Suriyeliler için acil referandum!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Mart’ta TRT ekranlarında AKP’li gençlerle biraraya gelmiş ve gençlerin eline tutuşturulan çanak soruları yanıtlamıştı.
Ülkemizdeki mültecilerle ilgili bir soru üzerine de Suriyelilere vatandaşlık verilebileceğini belirtmişti.
Anlaşılan önümüzdeki günlerde siyasetin en önemli gündem maddelerinden biri bu olacak.
TBMM Dışişleri Komisyonu’nda mültecilerle ilgili bilgi veren Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru da Türkiye’deki Suriyeliler için bugüne kadar 10 milyar dolar harcandığını açıklamış ve halen ülkemizde bulunan 2 milyon 720 bin Suriyelinin Türk vatandaşlığına alınabileceğini söylemiş...
***
Suriyeli göçmenler ilk olarak 29 Nisan 2011’de ülkemize geldi.
Yasa uyarınca, 29 Nisan 2016’dan itibaren, geriye dönük olarak 5 yıllık ikamet süresini dolduran Suriyelilere, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı talep etme” hakkı doğuyor.
29 Nisan’dan itibaren, peyderpey bu hak, diğer Suriyeli mülteciler için de söz konusu olacak.
Buna göre; bu yıldan itibaren nüfusumuzda hızlı bir artış olacak...
Peki; bu, Türkiye’nin siyasetini, ekonomisini, kültürünü, demokrasisini ve elbette “coğrafyası”nı ne yönde etkiler?
***
Açıkçası; AKP’nin bu konularda en küçük bir kaygısı yok.
Çünkü iktidar partisinin yöneticileri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli yeni seçmenleri, partilerinin geleceği için “sigorta” olarak görüyor.
Çünkü 2019’daki üç seçime; 1 milyonu aşkın mültecinin, yeni seçmen olarak katılması söz konusu...
Mültecilerin yoğun olarak yerleştikleri Güneydoğu ve sınır illerinde siyasi tablo tümüyle değişebilecek...
Örneğin 120 bin Suriyeli mültecinin yaşadığı 90 bin nüfuslu Kilis’te Suriye asıllı bir belediye başkanının seçilmesi işten bile değil.
***
AKP, Güneydoğu’daki Suriyeli yeni seçmenlere, HDP’nin gücünü kırmak açısından da bel bağlamış durumda...
İyi de sonrası ne olacak?
Örneğin 20 yıl sonra sayıları 10 milyona dayanacak olan Suriyeliler Güneydoğu illerimizde ayrı bir devlet talep etmeye başlarsa...
Bu sefer de onlarla mı savaşacağız?
***
Kısacası; bu konuyu, sorun haline dönüşmeden, hemen bugün çözmek ve kararı Türk seçmenine bırakmak gerekiyor.
Yapılacak şey de “Suriyeli göçmenler vatandaşlığa alınsın mı, alınmasın mı?” konulu bir referanduma gitmek...
Aksi takdirde bu yeni sorunun tüm faturası, “günü kurtarma telaşı”ndaki AKP’li yöneticilere çıkar!

YOK ARTIK!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mahkemenin açık kararına karşın olağanüstü kurultaya gitmemek için formül arıyor.
Bu konuda her türlü hukuki destek önerisini kabul ediyor.
Hatta öyle ki AKP’ye yakınlığı ile bilinen Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Genel Başkanı Hüseyin Kaya’yı bile kabul ederek görüşlerini almış...
Hüseyin Kaya, AKP’de ilçe başkanlığı, il başkan yardımcılığı yapmış; milletvekili ve belediye başkan adayı olmuş bir isim...
Devlet Bahçeli’nin kırk yıllık dava arkadaşlarını karşısına alıp sapına kadar AKP’li olan birinden medet umar hale gelmesi oldukça manidar!

GÜNÜN SORUSU
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ aile içi şiddette devletin polisiyle, hakimiyle, psikoloğuyla, sosyal çalışmacısıyla karı-kocanın arasına girmesinin yanlış olduğunu söylemiş... Sorum kendisine:
Yenge Hanım hangi hastanede?

Bu gece Ulusal Kanal ekranlarından ayrılmayın!
Bu pazar günü, yani 17 Nisan 2016 , ilkokul öğretmeni yetiştirmek ve köylerimizi karanlıktan kurtarmak için Köy Enstitüleri kurulmasını öngören 1940 tarih ve 3803 sayılı yasanın kabul edilmesinin 76’ncı yıldönümü...
Bu nedenle bu akşamki Kral Çıplak’ı tamamen bu konuya ayırdık...
Köy Enstitüleri neden açıldı, hangi ihtiyacı karşıladı?
Köy Enstitülerinden aydınlar, yazarlar, bilim insanları çıkmasının sırrı ne?
Bu aydınlanma ocağı neden kapatıldı, Türkiye’ye faturası ne oldu?
Bu okullar kapatılmasaydı; bugün nasıl bir Türkiye’de yaşıyor olurduk?
İşte; bu ve benzeri soruların yanıtını bu akşam saat 21.00’da Ulusal Kanal ekranlarında canlı olarak yayınlanacak olan “Kral Çıplak-Özel”de bulabilirsiniz.
Programa Eski YÖK Başkan Yardımcısı İsa Eşme, Marmara Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Dr. Bahattin Can, Adapazarı Arifiye Köy Enstitüsü mezunu Halime Kocataş, Erzurum Pulur Köy Enstitüsü mezunu Maide Kahraman, Kastamonu Göl Köy Enstitüsü mezunu Mehmet Sazak, Milli Eğitim Müfettişi Mehmet Saydur, İstanbul Eğitimciler Derneği Başkanı Duygu Yeniay Üsküplü, Eğitim-İş temsilcileri Abidin Baysal, Zekeriya Çakmak ve eğitimci Cengiz Öksüz katılacak...
Programda ayrıca Lüleburgaz Öğretmenleri Mandolin Korosu tadı damağınızda kalacak mini bir konser verecek.
Bakırköy Belediye Başkanlığı’nın katkılarıyla Ataköy 8. Kısım İspirtohane Kültür Merkezi’nde gerçekleştireceğimiz programa, çevredeki okur ve izleyicilerimizi de bekliyoruz.
Servis araçlarımız, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda saat 20.00’da sizi bekleyecek...
Bu tarihi programı kaçırmamanızı öneririm.

156+287!
Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Söz sırası Denizli’den Hakkı Çıltık’ta... Sizin de Abdullah Gül’e söyleyecekleriniz varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine gönderebilirsiniz:
“Abdullah Bey ...
Soruları cevaplamadığınız için Türk halkını umursamadığınıza ve bu suçları işlediğinize dair bir algı oluştu bende... Gün gelir devran döner! Brezilya Cumhurbaşkanı’na soruşturma açıldığını unutmayın.”

GÜNÜN İSYANI
Avrupa Parlamentosu’nun 2015 Türkiye Raporu dün kabul edilmiş... Türkiye Raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri tarafından kaleme alınan raporda; hem PKK’ya “terörist” denilmiş hem de “Kürt sorununa çözüm için yeniden müzakerelere başlanması” istenmiş... İsyanım bu şaşkınlara:
Türkiye’de “Kürt” değil, “terör” sorunu olduğunu anlamanız için başınıza taş mı düşmesi gerekiyor?