19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ceyhan Mumcu ile Tarihten Güncele: Tarikat ve cemaatler İslam’da bile buluşamıyor

Ceyhan Mumcu

Ceyhan Mumcu

Gazete Yazarı

A+ A-
  • 15 Temmuz 2016 akşamında aklınızdan çıkmayan an nedir?

Ulusal Kanal’da iki ünlü isim, Celal Ülgen ve Mustafa Mutlu darbeye karşı kayıtsız bir şekilde konuşuyorken Ulusal Kanal yöneticisi Adnan Türkkan’ın stüdyoya girip müdahale etmesiydi.

  • İki ünlü isim neden o an tepki veremedi?

Çünkü odaklandıkları nokta Tayyip Erdoğan’dı. Onlar için bir numaralı mücadele edilmesi gereken isim oydu. Bunu daha ileri götürerek FETÖ gazete ve televizyonunu savunan CHP’liler bile çıkmıştı. Ülgen ve Mutlu bu süreci göremedi. Aydınlık ve Ulusal Kanal ise FETÖ’nün devlet içinde ne kadar güçlü olduğunu bildiği için ta o dönem  Erdoğan’a yakın isimlerle birlikte bu mücadeleyi yükseltmenin ve Türkiye’yi bu beladan kurtarmanın önemine işaret ediyordu. Bu yüzden darbe gecesi yüzeysel sözde Atatürkçüler, antiemperyalist olmayan, laiklik ilkesine sıkışan hatta onu bile tam anlayamayan bazı isimler mütereddit kaldı. Şunu da söyleyeyim Celal Ülgen ve Mustafa Mutlu’nun, Ulusal Kanal izleyenlerine tepeden bakan halleri de vardı. Bu da gözden kaçmıyordu, anlaşılıyordu.

FETÖ’ye karşı mücadele Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Adnan Oktarcılarla, Furkancılarla hatta kısmen Süleymancılarla da karşı karşıya getirdi. Erdoğan’a biat etmiş gibi görünen diğer tarikat ve cemaatler ise emin olun onun kuyusunu kazıyordur.

  • Bunu dile getiren muhafazakar önder isimler var. Aydınlık’ta yayımlamıştık.

Doğrudur. Sözde Atatürkçüler FETÖ’ye karşı mücadeleyi AK Parti’ye bıraktı. Vatan Partisi’nin tutumu burada farklı; hem eksikliklere işaret etti hem de iktidarı cesaretlendirdi.

  • Peki muhafazakarların bu süreçten çıkarması gereken hiç ders yok mu?

Var. FETÖ içlerinden çıktı. Bu yeter. Cumhuriyet’i yıkmak istersen ABD’nin piyonu olursun. TSK’nın düşmanı olursan ABD’nin piyonu olursun. Bir de kardeşim FETÖ ve benzeri yapılar milleti bölüyor. Hepsinin İslam’ı farklı. Laiklik olmasa birbirlerine kılıç çeker bunlar. Toplumsal huzurumuzu korumak istiyorsak bu yapılardan kurtulmamı lazım. Şunun da altını çizeyim büyük sermaye yani Batı bağlantılı sermayenin aslında bu yapılarla bir sorunu yok. Merkezleri aynı.

  • AK Partili bazı isimler Cumhuriyet ibadeti engelledi o yüzden FETÖ çıktı fikrini işliyorlar.

Uyduruyorlar. Cumhuriyet bağımsız bir ülkede özgürce ibadet etme özgürlüğü verdi. Hacı Bayram Camii ben çocukken de hıncahınç dolardı. Ezan Türkçe iken de hiçbir sorun çıkmazdı. Sonra kaşıdılar bu konuyu. Kendi dilimizde ibadetin önemi tam anlaşılmadı. Sadettin Kaynak, Sultanahmet Camii’nin imamıydı. Aynı zamanda bestekardı. Rizeliydi. 1895 yılında doğmuş biri. 1961 yılına kadar yaşadı. Babamın arkadaşıydı.

  • Bu sene Hükümet gazeteleri 15 Temmuz yazılarında ABD’yi pek öne çıkarmadı.

İşte bağlantı burada. AK Parti NATO’cu mesajları öne alınca medyası da FETÖ’nün arkasındaki kuvveti yazamıyor! 15 Temmuz şehitlerinden utansınlar. 7 yıl geçti Kılıçdaroğlu ‘Tiyatro’ diyordu. 15 bin cemaat mensubu hapiste. 253 şehit verdik. ABD perdelenir mi!

  • FETÖ’cüler de sosyal medyada hareketlendi. 

Fethullah Gülen uzun zamandır ABD’de. Bir tane Amerikalıyı Müslüman yaptı mı? Bu konu üzerine düşünsünler önce…

  • Gelelim NATO konusuna. Meclis’te şaşırtıcı bir sonuç çıkar mı? 

Milletvekillerinin NATO’ya Hayır demesi için ekim ayında sıkı çalışmalıyız. Şunu söyleyeyim; AK Parti, Batı’yla ilişkiler konusunda CHP’yle aynı safta artık. AK Parti’nin CHP’den NATO’culuk konusunda ne farkı var?

  • Ne farkı var? 

Hiçbir farkı yok! AK Parti NATO’culukta fiilen öne geçti. NATO’da bedel ödeyen tek ülke Türkiye’dir. Mehmetçiği kriz bölgelerine gönderip duruyorlar.

  • Hulki Cevizoğlu, Mehmet Ali Çelebi gibi isimler NATO oylamasında nasıl tavır alırlar?

Ya önceki tutumlarına sadık kalarak NATO’nun bir ABD aracı olduğunu belirtip Türkiye’nin milli menfaatlerini savunarak ‘Hayır’derler ya da ‘İşte bu meseleyi çok büyütmeyelim. İsveç olsa ne olur olmasa ne olur’ gibi laflarla yuvarlarlar. Belki de oylama günü işleri çıkar. Görmedim, duymadım olur…

  • Türkiye İşçi Partili isimler öyle yapmıştı.

Solculuğun ölçüldüğü gün ortada görünmediler… NATO’ya karşı parmak bile kaldıramadılar.

  • CHP ne yapar?

ABD/NATO fire vermesini istemez.

  • Peki hocam süremiz bitti. Bu haftaki son mesajınızı alalım.

15 Temmuz şehitleri emperyalizme karşı ön cephede savaştı, saygıyla anıyorum.