Adaleti sağlayan gazetecilik

Ülkemizde gazetecilik, son yıllarda iktidarın kirli işlerini temizleme mekanizması haline sokuldu. Toplumu yanıltmanın en güçlü silahı kitle iletişim araçları oldu. Medya kuruluşları ve çalışanları bu durumu bir kuralmış gibi kabul etti ve olağanlaştırdı.

Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal işte böyle bir süreçte büyük gazetecilik dersi veriyor. 5 Mayıs 2017 tarihli Aydınlık Gazetesi, Ege Üniversitesi’nde öldürülen Fırat Çakıroğlu’nun katili PKK’lı Nurullah Semo’nun, okuldan atılma kararının kaldırıldığını ortaya çıkardı. Emrah Taştan’ın haberine göre Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın rektörlüğü sırasında gerçekleşen olay sonrası olayı soruşturmak için bir komisyon kuruluyor. Daha sonra Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun rektörlüğe atanıyor ve yeni bir komisyon kuruluyor. PKK’lı katil zanlısı bu komisyonun kararıyla üniversiteden çıkarılma cezası alıyor.

İşte haber burada ortaya çıkıyor. Hoşcoşkun’un yerine rektörlüğe atanan FETÖ medyasının gözde ismi Beril Dedeoğlu, bu komisyonu görevden alıyor. Komisyonun PKK’lı Nurullah Semo hakkında aldığı “okuldan çıkarılma” kararını da kaldırıyor. Aydınlık Gazetesi, bu haberi manşetinden duyurdu.

Haber, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Ülkücü camia ayağa kalktı. Ülkücü öğrenci lideri Fırat Çakıroğlu’nun katili, olayın üstünden 2 yıl geçmesine rağmen hala Ege Üniversitesi öğrencisiydi.

Üniversite, haberin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Ancak haberi yalanlama açıklaması o kadar aceleyle yazılmıştı ki, yalanlama metni itirafa dönüşmüştü.

Merkez medya Aydınlık’ın manşetten duyurduğu olayı görmezden geldi. Gazetelerinde, Tv’lerinde tek kelime yer almadı. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcaz Kılavuz, saldırgan bir üslupla Aydınlık’ı hedef aldı.

PKK’lı katil zanlısının hala Ege Üniversitesi öğrencisi olmasını haber yapmayan merkez medya, üniversitenin yalanlamasını anında haber yaptı.

YALANLAMA, YALAN ÇIKTI

9 Mayıs 2017 tarihinde Ege Üniversitesi Disiplin Kurulu toplandı. Disiplin Kurulu, katil zanlısı Nurullah Semo’yu “okuldan çıkarma” cezasıyla cezalandırdı. Haberin, gazeteciliğin, gerçeğin gücü bir kez daha ispatlanmış oldu.

Aydınlık yazdı, gerçek ortaya çıktı, adalet yerini buldu. Olay başka bir yönüyle günümüz gazetecilerinin ders alması gereken bir vaka oldu. Gerçeğin peşinde koşmak zaferle sonuçlanır ve adaleti sağlar. Size de bunu başarmanın haklı gururu kalır.