Ak Parti Gezi’deki geniş kitleyi ABD kuvvetlerine itiyor

• Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını bir hukukçu olarak nasıl değerlendirdiniz?

İlk yanlışlık Tayyip Erdoğan’dan geldi. Topçu Kışlası yapımı konusundaki dayatma doğru değildi. Böyle bir toplumsal talep de yoktu. 31 Mart’çılar ne diyordu? “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir demek küfürdür. Hakimiyet kayıtsız şartsız Allah’ındır” diyorlardı.

• Erdoğan nereden çıktı?

 Sandıktan çıktı. 31 Mart’çılara kalırsa ‘sandıktan çıkan bizi yönetsin’ demek ‘küfür’ demektir. Erdoğan’ın ‘bunların anısını yaşatalım’ demesi temelli yanlış. İkincisi Gezi eylemlerine aşağı yukarı herkes destek verdi. Çok büyük bir kitle hareketiydi. Ak Parti bu eylemlerin neden olduğunu iyi analiz etmeli. Bunu Osman Kavala üzerinden izah etmek doğru değil. O zaman Kavala’nın adını duyan yoktu. Küçük bir bölüm üzerinde etkiliydi ama Gezi’yi yönetti iddiası doğru değil. Gezi’de Vatan Partisi baskın kuvvetti, doğru siyasetleri öne çıkardı. Türk bayrağı temel semboldü. Herkes Mustafa Kemal’in askeriyiz sloganı atıyordu. Son Kavala kararıyla da ilgili en doğru yayını Aydınlık yaptı. Suç başka siyasi eleştiri başkadır. Gezi diyorsun, sonra oradan beraat veriyorsun, karar bozuluyor, sonra casusluk diyorsun, onu da tam anlatamıyorsun… Böyle olmaz. Ayrıca yargı kararları televizyonun haberlerinden bakarak değerlendirilemez. Aydınlık geniş biçimde esas hakkında görüşü yayımlayarak çok önemli bir iş yaptı. Başka gazeteler vermedi. Sonuç olarak bu eylemlerin talepleri sonradan hayata geçti. Ak Parti döneminde hayata geçti.

• Ak Parti Gezi eylemlerini karşısına almasın mı diyorsunuz?

 En azından ABD’ye ne armağan ediyorsun! Türkiye’nin en büyük kitle eylemini Soros’a armağan etmenin anlamı yok. Gerçek değil.

• Ak Parti bu geniş vatansever kesimi karşısına alırken Meral Akşener bir anda '1908 Hürriyet Devrimi neyse Gezi de odur' açıklaması yaptı.

 ABD siyasetlerini dillendiren muhalefet görüldüğü gibi her fırsatı değerlendiriyor. O büyük eylemler yapılırken ortalıkta görünmeyenler şimdi eylemi sahiplenme yarışına girdiler. Ak Parti’nin hatası bu. İstanbul’u kaybetmelerinin de bu dayatmalardan kaynaklandığını düşünüyorum.

• Ders çıkarmaktan ziyade, Gezi olaylarıyla 15 Temmuz darbe girişimi arasında bağ kurma çabasını görüyoruz daha çok.

İşte hata kabul edilmeyince böyle zorlama yorumlar yapılıyor. Gezi olayları üzerinden yapılan propaganda Ak Partiye oy getirmez. Gezicileri topla topla bitmez. Herkesi, her kuvveti almaya kalkarsan işin var demektir.

• Her kuvvet derken neyi kastettiniz?

Mesela Divan Oteli kumanya veriyordu. Hadi Koç’la da kavga başlat şu ortamda. Kime, neye yarar? O zaman 2013’te AK Parti’nin yaptığı hataları konuşmaya başlarız. Kime, neye yarar? Bir bakmışsın Biden’cı muhalefet o geniş vatansever kesime kanca atmış. Engelleyemezsin. Kemal Kılıçdaroğlu hemen kendini boşa atmıyor; ‘Kavga edeceğim’ diye. O gerilimi kullanmak istiyorlar.

• Hukuki izaha dönelim...

Suçun eylemlerle, fiillerle kanıtlanması lazım. Soros’a en karşı olanlar biziz. Suçu izah et. Bizi bile ikna edemiyorsun. "Muhalefet baskı altında, demokrasi yok" laflarına hizmet ediyorsun farkında olmadan.

• Sözde Ermeni soykırımı meselesiyle ilgili konuyu da konuşalım. Hükümet Doğu Perinçek’in AİHM’de çıkarttığı kararı neden öne çıkarmıyor?

Doğu Perinçek’in reklamı olmasın diye galiba. Veya bu kararın tarihi önemini anlamadılar. Başka bir izahı yok. Reklam olmasın diye vatanı savunmamak olur mu? Yapıyorlar. Colorado Üniversitesi’nde Ermeni Sözlü Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığı varmış. Vicdani tarihçilik diye bir kavram uydururlar, sözlü beyanlara yaslanırlar. Yok ben dedeme sordum, dedem dedesine sormuş, inanmazsan rahmetliye sor diye gider bu. Sonra bu kitaplar yüklü paralarla basılır, dağıtılır, sonra da ‘Bak kardeşim bu kadar kitapta yazıyor’ derler…

• Hep iktidara yüklendiniz. Muhalefetin tutumu nasıl?

Bir kısım Atatürkçü ‘Efendim Talat, Enver, Cemal Paşalar suçlanıyor, bize ne’ tutumu içerisinde. Halbuki Atatürk doğrudan suçlanıyor. 1915-1923 tarihleri yargılanıyor. Ayrıca diğer üç isim de biziz. İsmet İnönü, Kazım Karabekir hepsi suçlanıyor.

• CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da '23 Nisan'dan bi sonraki gün neydi? İpucu: 1915' diye paylaşımı var. Silmedi, hâlâ duruyor.

Soykırımcı partinin il başkanı diye kart basabilir o zaman kendisi için. Sezgin Tanrıkulu zaten şimdi aynı açıklamaları yapıyor. CHP’lilerin hiçbir şeyden haberi yok. Atatürk’ü partiden soykırımcı diye ihraç etseler ‘Genel Merkez’in bir bildiği vardır’ diyecek duruma geldiler.