Al sana Valbuena

Fenerbahçe’nin sahaya çıkan ilk 11’ine bakıldığında son Beşiktaş maçının etkisi gözüküyordu. Aykut Kocaman, o maçın iki başarılı ismi Şener ve Soldado’yu yedek kulübesine oturttu. Bu tercihte fiziksel yıpranmanın payı vardı. Sahada uzun süre eksik olmanın kolay olmadığı 101 dakikalık bir maçtı Kocaman’ın o maçın niçin Perşembe günü oynandığı sorusu cevapsız kaldı.

Kupa maçının etkisi sadece kadro seçiminde yoktu, oyuna da yansıdı. Sahasındaki son dokuz maçın yedisini kazanan, ikisinde berabere kalan sarı-lacivertlilerin alışılan baskısı yoktu. Tüm takım kapanan Akhisarspor 14.dakikada duran toptan golü buldu. Bu, aynı zamanda maçın kaleyi bulan ilk şutuydu.

Gol Fenerbahçe’yi canlandırdı. Oyunu ileri taşıdılar. Ancak ikinci golü kalelerinde gördüler. Bu da maçın kaleyi bulan ikinci şutuydu.

İlk yarı bittiğinde sürekli “Valbuena ilk 11’de oynamalı” veya “Kocaman, yıldız oyuncu düşmanı” diyenlerin ne düşündüğünü merak ediyordum. Guiliano ise sahada kayıptı. Kocaman’ın ikinci devre başlarken ilk değişikliği Isla’nın yerine Aatıf’ı almak oldu. Ancak beklentiler Mehmet Ekici veya Soldado yönündeydi Taraftarın takımı tribüne çağırması ise sarı-lacivertli oyuncular için moral oldu.

Fenerbahçe, ikinci yarıya üst üste pozisyonlar bularak başladı. Kayıp dediğimiz Guiliano 56’da ortaya çıktı. Ancak konuk ekip bu gole çok çabuk yanıt verdi. Aatıf’ın golünde ise kritik katkı Valbuena’dan geldi. Fransız oyuncunun taç atışında topu oyuna çabuk sokması golün hazırlığı oldu. Kocaman, golden sonra Soldado, 80.dakikada da Mehmet Ekici hamlesini yaptı. Bütün bunlar “Ali Koç başkan, Fenerbahçe şampiyon” tezahüratlarını engelleyemedi. Hesapta olmayan 3 puan kaybedildi.

Hakem kararları için ne denirse densin, genel kanı “Fenerbahçe hakemi de yenecek” olacak. Ancak vakit geçirme konusunda bir standardın yakalanması gerekiyor.