Mehmetçik vurdukça neler oluyor

En önemlisinden başlayalım.
Vatanseverlerde büyük özgüven var. Vatan Partisi’nin zaman zaman yalnız durduğu yerde yoğun birikme oluştu. Tarafından şüphe etmediğimiz ancak CIA’nın kumanda ettiği psikolojik savaş nedeniyle ses çıkarmayan aydınlarımız yüksek sesle konuşuyor. Çamur savaşının memurları “sallayan aymazlar”dır artık.
TV sunucularına da can geldi. Hele haber Türkiye-ABD ilişkileri ise, beden diliyle, tek dişi kalmış canavara haddini bildiriyorlar. Bazıları da harekâtın başladığı gece tarafını seçti. Olsun, vatan savaşında geç kaldın denmez. Vatan anamızın kucağı yeterince büyüktür.

BATI ASYA CEPHESİ PEKİŞİYOR

Barzani’nin referandumu sayesinde herkesçe görülebilir hale gelen Batı Asya cephesi pekişti. Rusya ve İran’ın desteği açık. Başbakan Binali Yıldırım, Genel Yayın Yönetmenimiz İlker Yücel’in sorusunu “Suriye rejimini yok sayamayız” diye yanıtladı. Esad’la birlikte davranma zorunluluğu netleşiyor. Bu konuda Partimizin Uluslararası İlşikiler Büro Başkan Yardımcısı Yunus Soner’in Aydinlik.com.tr’de yayımlanan iki yazısı konuyu açıklıkla irdeliyor.
Tayyip Erdoğan tarafında çatlaklar da var. Onlar yazının ikinci bölümünde.
Medya gibi, sosyal medya da hizaya girdi. Vatanseverler artık burada da ağır basıyor.
Avrupa bizim tarafa daha da yakınlaştı. Cumhurbaşkanı’nın gereksiz cephe açtığı ve kıtada ABD yanlılığıyla bilinen Hollanda bile harekât için “Türkiye’nin meşru hakkı” dedi.

ERTUĞRUL GAZİ’Yİ RAHAT BIRAKIN

Gelelim karşı cepheye.
Önce ABD. Mehmetçik vurdukça geri adım atıyor. Suriye’de kontrol ettiği alanın 30 kilometresini feda etmeye kadar geldi. Durumu, Batı Asya ittifakı belirliyor.
CHP aynı. Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere “Savaşa Hayır” cephesinde yerlerini aldılar. Yeni seçtikleri PKK savunucusu ve “Ermeni soykırımı” yalancısı İstanbul İl Başkanı’nın sesini duymuyoruz. Muhtemelen seçildikten sonra uğradığı salvoları hazmetmeye çalışıyor.
İyi Parti evlere şenlik. Mehmetçiğin Afrin harekâtı 20 Ocak 2018’de başladı. Meral Akşener’in 18 Ocak 2018’de iki tviti var. İlki şöyle:
“Başka anaların evlatları üzerinden savaş çığırtkanlığı yapan iktidar sahiplerine diyorum ki; önce paralı askerlik yapan çocuklarınızı cepheye sürün!”
Vatan savaşını arkadan hançerlemek için daha ne yapılabilir, bilmiyorum. Belki vardır da ben bilmiyorum.
Hemen arkadan gelen de en az bunun kadar vahim:
“İYİ Parti gençlerin partisidir. On binlerce gencimizin askerlik durumunu yakından biliyoruz. Gençlerimizin elini, kolunu, geleceğini bağlayan askerlik sorununa çözüm üretmek üzere yola çıktık.”
Askeri harekâtın eli kulağında, Akşener’e göre askerlik “gençlerimizin elini, kolunu, geleceğini bağlayan sorun.” Ertuğrul Gazi mezarında ters dönecek.
Bu iki parti ne zamanki ABD geri bastı, o zaman “milli birlik bütünlük” demeye başladılar. Ama Mehmetçiğin başarmasından yana hiç samimi değiller. Tersine, Türk Ordusu zafere koşuyor endişesi içindeler.
Nitekim Adalet Yürüyüşü’nden beri CHP’nin eklentisi haline gelen bir aydın grubunun yayınladığı “Savaşa Hayır” bildirisi daha iki günlük bile değil.

AMERİKANCI SOL ÇALI DOLAŞIYOR

Mehmetçik vurdukça, PKK kuyrukçusu neoliberal sol da yassıldı. Harekâtın ilk günlerinde bir müptezelin tiyatro oyununu konuşup durdular. Hiçbir zaman parçası olmadıkları Türk milletinin ağırlığı altında ezildiler.
Dahası twitter’daki PKK ve FETÖ hesaplarında yaşanan telaştı. Orada durum iyice netleşti. Çoğu Atatürkçü imgeler kullanan bu sahtekârlar kendilerini iyot gibi açığa vurdular. PKK’lı diye tahmin edilen hesap FETÖ’cü, FETÖ’cü sandığımız hesap PKK’lı çıkıyor. Yapıştılar, dilleri birbirine karıştı. Aynı birkaç yalan üstünde dolanıp duruyorlar.
Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in harekât başlamadan kamuoyuna duyurduğu gerçek işledikçe, halleri daha da kötü oluyor:
PKK 2018’de beyaz bayrak çekecek.

KAPSAMLI VE UZUN SÜRELİ BİR HAREKÂT

Genel Başkanımız saptadı: Bu kapsamlı ve uzun süreli bir harekât.
Ve kapsamlı siyasal sonuçları olacak. CHP ile İYİ Parti milletten koptular. Onlar için bir siyasal gelecek görünmüyor. ABD’nin eteğinde bir süre daha devam edebilirler. Sonra da onunla aynı kaderi paylaşırlar.
PKK teslim olduğunda ve güneyimizden tam temizlendiğinde Meclis’teki uzantısını da beraberinde götürür. HDP için de bir gelecek yok.

KÖR ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI KÖR ESAD DÜŞMANLIĞI

Orta vadede Tayyip Erdoğanların ne olacağı kör Esad düşmanlığından vazgeçmelerine bağlı. Ne zamanki bunun, bir kesimdeki kör Erdoğan düşmanlığından bir farkı olmadığını anlarlar, o zaman daha rahat olurlar. Dedik ya, harekât kapsamlı ve uzun süreli. Bir o kadar da çetrefil. ABD’yle savaşıyoruz. Beştepe’deki, bir harekât merkeziyse eğer, orada milletin kaderiyle kumar oynayamayacaklarını biliyor olmalılar. Ordumuz ve milletimiz güçlüdür. Tıpkı İstiklal Savaşı’nda olduğu gibi. O zaman da sağlam müttefiklerimiz vardı, şimdi de var. O zaman da müttefiklere ihtiyacımız vardı, şimdi de var.
Suriye’yle hiç zaman geçirmeden yapılacak işbirliği şart!
24 Ocak gecesi Habertürk TV’de izlediğimiz tartışma programı bu bakımdan çok zihin açıcıydı. Genel Başkanımızın, CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz ve köşe yazarı Nagehan Alçı’yla yaptığı tartışma derslerle dolu. İzlemeyen okurlara, programı hararetle öneriyorum. Taşların yerine oturması ve çözümün berraklaşması bakımından çok yararlıydı.

ÇOBAN YILDIZI DAHA PARLAK ŞİMDİ

Öyle ya da böyle, Türkiye’mizin bir Milli Hükümet’e ihtiyacı her geçen gün daha da netleşiyor. Vatan Partisi, stratejisi, beş maddelik güncel programı ve siyasetleriyle 2019 seçiminin parlayan yıldızıdır.
Bu yazının ana fikrini Öncü Gençlik liderlerimizden Deniz Tokgöz’e borçluyum. 24 Temmuz 2015’te Vatan Savaşımız başladıktan sonra şu saptamayı yapmıştı: Mehmetçik vurdukça, gençlik içinde biz kazanıyoruz.
Vatan Partisi’nin eylem ve siyasetleri, Türk Ordusu’nu ABD karşısında özgürleştiriyor, Mehmetçik, ABD’nin piyonlarına vurdukça Vatan Partisi güçleniyor.