20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkler yabancı komşu istemezmiş

Ferdi Tanhan

Ferdi Tanhan

Site Yazarı

A+ A-

Doç. Dr. Sinan Alper açıkladı: “Başka ırktan birisini komşu olarak istemeyeceğini söyleyen insanlarının oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri Türkiye. Soran olursa Batılılar çok ırkçı ama bizde ırkçılık yok dersiniz.”

KOFLAŞMA

Sn. Alper, bu tespiti 1981’den beri süren World Values Survey’in araştırmasını dayanak göstererek yapıyor. Tek bir araştırmayı dayanak göstererek Türklerin ırkçı olduğu sonucuna varması sosyal bilimler alanındaki yetkinliğinin en önemli göstergesi. Bilim adamıyım, akademisyenim diye caka satanların bu kadar çürük bir akıl yürütmeye sahip olması kimseyi şaşırtmasın. Sosyal bilimler alanındaki liberalizm fakültelerimizin içini koflaştırırken, yetiştirdiği akademisyenleri de milletine yabancılaştırdı. Bilime bağlılığın, analiz yeteneğinin, tarihselliğin, nedenselliğin, kavramsallığın yerini anket sonuçlarının ukalalığı aldı.

EMPERYALİZMİN IRKÇILIK YAFTASI

Bugün ayağı bu topraklara basıp da milleti ırkçı olarak niteleyen kim olursa olsun amacı gericiliğin, saldırganlığın, ırkçılığın, şovenizmin, terörizmin merkezi olan ABD emperyalizmini ve Atlantik dünyasını aklamaktır. Onları aklamak için kendi milletine yafta asmak Alper gibi akademisyenlerin görevi olmuştur. Bu görev, aynı zamanda bölücü silahlı hareketin bastırılması yönünde kararlı adımlar atan devletimizi “ırkçı” ve “faşist” olarak suçlayan HDP- PKK bloğuna malzeme üretmektir. Belki de bu görevi Amerikan propaganda servisleri ısmarlamıştır, neden olmasın?

BİR VİRGÜLLÜK KATKI

Emperyalistler ve işbirlikçiler insanlığın ırkçılığı lanetleyen konumundan yararlanmak için, kendilerine direnen, vatanlarını savunan yönetimlere ırkçı damgası yapıştırıyor. Türkiye, emperyalizmle ne zaman bir hesaplaşma içinde olsa “ırkçı”, “soykırımcı” veya “faşist” ilan edilmiştir. Bunu bildiğiniz ajanlaşma yoluyla yapan döneklerin istihbarat kuruluşlarının kucağında millete ve devlete karşı ne ölçüde küstahlaşabildikleri ortadadır. Onların lugatlarında Atatürk gibi, Talat Paşa gibi dünya demokratik devrim tarihinin en büyük kahramanları dahi ırkçıdır. Millete ırkçı dediği için alkış bekleyen Alper’in aynı saldırıya bir virgül kadar katkı yaptığı söylenebilir. Atatürklerin, Talat Paşaları yetiştiren milletin hiç mi suçu yoktur? Yönetimleri ve kahramanları ırkçı olarak yaftalayarak amaçlarına ulaşamayanlar bugün bütün bir milleti ırkçı olarak nitelemek için çabalamaktadır. Böylece günahkar Türk milleti günah çıkartmak için tarihiyle hesaplaşacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısıyla Türk milletine ırkçı demek arasındaki bağlantı da budur.

IRKÇILIĞIN ÖLÇÜSÜ

Sn. Alper’in önce şunu bilmesi gerekir: ırkçılık, emperyalizm güdümlü bir akımdır. Sosyoekonomik bir kavramdır. Bu akım bir ulusun genlerine işlediyse tarihinde, yazınında, günlük yaşamında, ulusal politikasında, ekonomik sisteminde ve edebiyatında bunun etkileri olur. Yani siz ırkçılığı ne idüğü belirsiz araştırmaların sonucu olarak tespit edemezsiniz. Benzetmeler yaparak, çıkarımlar yaparak bizde de şu ya da bu ölçüde bir ırkçılık var sonucuna ulaşamazsınız. Hele o millet 200 yıldır batı emperyalizmine karşı vatan savunması yapan, demokratik devrimini tamamlamak için mücadele eden Türk milletiyse. Hele o millet imparatorluklar kurmuş, kavimleri bir arada yaşatmış bin yıllardır kaynaşarak, eriyerek bugünlere gelmiş Tük milletiyse.

DÜNYAYA BOMBA YAĞDIRAN IRK HOŞGÖRÜSÜ

ABD’nin köhnemiş emperyalist cephesinden bakıldığında dünyada ırkçılık yükselişte. En ırkçılar ise Türkiye, Çin, Rusya, İran, Venezuela gibi ülkeler. Emperyalizme kim meydan okuyorsa, kim onların hegemonyasına karşı çıkıyorsa hem yöneticileri hem de milletleri ırkçı. İsveçli bir grup ekonomist tarafından yürütülen Dünya Değerleri Araştırması'nın (World Values Survey) amacı bilimsel gerçekleri ortaya çıkartmak değil, bu devletleri ırkçı ilan etmek. Aynı araştırmaya göre ırksal hoşgörü Atlantik merkezli ülkelerde olağanüstü boyutlarda. ABD ve İngiltere gibi ırkçılığın sosyal hayata ve ulusal politikaya şekil verdiği yerlerin hoşgörü anlayışı mükemmel. Mazlum dünyaya bomba olarak yağan bir ırk hoşgörüsü bu, farklı dinlere Haçlı Seferi olarak dönen, dünyanın en ilkel teröristlerini destekleyen Batı’nın emperyalizminin azizlik ölçüsü. Bir insan şu haritaya bakarak, bu araştırmaya dayanarak kendi milletini nasıl ırkçı ilan eder?

IRKÇILIK NEREDE ARANIR?

Emperyalist mali sermayenin “en gerici, en şovenist, en emperyalist, en saldırgan unsurları ırkçılığı besler. Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini ve 2. Dünya Savaşı sırasındaki Japonya bu niteliklere sahipti. Dünyada ırkçılığı kurumlaştıran ilk devletler de bunlardı. Aynı zamanda İspanya’da Franko ve Portekiz’de Salazar ile Almanya ile ittifak içinde bulunan bazı Doğu Avrupa devletlerinde de ırkçılık gelişme imkanı bulmuştur. Bundan sonra ırkçılık hep emperyalist veya emperyalizmle işbirliği yapan ülkelerde gelişmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ırkçılığın gelişimine baktığımızda Hitlerin çizmelerini giyen ABD emperyalizmiyle işbirliği içinde olan güçleri görürüz. Şili de Pinoşe’yi, Filipinler’de Marcos’u görürüz. İsrail’i görürüz. Geçmişinde emperyalist bir tarihe sahip ve günümüzde emperyalist hedefleri olan devletlerde ırkçılığın boyutları çok yüksektir. Ortadoğu’da Mazlum Ülkeleri bölerek ABD ve İsrail silahıyla ayrı bir devlet kurmaya kalkanların içinde de ırkçılığın nasıl geliştiği ibretle izliyoruz.

GÜDÜMLÜ ARAŞTIRMA

Sn. Alper’in baştaki açıklamasına gelecek olursak evet aynen öyle diyoruz: “biz de ırkçılık yok.” Türk milleti içinden geldiği tarih gereği, yarattığı kültür ve karakter gereği, ekonomik şartları ve hedefleri gereği, emperyalizme karşı mazlum ulusların bir parçası olduğu ve onlarla dişe diş savaştığı için asla ırkçı olamaz ve ırkçı değildir. Türk milleti bunu kendisine en büyük hakaret sayar. Sn. Sinan Alper’in ilgili açıklamasına tepki duyması da bu nedenledir. Bin yıldır konumuz komşumuz ayrı ırktandır, ayrı dindedir, ayrı dildendir. Ama tarihin gördüğü en güzel kaynaşmalardan biri Anadolu’da yaşanmıştır. Türk milleti kabiliyetlidir, kendine güvenlidir, kaynaşma özelliği yüksektir. Irkçı kaşımalar ve kışkırtmalar bu topraklarda geçerli olmayacaktır. Kim demiş Türk milleti ırkçıdır diye? Gelsin bir de sokaklarımızda dolaşsın, bizi çalışırken görsün, kahvelerimize otursun… Kendi milletini yabancı araştırma kuruluşlarının güdümlü anketleriyle anlamasın. Gözlerinin içine baksın, tarihinin içine dalsın, hedeflerini ve hayallerini paylaşsın.