19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

"NATO'ya üye olduğumuzda 12 yaşındaydım. O gün bugündür faydasını görmedim"

Ceyhan Mumcu

Ceyhan Mumcu

Gazete Yazarı

A+ A-
MUSTAFA İLKER YÜCEL
  • 2 Temmuz 1993’te 33 aydınımız katledildi. O dönem hem Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Eşref Bitlis gibi önemli isimler hedef alındı hem de Madımak ve Başbağlar’da arka arkaya iki katliam yaşandı. Gladyo neden atağa geçti o dönem?

Türkiye’nin kendini savunma direncini kırmak istediler. Uğur Mumcu suikastı olur olmaz bir anda bir İran kampanyası başladı. Bu dikkat çekici bir durumdu. Laik kesimi İran düşmanlığına sürüklediler. Bugün FETÖ’ye karşı mücadelede daha net ortaya çıktı ki Türkiye’de yobazlığın arkasında ABD var. O sırada tabi Türkiye’de İranlıların muhalifleri kaçırma eylemleri böyle söylemlerin dayanak noktası da oldu. Halkın Mücahitleri denilen örgüt faaliyetteydi. Gladyo her fırsatta atak yapar. Türk Ordusu 1995 harekatlarıyla Irak’ın kuzeyine kapsamlı operasyonlara da başlayınca ABD yine rahatsız oldu tabi. Belki de 1993 olaylarının esas amacı TSK’nın harekatını engellemekti. En son Ergenekon, Balyoz operasyonlarıyla atak yapmışlardı ama vatanseverler tüm boyutlarıyla bu tertibi ortaya serdi. Yine başarısız oldular. 

  • 2 Temmuz’da neredeydiniz?

Sivas’a gitmeyi planlıyordum. Lütfü Kaleli davet etmişti. Etkinlikleri düzenleyen ekipten. Kervan Dergisiydi galiba… O sırada Bayındırlık Bakanımız Onur Kumbaracıbaşı beni Konya’ya davet etmişti. Bir ilçede Uğur Mumcu anıtı açılışına davet etmişti. O yüzden Konya’ya gittim. Fakat aksilik düştüm ayağım kırıldı. Ankara’ya döndüğümde kaybettiklerimizin isimlerini okuyunca dehşete düştüm.

  • Bakanlık yöneten CHP liderliğinin olaylar esnasında zaafiyet gösterdiği eleştirisi yapılıyor.

Ayağım kırıldığı için Erdal İnönü geçmiş olsun ziyaretime gelmişti. Ona da söyledim. Kararlı tutum alınamıyor diye… Sorumluların hepsi hakkında dava açın dedim. MİT haber alamadı mı? Emniyet niye önleyemedi? Asker ne yaptı? Böyle deyince İnönü yanındaki heyetten birine ‘Kırk yılda bir vali atadık, Ceyhan onu görevden alalım diyor’ dedi. Valiyi eleştirmiştim. İl İdaresi Kanunu vardı. Vali sıkıştığı zaman orduyu göreve çağırabilirdi. 7. Maddeydi o zaman. 

  • Neden çağırmamışlar?

Orduyu halkla karşı karşıya getirmeyelim demiş Süleyman Demirel. Ama galiba olayın vahametini hiçbiri o anda anlayamadı. Hükümetin maalesef bir ihmali var.

  • Davalarda avukat olarak bulundunuz mu?

Yok bulunmadım. O işi reklama çevirenler oldu. 

  • Kim?

İsmini açıklamayayım. Reklam yapa yapa milletvekili oldu.

  • Madımak’tan üç ay sonra Başbağlar’da katliam yapıldı. 33 vatandaşımızı kurşuna dizdiler.

Bazı gafiller Başbağlar’ı anmazlar.

  • Neden?

Kendi insanı olarak görmezler. Aydınlık bu konuyu güzel anlatıyor. İki acının sebebi de ortak. Gladyo tertiplerine karşı ortak tutum gerekli

  • Gladyo demişken. Vatan Partisi, üreten ve birleşen Türkiye için NATO’dan çıkalım diyor. NATO’dan çıkarsak güvenliğimiz tehlikeye girer mi?

Cumhuriyetimiz 1923’te kuruldu. NATO’ya girdiğimiz 1952 yılına kadar Türkiye savunmasız mıydı? Kurtuluş Savaşı’nda NATO’yu oluşturan devletlerle savaştık. Sonra bedel ödeyerek üye olduk?

  • Nasıl bir bedel?

Kore savaşı en çarpıcı olaydı. Bine yakın şehit verdik. Ne işimiz vardı Kore’de!

  • NATO’dan çıkmamızın somut faydası nedir?

Üye olmanın zararından kurtulmak. Komşularımızla, doğal müttefiklerimizle buluşmamız sağlanır. Gladyo’su etkisiz hale getirilir. Terör örgütlerine desteği daha kolay keseriz. Hem siyasi hem de ekonomik faydaları olur. NATO bizi zincirliyor. Bir de siyasi liderler bir yükten kurtulur.

  • Nasıl bir yük?

Kendini ABD ve NATO ülkelerine beğendirme yükü. 6’lı masa mesela yazdıkları bildiriyi Alman Büyükelçiliği’ne beğendirme çalışması yapmaktan kurtulur. 

  • Ak Parti neden titrek bir tutum alıyor?

Seçim korkusu. Üstüme gelme diyor ABD’ye. Kararlı dursa belki üstüne gelmez halbuki. Zayıfın üstüne gidilir. NATO’ya üye olduğumuzda ben 12 yaşındaydım. O günden beri Türkiye’ye bir faydasını görmedim.

  • Yeni bir konuya geçelim. 10 Temmuz Mehmet Ali Aybar’ın ölüm yıldönümü. Nasıl hatırlanması gerekir Aybar’ın?

Milli menfaatleri savunan bir sosyalistti. Ezberci, kitabi değildi. Güler yüzlüydü. Sovyetler Birliği’nin Çekoslovakya’yı işgaline karşı çıkma cesareti gösteren cesur biriydi. Uğur Mumcu’nun onunla güzel bir söyleşi kitabı var. Genç arkadaşlarımızın okumasını öneririm. Bu arada Doğu Perinçek’in son Türkçe Kökler kitabını da tavsiye ederim. Kelime hazneniz on kat artar.

"NATO'ya üye olduğumuzda 12 yaşındaydım. O gün bugündür faydasını görmedim" - Resim : 1"NATO'ya üye olduğumuzda 12 yaşındaydım. O gün bugündür faydasını görmedim" - Resim : 2