşlarının bankalardaki paralarının tutarlarının gelişimini yazacağım. Burada teknik nedenlerle yeterince net görüntülenemeyen grafikleri, (Yazı 3 Kasım’da yazılmıştır.) dün 4 Kasım günü Büyüteç programında görsel olarak gösterip anlatacağım. Merak edenler internette yayınlanacak Büyüteç programından bu grafikleri ayrıca görüntüleyebilirler.

***

ABD’de çok uzun yıllar boyunca, istatistiğin yayınlanmaya başlandığı 1987 yılından bu yana, “hane halkı mevduatları” 400 milyar ile 1 trilyon dolar arasında seyretti. 2020 yılı başından itibaren, FED’in istatistiği yayınladığı son tarih olan 2021 yılına kadar dağıtılan sosyal yardımlar ile bu rakam 4 trilyon 120 milyar dolara fırladı. En azından ortalama 7-8 katına çıktı.

Bu mevduatın, ABD’de serveti en yüksek yüzde 1’lik kesimin elinde olan mevduat tutarı 1 trilyon 331 milyar dolar. Bu dağılım aynı zamanda ABD’deki servet dağılım dengesizliğinin ne kadar yüksek olduğunu da göstermektedir.

***

Yine bu mevduatın servet dağılımındaki, dipteki yüzde 50’ye ait olan tutarı ise 2022 1 çeyrek sonu itibariyle 280 milyar dolardır. Yine bu grubun 2022 ikinci çeyreğinde ise bu mevduat toplamı 277 milyar dolara düşmektedir. FED’in aldığı önlemlerle yoksul kesimin elindeki para azalmaya başlamış, yani yoksullaşma başlamıştır. Dip yüzde 50’nin 2019 yılı sonu itibarıyla elindeki para 102 milyar dolar olup, yapılan sosyal yardımlarla bu rakam 280 milyar dolara çıkmıştır.

Bu istatistik FED tarafından çok düzenli olarak yayınlanmadığı için halen 2022 yılı 3.çeyrek verileri bulunmamaktadır.

***

Burada yapılan sosyal yardımlar sonucu karşılığı olmayan büyük miktarda para, ABD’de talebi arttırmış ve enflasyonu yükseltmiştir. İşte, ABD bunun için halkını yoksullaştırmak zorundadır. Aksi halde zapt edilemeyecek bir enflasyon ile karşı karşıya kalacaktır.

ABD içinden çıkılmaz bir ekonomik kriz ile karşı karşıyadır. Üretme yeteneğini kaybetmiş olan ABD, bu sürecin sonunda dolar saltanatının yıkılması ile karşı karşıya kalacaktır.