19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Futbolcu musun, politikacı mı?

Kamil Erdoğdu

Kamil Erdoğdu

Gazete Yazarı

A+ A-

“BEN bir politikacı değil, futbolcuyum.” Bu sözler Arsenal’in ünlü futbolcusu Mesut Özil’e ait, Futbolun Büyüsü ve Gerçekleşen Hayaller adlı kitabından. Almanya Milli Takımı’nın formasını giymek için Türk pasaportunu geri verdi. Almanya’da doğmasına ve futbola bu ülkede başlamasına rağmen inandığı dinden dolayı tartışma konusu oldu. Mekke’de çektirdiği fotoğrafları sosyal medyada yayımlamasına tepki gösterenler vardı. 2016’da Ürdün’de bir mülteci kampını ziyaret etti. 2014 yılında dünya şampiyonu olduklarında aldığı primin bir kısmını Bigshoe vakfına bağışladı.
Mesut Özil, son aylarda Batı’da esen yalan propaganda rüzgarının etkisinde kalarak sosyal medyada Çin aleyhtarı paylaşımlarda bulundu. Çin’deki sözde insan hakları ihlallerine ve buna sessiz kalan Müslüman dünyasına tepki gösterdi. Özil, batı medyasında “Doğu Türkistan” haberleri yapılırken Müslüman dünyasının buna sessiz kaldığını belirtti.
Mesut Özil’in, “Ey Doğu Türkistan. Ümmetin kanayan yarası” diye başlayan açıklamasında, şu ifadeler yer aldı: “Eziyetlere direnen mücahit ve mücahideler topluluğu. Zorla İslam’dan uzaklaştırmaya çalışanlara karşı tek başına mücadele veren şanlı müminler. Kur’anlar yakılıyor, camiler kapatılıyor, medreseler yasaklanıyor, din alimleri birer birer öldürülüyor. Erkek kardeşler zorla kamplara sokuluyor. Onların yerine Çinli erkekler ailelerine yerleştiriliyor. Bacılar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Tüm bunlara rağmen Ümmeti Muhammed suskun, sesi çıkmıyor. Müslümanlar sahiplenmiyor. Bilmezler mi ki zulme rıza zulümdür. Hz. Ali ne güzel demiş: ‘Zulme engel olamıyorsanız, Onu herkese duyurun!’ Batı medyası ve devletlerinde dahi bu olaylar aylardır, haftalardır gündemde iken Müslüman ülkeler ve medyaları nerede? Bilmezler mi ki, zulmün olduğu yerde tarafsızlık, namussuzluktur... Bilmezler mi ki yıllar sonra oradaki kardeşlerimizin bu acı günlere dair hatırlayacakları zalimlerin işkenceleri değil, biz Müslüman kardeşlerin sessizliği olacaktır...”
Özil’in hedefinde Çin ve yalan kampanyasına katılmayan Müslüman ülkeler var. Ünlü futbolcuya ilk tepki Çinli futbolseverlerden geldi. “Çinli bir Müslümanım; Çin’de güven içinde yaşıyorum ve Uygur arkadaşlarım kamplarda değil, üniversitede eğitim görüyorlar. Çin’e gelin ve kendi gözlerinizle görün” diye yazdılar. “Xinjiang’ın Çin’in parçası olduğunu biliyor musun? Çinli hayranlarının nasıl bir hayal kırıklığı yaşadığını biliyor musun? Bir terörist grubu desteklediğinin farkında mısın?” dediler. Sosyal medyada yazanların çoğunluğu Özil’i “Batı’nın yalanlarına inanmak yerine Çin’in gerçeklerini öğrenmeye” davet etti.
Özil, kitabında “Neden bütün toplumsal ve dünya politikasına dair konularda bir tavır almak zorunda olalım ki?” diyordu. Ne olmuştu da bu konuda yazmak ihtiyacı hissetmişti. Aklıma Emre Belözoğlu’nun Konya’daki maçta o sıralar takımın penaltıcısı olmamasına rağmen topu alıp penaltıyı kullanması ve sonra Rabia işareti yapması geldi. Devletin üst kademelerine selam göndermişti. Mesut Özil’in futbol hayatını Türkiye’de bitireceği konuşuluyor.
Bir futbolcunun siyasi görüşleri olmasına karşı değilim. İnsan “kravat alırken bile siyaset yapar, çünkü seçim yapıyordur”. Mesut Özil de “kariyeri için” Alman Milli takımını tercih ederken de siyaset yaptı. Galiba Özil bu paylaşımlarıyla Türk futbolseverleri selamlayacağını sandı. Ancak bilgi sahibi olmadan fikir beyan edince ofsayta düştü.