Türkiye’de ne oluyor? Görünmeyen bir el mi var?

Ortalıkta bir hareketlilik var.

Garip şeyler olmaya başladı.

Aydınlık’tan arkadaşlar uyardı.

31 Mayıs’ta yaşananları paylaştılar.

24 saatte olanlardan bazıları şöyle:

“Sarıklı çarşaflı kortej.

Gaziantep'te yaşlı Suriyeli kadına tekme.

Esenyurt'ta camide çocuk tacizi.

Halkın faili linç etme girişimi.

Herkesin göreceği yerde cinsel ilişki.

Bebek sahilinde bankta çıplak erkek.

Galata’da kendini yakan adam.

Manavgat’ta yolda yürüyen çırılçıplak kadın.

…”

SOSYAL MEDYA

Bunlar sadece birkaçı…

Sosyal medyada öne çıkanlar.

Bu kadar olayın eş zamanlı olması şaşırtıcı.

Hemen sığınmacılar suçlanıyor.

Suriyeliler, Pakistanlılar, Afganlar…

Valilik açıklama yapıyor.

“Failler ülkemiz vatandaşı” diyor.

Kayıtlı oldukları nüfus bilgilerini veriyor.

Ama fazla etkili olmuyor.

Hemen yanıt geliyor:

“Adam aslında Pakistanlı.

Sonradan TC vatandaşı olmuş.”

Linç kampanyası sürüyor.

Gerçeği arayan yok.

Sosyal medya canlı bomba gibi.

Biri bir yalan söylüyor…

Binlerce insan o yalanın arkasına takılıyor.

HİLLARY CLİNTON

Sanal alemde yaşananlar…

Çok sayıda haber sitesi kuruldu.

Sayısız video paylaşımları…

Ciddi bir istihdam da var.

Bir şekilde finanse ediliyorlar.

Yayınlanan haber ve videolar…

Masum oldukları söylenemez.

Bunları görünce;

Hillary Clinton’u anımsadım.

ABD Dışişleri Bakanı olduğu günler.

İran’da iç kargaşa vardı.

Yanılmıyorsam Türkiye ziyaretiydi.

İran’daki gelişmeler sorulmuştu.

“İranlı muhaliflere teknik destek veriyoruz” demişti.

Teknik desteğin ne olduğu kısa sürede anlaşıldı.

İran’a yönelik yayın yapan,

İranlı muhalifleri destekleyen, yüzlerce internet televizyonu ve haber sitesi kuruldu.

Hepsinin finansörü de belliydi.

Tahran’da görüştüğüm İranlı yetkililer de buna dikkat çekmişti.

İran’daki iç kargaşadan,

ABD’yi sorumlu tutmuşlardı.

MAHKEME KARARLARI

Başka ilginç gelişmeler de var.

Mahkeme kararları…

Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza.

Sürecin işleyişi…

Kılıçdaroğlu’na yapılan Çubuk saldırısı.

Saldırganla ilgili mahkeme kararı.

İmamoğlu’nun hakaret davası…

Hepsi kısa bir zaman dilimine sıkıştı.

AK PARTİ RAHATSIZ

Ak Partililerle konuşuyorum.

Bu durumdan rahatsızlar.

Bir algı operasyonuna vurgu yapıyorlar.

“Bize komplo kuruluyor” diyen bile var.

Peki bu nasıl oluyor…

Tesadüf mü, yoksa…

İMAMOĞLU KARARI

Konuştuğum bir Ak Partili isyan halindeydi.

“Bu işte bir iş var” diyordu.

İmamoğlu davasını tartıştık.

Ceza ve siyasi yasak geleceğinden endişeliydi.

“Bıraksak kendi kendini bitirecek.

Adamı kahraman yapacağız.

Müdahale edilmeli” ifadesini kullandı.

Telefonu kapattım.

Mahkemenin haberi geldi.

İmamoğlu davası 21 Eylül’e ertelenmiş…

GEZİ EYLEMLERİ

Gezi eylemlerinin yıldönümü.

Gezi’de milyonlar sokağa çıktı.

Ellerde Türk Bayrakları ve Atatürk posterleri vardı.

Batı Gezi’yi kullanmak istedi.

Ama İşçi Partisi (Vatan Partisi) ve TGB izin vermedi.

Planları tutmadı.

O günlerde bir sürü yalan piyasaya sürülmüştü.

Hiçbiri gerçek çıkmadı.

Olayı gördüğünü söyleyen köşe yazarı…

Özür diledi.

Caminin imamı doğruları söyledi. 

Ak Parti hâlâ Gezi derdinde.

Daha önce de yazdım.

Hata yapıyor.

Gezi’ye katılan milyonları “Biden takımı”nın kucağına itiyor.