17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Neden olmasın ki?

Yaşar Arslan

Yaşar Arslan

Gazete Yazarı

A+ A-

Sayın Aydınlık okurları ve sayın sporseverler... Hepimizin bildiği ve çok yakından takip ettiği üzere, kulüplerimiz zor şartlar altında ayakta durmaya çalışıyor. Bilhassa Süper Ligimizde yer alan kulüplerimizin hepsi olmasa da birçoğu, farklı kanallardan gelir elde etmeye çalışarak ekonomik durumlarını düzeltmeye ve başarı yakalamaya gayret ediyorlar.
İzninizle ayrıntılara da inecek olursam, güzel Türkiyemizin Süper Ligi'nde kuruluşunun üstünden bir asır geçmiş kulüplerimiz var. Yazması, söylemesi ve anlatması dile kolay. "Yüz senenin üzerinde" spora ve bilhassa son 50-60 yıllık dilimde de futbola ağırlık veren kulüplerimiz çoğunlukta. Bir asırlık tarihi devirmiş kulüplerimizin olması güzel ama...

FUTBOL KULÜPLERİMİZDEN MUCİZE BEKLEMEK...

Gökteki yıldızları yere indirmek olur mu? Olmaz çünkü sönerler. Rüzgarı yolundan döndürebilir miyiz? Buna da gücümüz yetmez. Kulüp futbolumuzun düzlüğe çıkması için beklediğimiz mucizeler de böyle işte. Endişe ve umutsuzluk getiren bu durum karşısında kulüplerimizi yönetenlere aldanıyoruz.
Sayın Binali Yıldırım geçen günlerde bir açıklama yapmış, "Biz elektriği nereden üretiyoruz, santrallarımız ve barajlarımız var. Barajlarda su azalınca ya da bitince üretim olmuyor. O zaman açığı kapamak için doğal gaza yükleniyoruz. Bedava su gidince de doğal gaza daha çok ödüyoruz, bu da fiyatlara yansıyor." şeklinde.
Bu açıklama bana kulüp futbolumuzun durumunu hatırlattı. Senelerdir aynı sahneyi yaşıyoruz sayın okurlarım. Kulüplerimizin altyapılarında yetişen genç futbolcularımızı dış ülkelere kaptırmamız ya da para kazanmak için bilinçli olarak göndermemiz bir yana; o gençlere ödememiz gereken paraları yabancı futbolculara veya yabancı teknik direktörlere kaptırıyoruz.

İDARİ SORUNLAR VE SEÇİM GÜNDEMİ

Kulüplerimizin durumu ve kulüp yönetimlerinin içinde bulundukları stresli ortam malum. Bazı kulüplerimiz başarıyla buluşmak istemelerinin yanı sıra, iç ve dış sorunlarla da boğuşuyor. Galatasaray Kulübünden eski bir ikinci başkan, geldiği günden bu yana bir şeyler yapmaya uğraşan ve maalesef her seferinde de yanlış yolu seçen başkan Burak Elmas ile ilgili açıklama yaparak Elmas'ın "erken seçime" gitmesini istemiş. Buna benzer sorunlar yaşayan bir diğer köklü kulübümüz de Fenerbahçe. Başkan Ali Koç'un en iyisini yapalım isteği ile süreç devam ediyor ancak iyi futbolcu ya da teknik direktörleri bulma yolunda çok zaman kaybetti Fenerbahçe. Kulüp adeta sahadaki futbolu unuttu.
Pekala, acaba hiç düşündünüz mü, 'Üç Büyükler'in kötü gidişinin esas sebebinin futbolcular olmadığını? Futboldaki başarısızlığın doğrudan doğruya yöneticilerden kaynaklandığını? Her sezon iki kez gündeme gelen futbolcu transferlerinde yapılan hataların ardından onlarca futbolcu kulüplerden ayrılmak zorunda kalıyor ve bu durum bir kısır döngü halini almış durumda.
Şimdi, durum böyle iken, bir türlü beklentilere yanıt veremeyen birkaç kulübümüzün futbolla ilgili başarısızlığı sonucu mevcut yönetimlere erken seçime gitme çağrısı doğal olmaz mı?
Neden olmasın ki?
Kalın sağlıcakla sayın futbolseverler.