Şenol Güneş’in büyük gafı

Sporda son günlerin en çok konuşulan konusu şüphesiz Fenerbahçe’nin durumu ve transferler. Bir taraftar taraftar baskısıyla hata üstüne hata yapan bir yönetim, diğer tarafta bu yönetime vurmak için her türlü fırsatı kullanan kalemler var. Üç Türk basketbol takımının biri lider olmak üzere Euroleauge mücadelesi vermesi konuşulmuyor bile.
Konuşulmayan, geçiştirilen önemli konular da var. Mesela Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’in Akhisarspor maçı sonrası yaptığı açıklama tepki görmedi. Siyah-beyazlılar rakibini hükmen yendi; zaten sahada da yenmişti. Ancak Şenol Güneş, rakiplerinin kural hatası yaptığını maçtan önce farkettiklerini, ancak uyarmadıklarını söyledi. Özetle, “galibiyet cepte” demişler ve maçı bir hazırlık karşılaşması gibi görmüşler.
1982 Dünya Kupası’nın grup maçlarında Almanya ve Avusturya son maçta karşı karşıya gelmişlerdi. Sadece Almanya’nın 1-0 galibiyetinde iki takım da gruptan çıkıyordu. Diğer bütün sonuçlarda ise duruma göre biri ve Cezayir gruptan çıkacaktı. Almanya golü bulduktan sonra al gülüm, ver gülüm tadında bir maç oynandı ve Cezayir saf dışı kaldı. Maçtan sonra Cezayir Futbol Federasyonu Başkanı basın toplantısının yapıldığı salona indi ve iki takım yöneticilerine şöyle seslendi: “Sizi anlaşmalı bir maç sonucu bizi elediğiniz için suçlamıyorum. Sizi bu yaptığınızın futbolda kabul edilebilir bir şey olduğunu çocuklara ve gençlere düşündürttüğünüz için suçluyorum.”
Şenol Güneş’in açıklamasından sonra bu olayı hatırladım. Güneş, rakibini uyarmamanın normal bir davranış olduğunu göstermeye çalıştı. Kazandığında centilmen, kaybettiğinde hırçınlaşan görüntüsüne yeni bir boyut ekledi.
Oysa 1930-40’ların derbilerinde rakip eksik kaldığında diğer takım bir oyuncusunu çıkarıyordu. Yakın zamanda benzer olayları U16, U14 karşılaşmalarında gördük. Hatta fair-play ödülü verildi. Mahallede, sokaklarda top oynandığı günlerde takımlar seçilirken dengeli olmasına dikkat edilirdi. Maç başladıktan sonra fark açılırsa takımlar arasında oyuncu değiştirilirdi. Futbol rakibi mümkün olan en eşit şartlarda yenmek değerli olduğu için güzel ve bu nedenle seviliyor.