İstanbul / Özlemle: Dünya kültür sanat başkenti

“Olmalı” sözcüğünü yazının içersinde dillendireyim. İki hafta önce, okurlarımdan gelenleri paylaşacağımı, dertleşeceğimi yazmıştım. Gelenleri paylaşamıyorum, özür dilerim ancak okurlarımla dertleşmek istiyorum. Bir süreden beri Yaşar Kemal fotoğraflarını elden geçiriyorum; 500 fotoğraf. Bu fotoğraflar benim olduğu kadar Yaşar Kemal sevenlerinin de… Tamamlamaya çalışıyoruz. Bitince tüm kopyalarını Yaşar Kemal Vakfı’na vereceğim. Bu arada Çukurova-Yaşar Kemal Albüm/Deneme kitabımın ikinci baskısını yapmaya çalışacağım. Sponsor bulmaya çalışıyorum.

OKURLARIM NE DER…

Bütün Fotoğraf/Deneme albümlerimin baskısı tükendi. Onlar bekliyor, “Yazarlar” kitabım için çok üzülüyorum. Çünkü 2 yıl emek verdim. Ülkemin en önemli yazarlarının önce fotoğraflarını çektim. Yaşam alanlarında/ masalarında ve sevdikleri dış mekanlarda; tüm yazarlardan 40’ar fotoğraf seçildi. Baskıya hazırlandı. Yazarlarla karşılıklı oturup yaptığım söyleşiler çözüldü, yazarların düzeltisinden geçti ve yayımlanmaya hazır. Çok büyük şanssızlık oldu Tüyap basacaktı sergisini de açacaktık. Pandemi nedeniyle kalakaldım. Daha böyle bir kitap yapılmadı. Bekliyor… Bunca işle birlikte gazete yazılarını sürdürmeli miyim/ yetişebilir miyim? Yoksa Songül ve çocuklarımın dediği gibi biraz frene mi basmalıyım; kitaplar fotoğraflar için.

SERHAN ASKER’İN PROGRAMI NAZIM HİKMET ENSTİTÜSÜ FİKRİ

Serhan Asker’in programlarını izliyorum. Çünkü donanımını yansıtıyor, kültür sanat edebiyat ve kitaplara değiniyor. Bu günkü programda İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu konuktu. Birçok insandan söz edildi. Bir ara Ömer Koç’un arşivi ve kitapları da gündeme geldi. Daha önce de röportaj yapmak istediğim insanları yazmıştım. Ömer Koç’la kitapları ve arşivi konusunda bir röportaj yapmak isterim. Bu arada değerli Zülfü Livaneli programa bağlandı ve İstanbul’da bir Nazım Hikmet Enstitüsü’nün kurulmasını önerdi. Çok önemsedim değerli dostum, Zülfü Livaneli’nin önerisini. Umarım gerçekleşir. Çünkü İstanbul dünyada bir kültür sanat başkenti olmalıdır. Bu yönde çalışılmalıdır.

CUMHURBAŞKANIMIZ DA SANATI ÖNEMSEDİ

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, son konuşmalarında; sanatın önemini hep vurguladı. Sayın Cumhurbaşkanımız aynı zamanda hep vurguladığı gibi bir İstanbul sevdalısıdır. Uzun süre yönettiği İstanbul’u unutmadığını hep yüreğinde yaşattığını konuşmalarından anlıyoruz. Sanırım İstanbul’un dünyada bir kültür ve sanat başkenti olması konusu Cumhurbaşkanımızın da vazgeçilmezidir. İstanbul’un kültürel ve sanatsal öneminin ötesinde; İstanbul’un her alanda bir cazibe merkezi olması için çok önemli konuşmaları da olmuştur. Şimdi İstanbul’u yöneten Ekrem İmamoğlu’nun kültür ve sanat başkenti konusunda düşüncelerini ve yapmak istediklerini yazmak, öğrenmek, izlemek isterim. El birliğiyle İstanbul’da, enstitüler, kültür merkezleri açılmalıdır. Umarım İstanbul’un önemini dünya insanına anlatabiliriz. Bu konuda sanaçılara, yazarlara da görev düşmektedir.

İSTANBUL’U ÇOK ÖZLEDİK

İstanbul’a dönmedik. Biga’da yaşıyoruz. Soba kurduk, odun kömür yakıyoruz buradaki yazlık evimizde yaşıyoruz. Burada çok iyi okuyorum, yazıyorum. Her gün mutat; 6 saat çalışıyorum. Aydınlık gazetesindeki; “Doğa-İnsan” köşemde Çarşamba, Cuma yazılarımı hiç aksatmıyorum. En çok torunlarımı özledim, bir de bizim için özel olan mekanları.