19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kılıçdaroğlu adaylıktan çekilmez

Ceyhan Mumcu

Ceyhan Mumcu

Gazete Yazarı

A+ A-
MUSTAFA İLKER YÜCEL
  • Ekrem İmamoğlu'nun, YSK üyelerine hakaret nedeniyle aldığı hapis cezasını nasıl yorumladınız?

Seçilmiş bir belediye başkanının siyasi yasağa uğraması o parti de olmayanları bile rahatsız eder.  Ama “Bir kere biz belediye başkanı olduk. Her türlü suçu işleriz” der gibi bir tavır kabul edilemez. Yüksek Seçim Kuruluna bir hakaret var. “Ahmak demek suç olmaz” deniliyor. “Ahmak” iltifat mı? “Akılsız, aptal” anlamına geliyor. “Yüksek Seçim Kurulu üyeleri ahmaktır” anlamına gelen bir laf söylüyor. Karar bence hukuki. İfade özgürlüğü ile küfürün ne ilgisi var?

Şimdi hakimin takdir hakkı istinaf ve Yargıtayda denetlenecek. İyi halden dolayı indirim verilebilir... Ama Ekrem İmamoğlu mahkemeye gitmedi. Mahkemeye “ben sizi takmıyorum” gibi bir tavır içerisinde. İBB'nin Basın Sözcüsü ve avukatı da özenli değiller. “Başkan işin bu kısmı suç olur” demeliler. Basın müşaviri ve hukuk danışmanı özen göstermiyorsa İBB işlerinde gerçekten liyakata dayalı bir uygulama yapılıyor mu sorgulanması gerekir.

  • Küfür ve kavgayı Meclis'te de görüyoruz...

Bizim de kurultayımız oldu. Bir sürü aday çıktı. Orada küfür, hakaret, tek bir kötü söz duyuldu mu? Yok. Ne söylediğini bilmiyorsun ama şimdi bir acayip sürece gidiyorsun, “ahmak demek suç olmaz” gibi. Bir anket yapalım seçmenlerde, “Ahmak” hakaret midir, aşağılama mıdır, değil midir? Her geçen gün olgulara, gerçeğe aykırı bir şey çıkıyor CHP'lilerden.

  • Kılıçdaroğlu dava tarihinde neden Almanya’da olmayı tercih etti?

Şaşkınlıkla izliyorum. Yapay zeka eğitimine gidiyor. 6-7 yaşında çocuklara anlatsanız, 'oyun kurun' diye, “yok ya” diyeceği şeyler. Niye gidiyorsun? Gidiyorsan bile böyle bir kritik durum var. Halk TV, KRT, TELE1 bütün gün canlı yayın verdiler ne olur ne olmaz diye. Sen seyahat programını neden ona göre yapmıyorsun?

  • Dava sürecinde hakimin değiştirilmesi müdahale değil mi?

AKP İstanbul'da öyle yaşamsal hatalar yapıyor ki. Yani ille uğraşıyor İstanbul'da seçimi kaybetmek için. Taksim Meydanı’na, Topçu Kışlası dedi, İstanbul'un her kesimini sokağa döktü. Seçim olmuş bitmiş. O zaman ki AKP yöneticileri luzümsüz bir işe girdiler 13 bin farkı 800 bine çıkardılar. Tayyip Erdoğan'a hata yaptıran danışmanlar diye de bir kitap yazılması gerek. Biz de bu kitabı okumayı hak ettik gibi geliyor bana. Bir de hakimi neden değiştiriyorsun kardeşim!

  • Ceza alan biri aday olursa süreç nasıl gelişir?

Karar onaylanıp kesinleşene kadar infaz edilmez. Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener'in torpiliyle cumhurbaşkanı adayı olursa, seçimi kazanır mazbataayı alırsa, Cumhurbaşkanlığı sorumsuzluğu içerdiğinden kararın infazı ertelenir. Cumhurbaşkanlığı dönemi sonuna bırakılır. Abdullah Gül'e yapıldığı gibi... MHP, Nusret Demiral'ı aday göstermişti. “Ezan Türkçe okunsun” diye konferans verdi diye adamı partiden ihraç ettiler. Seçim kuruluna başvurdular. Kurul “Banane kardeşim artık liste başında” dedi. MHP, ihraç edilmiş adamla Çankaya'da seçime girdi.

  • Kılıçdaroğlu adaylıktan vazgeçer mi?

Niye vazgeçsin. Hayır geçmez. Türkiye geleneğinde muhalefetin adayı muhalefetin genel başkanıdır. Muhalefetin genel başkanı, Türkiye'de iktidar olsun diye partinin uygun gördüğü adam demektir. Kemal Kılıçdaroğlu doğal olarak “Cumhurbaşkanı adayı ben olayım. En yüksek oyu almış ana muhalefet partisi lideri benim” diyerek adaylığını ilan ediyor

Efendim Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanamazmış. Seçimi kazanamayacağı için Tayyip Erdoğan onun başkan adayı olmasını istiyormuş. Bayar 54-57'de aday oldu. CHP'liler her seçimde karşısında İnönü'yü aday gösterdiler, başka birini göstermediler. Öyle bir gelenek var... Bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun aday olması kadar doğal bir şey olmaz. Şimdi sana 'Bunu Tayyip yazdırıyor' derler. O eleştiriyi göze alalım. (Gülüyor)

Seçim yaklaşıyor. Eninde sonunda bu altılı masa anlaşmaya varacak. Barajı aşamayanlar barajı aşanların listelerinde yer bulacaklar. Mebus olma şansını elde edecekler. Bunun karşılığında da ana muhalefet partisi liderini de aday gösterecekler.

Ben Vatan Partisi yöneticileri Hasan Korkmazcan ve Ethem Sancak'a teşekkür ediyorum. Programı olan, başı dik, alnımız ak imza vereceğimiz bir cumhurbaşkanı adayı ile bizi karşılaştırdı. Perinçek'e bakın, bir de şunlara... Millet adaylarını göremedi. “Şu Tayyip'ten kurtulalım da gerisini aramızda sabaha kadar tartışırız, bölünmeyelim.” diyorlar. Hepsi Amerikan toplumsal mühendisliğinin ürünleri. “Erdoğan tarikatları tutuyor, bunlar ondan bu suçu işliyor” gibi şeyler söylüyorlar. Helalleşme adı altında siz de tarikatlarla seçim için yola çıkıyorsunuz. Süleymancılara kat veriyorsunuz. Din alimleri cemiyetine gassal kadrosu veriyorsunuz. Biz yaparsak iyi, karşı taraf yapmasın. Böyle siyaset olmaz.