28 Nisan 2024 Pazar
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Antrenörlük zor zanaat

Murat Bölükbaşı

Murat Bölükbaşı

Eski Yazar

A+ A-

Futbol antrenörleri TFF’nin çalışma esas ve talimatları çerçevesinde sözleşme yaparlar. Lakin antrenörün sözleşme ve çalışma hakları talimatlarla güvence altına alınsa bile bu uygulamalar antrenörün çalışma şartlarını ve mesleğin itibarını korumak konusunda yetersiz kalmaktadır. Kulüpler genelde yönetimsel hatalarından kaynaklanan başarısızlığın, gerekse oyuncu bazlı problemlerin sonucunu ve tedavisini faturayı teknik adama keserek sorunu öteleyen, antrenörün mesleki itibar infazıyla sonuçlanan bir yolu seçmişlerdir. Ne yazık ki özellikle alt liglerde yerleşmeye başlayan antrenör, ‘’Olsa da olur olmasa da olur’’ bakışıyla teknik alan sorumluluğu bazen idareciler bazen de sportif direktörler tarafından yürütülmüş, hatta lokal başarılar sonucunda ‘’Ya antrenöre ne gerek var, bu işi bizde yaparız’’ düşüncesi yerleşmeye başlamıştır. Sezon başında, ‘’Hocam transferleri biz yaparız gel sen takımı yönet’’ mantığı teknik adamın felsefesi ve takımın oyun karakteri ile buluşmadığı müddetçe başarıyı yakalamak ve kulüplerin antrenör kıyımının önüne geçmek mümkün değildir.

Bütün bu problemlerin çözümü konusunda antrenör de özeleştirisini yapacak, mesleki donanım, yeterlilik, zayıf antrenör kimliği problemi, kısa orta uzun vadeli mesleki hedefleri yakalamak için plan dahilinde özverili, disiplinli bir mesleki çaba ve çözüm üretme gayretini taşımak zorundadır.

Antrenörlük mesleğini bitme noktasına getiren, bilinen ama göz ardı edilen bir çok sorunun da

antrenörler derneğimiz tarafından artık ele alınması, bu problemlerle ilgili yüksek tonda çözüm önerileri sunmasının zamanı gelmiş ve çoktan geçmektedir. Dernek, yönetime muhalif olan grupların veya kişilerin tasfiyesi için bu dönemlerde çok moda olan ‘’Abidik gubidik’’ işler yerine enerjisini ve tecrübesini antrenörün sorunlarına ve halen meslek dahi kabul edilmeyen antrenörlük mesleğinin itibarı ve saygınlığının korunması için harcamalıdır. Türkiye’nin bir çok kurumunda olduğu gibi

antrenörlerin mesleki ve yaşamsal sıkıntıları ile ilgili olarak da artık mızrak çuvala sığmamaktadır.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları
Neden? 26 Ekim 2018
Yırttık! 29 Eylül 2018
Mecburiyetler 08 Eylül 2018
Hacettepe SBT 06 Haziran 2018
Televizyon 28 Nisan 2018