28 Nisan 2024 Pazar
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Çin’in Uygarlık İnisiyatifi’nin anlamı

Adnan Akfırat

Adnan Akfırat

Gazete Yazarı

A+ A-

Komşumuz Rusya’nın NATO saldırganlığına karşı kahramanca direnen Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Halk Cumhuriyeti başkanlığına üçüncü kez seçilen Xi Jinping’in 20 Mart’ta Moskova’da buluşması, anlamak istemeyenlere bile, uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme girildiğini gösterdi.

Gelişmekte olan ülkeler artık inisiyatif almış bulunuyor! Ekonomik olarak yükselen Avrasya dünyanın dengesini belirleyecek bir bütünleşme yaratıyor. Artık ezilen dünya, hegemonyacılığı etkisizleştirmek için, kendi ulusal sınırlarında savunmanın ötesine geçip ortak ataklar yapıyor.

ÇİN’İN KÜRESEL İNİSİYATİFLERİNİN MAKSADI

Kuşak ve Yol Girişimi (BRIQ) Dergisi Danışma Kurulu üyesi, değerli dostumuz Avukat Faik Işık, kısa bir süre önce bana Çin hakkındaki görüşlerini bir not olarak iletti. Faik Işık’ın iki kez ziyaret ettiği Çin hakkındaki derin kavrayışıyla oluşturduğu görüşlerinin can alıcı kısmı şöyle:

“Büyük medeniyetler, diğerlerine örnek olacak güvenilir sağlam hukuk metinleri ve ortamları oluşturur. Çin yönetimince bunun önemsediğini görmüyorum. Uygarlıklar tarihe böyle kendini yazdırır. Bunu görkemli mimarî eserlerle taçlandırır. Moda, edebiyat, sinema, yaşam şekli konularında etkisi, Çin’in derin tarih ve birikimine oranla oldukça zayıf. Bu konuda çok etkili sinema hikâyeleri ve belgeseller doğal dille anlatılıyor diyemem. Oysa Çin etkili olmak için, konuları evrensel boyutlarda işlemeli.”

Sanki Faik Işık’ın değerlendirmesini duymuş gibi Xi Jinping, 15 Mart 2023 günü ÇKP ve Siyasi Partiler Diyalogu Toplantısında, “Küresel Uygarlık Girişimi” başlatmayı önerdi. Bu, Başkan Xi’nin gelişmekte olan ülkelere birlikte kurmayı önerdiği dördüncü küresel girişim. Birincisi Kuşak Yol Girişimi, ikincisi Küresel Kalkınma Girişimi, üçüncüsü Küresel Güvenlik Girişimi ve nihayet Küresel Uygarlık Girişimi.

Buradaki “küresel” isimlendirmesinden maksat, Türkiye’de “uluslararası” anlamında kullanılıyor. Çin’de “küresel” isimlendirmesi Türkiye’deki gibi olumsuz bir anlam taşımıyor.

ATATÜRK’ÜN ÖNGÖRÜSÜ GERÇEKLEŞİYOR

Çin, Xi’nin üçüncü döneminde, dünyanın yeni bir döneme girdiği saptamasından hareketle, sadece kendi ülkesi değil, sadece kıtasal veya bölgesel değil bütün insanlığın özlemlerine yanıt verecek bir inisiyatif gösteriyor. Çin ve Rusya’nın sağlam birlikteliği, ezilen dünya için milli bağımsızlıklarını geliştirip, eşitlik ve karşılıklı yarar, birbirine saygı temelinde ulusal kalkınmalarını gerçekleştirme imkânı elde ediliyor. Büyük Atatürk’ün 1933’teki öngörüsü şöyle:

 “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş milletler vardır. Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen, her şeyi yenecekler ve kendilerini bekleyen güzel geleceğe kavuşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerlerine, milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı gelecektir.” (1)

MAO’NUN ÜÇ DÜNYA TEORİSİ SONUÇ GETİRİYOR

Xi Jinping, Rusya ziyareti öncesinde Ria Novosti için kaleme aldığı makalesinde, neden uluslararası inisiyatifler önerdiğini şu satırlarla açıklıyor:

“Mart 2013'te Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nde yaptığım konuşmada, ülkelerin daha önce hiç görülmemiş bir düzeyde birbirleriyle bağlantılı ve birbirlerine bağımlı olduklarını ve aynı küresel köyde yaşayan insanlığın, herkesin çıkarlarının birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu ortak bir geleceğe sahip bir topluluk olarak giderek daha fazla ortaya çıktığını gözlemledim. O zamandan bu yana farklı vesilelerle dört küresel girişim önerisinde bulundum. Tüm bunlar, insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir toplum vizyonumuzu zenginleştirdi ve buna yönelik pratik yollar sağladı. Bunlar Çin'in dünyanın, çağımızın ve tarihi yörüngenin değişimlerine verdiği yanıtın bir parçasıdır.” (2)

Xi Jinping, Çin devriminin önderi ve Marksizm’in canlı bir eylem kılavuzu olmasının büyük öğretmeni Mao Zedung’un, ezilen dünya için oluşturduğu “Üç Dünya Teorisi”ni günümüz koşullarında uyguluyor. Xi önderliğindeki Çin için, Mao döneminden farklı olarak, Rusya’nın dost bir kuvvet olması çok elverişli bir durum yaratıyor. Kuşkusuz dünya için de.

MOSKOVA ZİYARETİNİN ÖNEMİ

Dünyayı değiştiren Putin-Xi zirvesinin ilki, geçen yıl şubat ayında Pekin Kış Olimpiyatları’nın açılışında gerçekleşti. 6 Şubat 2022 tarihli ortak açıklama, yeni bir ilişki dönemi başlatıldığını bildiriyordu. Çin-Rusya birlikteliğinin muazzam değeri, ABD'nin estirdiği yeni soğuk savaş fırtınasına ve NATO’nun genişlemesi temelinde yaratılmak istenen bloklaşmaya karşı kendini gösteriyor.

Çin diplomasisinin talep ettiği ve yeni dönemde uygulamaya kararlı olduğu, karşılıklı saygı, hakkaniyet, eşitlik ve kazan-kazan işbirliğine dayanan yeni tip uluslararası ilişkilerin hayata geçirilmesidir. Batı’nın dayattığı uluslararası ilişkiler sistematiğini kökünden sarsıyor.

Nitekim, ABD hâkim sınıfların etkili yayın organı Wall Street Journal, Xi’nin eylemini doğru anlamış:

“Ayrıntılara girilmese de, bu kapsamlı idealler Çin'i ABD hegemonyasından çekinen ulusların iş yapabileceği, güvenlik garantisi arayabileceği ve saygı görebileceği bir ülke olarak konumlandırmayı amaçlıyor.” (3)

TÜRKİYE SAFINI NETLEŞTİRMELİ!

Çin ve Rusya birbirlerinin en büyük komşu ülkeleri. Siyasi sistemleri, tarihi ve kültürel geçmişleri arasında önemli farklılıklar bulunuyor. Batılı aklı evvel “stratejistler” ve onların etkisi altındaki bizim Dışişleri Bakanlığı, bütün varsayımlarını Çin-Rusya rekabeti üzerine kursa da, gerçek şu ki, Çin ve Rusya sadece iyi geçinmekle kalmıyor, aynı zamanda bütün dünyaya güven veren bir ilişki modeli geliştiriyor.

Ne kadar çok ülke bu yeni tür uluslararası ilişkiyi benimserse, dünya o kadar barışa yakın olur.  Büyük Atatürk’ün özlemini duyduğu “hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı” onun da vurguladığı gibi, sömürgecilik ve emperyalizmin yok edilmesiyle mümkündür. Türkiye açısından gün, safını net olarak belirleyerek, “hem nalına hem mıhına vurma” zavallılığından kurtularak, yeni dünyanın kurucu ülkelerinden biri olma basiretini göstermesidir. Tarihsel birikimi, yetişmiş insan gücü, üç kıtayı birleştiren eşsiz konumunu Türkiye’yi buna mecbur etmektedir. Elbette, Türk milleti, yeni dünyanın gerektirdiği hükümeti kuracaktır.

KÜRESEL UYGARLIK GİRİŞİMİ İNSANLIĞA YENİ UFUKLAR AÇIYOR

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından önerilen Küresel Uygarlık Girişimi, emperyalizmin saldırganlığından mustarip olan dünyada insan toplumunun ortak gelişimi ve ilerlemesine taze ve güçlü bir enerji sağlıyor.

Xi’nin önerdiği Küresel Güvenlik ve Küresel Kalkınma Girişimleri, Küresel Uygarlık Girişiminin olmazsa olmazlarıdır. Ancak asıl önemli öneri Uygarlık Girişimi'dir. Başkan Xi bu öneriyle gelişmekte olan dünyayı atağa kaldırma imkânı veriyor. Gelişmekte olan ülkeler olarak yeni bir uygarlık inşa etmek için inisiyatif alıyoruz. Bu da insanlığa yeni ufuklar açıyor.

Medeniyetlerin çeşitliliği doğası gereği insani kalkınmada bir canlılık ve ivme kaynağıdır. İnsanlar arası değişimin ve karşılıklı öğrenmenin teşvik edilmesi, insan uygarlıklarının ilerlemesi ve gelişmesi için gereken muazzam bilgelik ve enerjinin toplanmasında büyük değer taşımaktadır.

Bu anlayış temelinde inşa edilen Kuşak ve Yol Girişimi verimli sonuçlar yaratmış, insanlık tarihi boyunca en yaygın katılımı sağlamıştır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaygın istihdam yaratmış, altyapılarını iyileştirmiş ve ortak kalkınmayı teşvik etmiştir.

Güvenlik kalkınmanın ön koşuludur. Küresel Güvenlik Girişimi, ülkeler arasındaki farklılıkların ve anlaşmazlıkların diyalog ve görüşme yoluyla barışçıl bir şekilde çözülmesini ve krizlerin askeri değil diplomatik yollarla çözülmesini önermektedir.

Kısa bir süre önce Pekin'de gerçekleştirilen Suudi Arabistan-İran diyaloğu, Küresel Güvenlik Girişimi'nin başarılı bir uygulamasıdır. Batı’nın birbirine düşman ettiği iki önemli İslam ülkesinin arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasına yol açmıştır.

YÜZ BİN ÇİÇEK AÇSIN!

Önümüzdeki hafta, Brezilya’nın çiçeği burnunda Başkanı Lula da Silva, ilk yurtdışı gezisini Çin’e yapacak. BRICS ülkelerinin başta geleni Brezilya, Lula önderliğinde önümüzdeki dönemde uluslararası ilişkilerde baskın bir konum elde edeceğini ilan etti. Özgürleşen Orta ve Güney Amerika birleşiyor ve birleşen Avrasya’nın yanında saf tutuyor.

Avrasya’nın yükselişinden en çok yararlanan ise bahtı kara Afrika oluyor. Afrika’da sömürgecilik ve emperyalizme karşı yükselen güçlü dalga, bölgesel birliktelikler kuruyor, topraklarına, egemenliklerine sahip çıkıyor. Batı’nın en güvenilir adamları bile, Batı’ya başkaldırıyor.

Xi Jinping’in Küresel Uygarlık Girişimi’ni başlatması zamanlıdır. Büyük insanlık için daha ileri uygarlıklar yaratmak ve ortak bir geleceği birlikte kurmak için bu girişimden yararlanmalıyız.

Tek bir çiçek açınca bahar gelmez, bir bahçeye yüz çiçek baharı getirir. Yüz bin çiçeği kucaklayan bir dünyamız var. Birlikte, dünya medeniyetleri bahçesini bin bir rengiyle, uyum ve hayat dolu hale getirebiliriz. 

Dipnotlara

Atatürk'ün Bütün Eserleri, c.26, s.144, Kaynak Yayınları

https://english.news.cn/20230320/208baba76dc14ed78d308bfa32b9d4e2/c.html 

https://www.wsj.com/articles/china-has-a-new-vision-for-itself-global-power-da8dc559?utm_campaign=Marketing_Cloud&utm