19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yabancı futbolcu meselesi

Kamil Erdoğdu

Kamil Erdoğdu

Gazete Yazarı

A+ A-

Bilindiği üzere Türkiye’nin en önemli problemlerinden (!) biri yabancı futbolcu mevzudur. Yabancı futbolcu sayısını hemen her sene değiştirir, ancak bir türlü tatmin olmayız,daha doğru bir söylemle getirdiğimiz kurallar ile illaki bazı kesimleri tatmin edemeyiz.
Ucuza yabancı futbolcu transfer edemeyen başkan şikayet eder, milli takım hocası yerli oyuncuların kulüplerinde oynayamamasından şikayet eder, futbolcusunu istediği fiyata pazarlayamayan menajer şikayet eder, oynayacak kulüp bulamayan yerli futbolcu şikayet eder. Anlaşıldığı kadarıyla problem de burada başlar. Tatmin edemediğimiz kesimlerden birinin sesinin çok çıktığı zamanlarda sistemi yeni baştan değiştirir, gereksiz maliyetlere katlanır, elde edilmiş tüm kazanımları çöpe atarız.
***
Genelde yeni sistem tartışmaları çıktığı dönemlerde ilk yaptığımız iş kendi ülkemizin özel şartlarından ziyade farklı yabancı ülkelerde ne gibi uygulamalar var bunları incelemektir. Yabancı ülkelerde ne gibi uygulamalar var diye bakmak (benchmarking) onlardan esinlenmek amacıyla önemlidir, ancak kanımca ilk yapılması gereken iş yabancı futbolu sayısını değiştirmekle hangi yararı sağlamak istediğimize dair doğru soruların sorulması ve Türkiye’nin özel şartlarının tespitidir? Daha ileri gidip bu konunun üniversiteler ile birlikte araştırılıp incelenmesi, ülkemizin yapısına uygun bir sistemin tespit edilerek uygulamaya geçilmesi ve bir daha da ülkemizdeki şartlar değişmediği sürece bu konuya dönülmemesinin en doğru yol olacağı görüşündeyim. Maalesef, ülkemizde üniversiteler genellikle bu tarz tartışmaların dışında bırakılmaktadır.
***
Karıştırdığımız konulardan biri yabancı futbolcu sayısının fazla olmasıyla kulüplerin mali yapısının ilişkilendirilmesidir. Kulüplerin mali yapısını düzeltmek yabancı futbolcu sayısıyla değil kulüplere, “Financial Fair Play” benzeri yaptırımları uygulamakla sağlanacaktır. Zira, futbolcu seçimlerinde doğru kararları almış olan kulüpler yabancı futbolcularını tekrar yurt dışına satarak kar da elde edebilir. Dolayısıyla yabancı futbolcu transfer etmek tek yönlü bir hareket değil, bir alışveriş, bir yatırımdır. Bunun örneklerini özellikle son dönemde çokça yaşıyoruz.
Kulüp kadrosunda yer alan yerli ve yabancı futbolcu sayısının sınırlanması daha çok yerli futbolcuların Türk takımlarında iş bulmasına yönelik bir uygulama olmaktadır. Bu uygulamanın genç futbolcuların saha içinde oynaması, maç tecrübesi kazanarak yetişmesine yönelik bir getirisi yoktur. Zira takımların geniş kadrolarında yer alan Türk futbolcuların çoğu maalesef yedek kulübesinde yer alır, ancak sadece en rekabetçi ve daha güçlü olanları kendilerine ilk onbir içinde yer bulur.
***
Diğer bir yanılsama da Türkiye dışındaki altyapılarda yetişmiş oyuncularımızın yerli statüsünde değerlendirimesidir. Sekseniki milyonluk ülkeden yetiştiremediğimiz futbolcuların üç dört milyonluk gurbetçi havuzundan yetişmesi beni bir yandan üzerken, bir yandan da sevindirmektedir. Konunun üzüldüğüm yönü Türkiye’deki alt yapı sistemimizin son derece yetersiz kalması, sevindiğim yönü ise genç Türk sporcularının yabancı meslektaşlarıdan hiç de aşağı olmadıklarının ispatı olmasıdır. Hatta bu gençler yaşadıkları ülkelerdeki gençleri geçerek, o ülkelerin milli takımlarında bile oynayabilmektedirler. Demek ki konu pasaport konusu değildir.
Kanımca bu gibi tartışmaların nihai amacı gayet açıktır. Amaç, Türkiye alt yapılarından gençlerin yetişmelerinin sağlanması ve önlerinin açılması olmalıdır. Yurdışındaki gençlerimiz zaten iyi bir altyapı eğitimi alarak yetişmektedir. Türkiye’deki gençlerin ise yetişmeleri için sahada oynamaları gerekmektedir. Trabzonspor’da mali kriterler sonucu gelen kısıtlamaların da etkisiyle alt yapıdan yetişmiş oyuncuların performanslarının hepimizi gururlandırdığını görüyoruz.
***
Sonuç olarak yabancı futbolcu kısıtlamasının amacının alt yapılarımızdan futbolcu yetişmesine katkı vermek olduğunu görüyoruz. Bunu basit bir kural ile sağlayabiliriz. Sahada oynaması zorunlu olan Türkiye altyapılarından yetişmiş yirmibir yaş altı üç adet oyuncuyu sahada oynatarak. Sahada üç alt yapı oyuncusu demek sakat ve cezalı futbolcuların olacağı da göz önüne alındığında yedi sekiz tane genç oyuncunun takım kadrolarında kendilerine yer bulması demektir. Söz konusu alt yapı oyuncuları kulüplere ek maliyet de getirmeyecek, yerli futbolcuların maliyetlerini suni olarak arttırmayacaktır.
Bu basit kural dışında isteyen kulüp istediği kadar yabancı, gurbetçi, yerli futbolcu transfer edebilir. Böylece, liglerimizin kalitesi yükselmeye devam edecek, alt yapılarımız da yeni gençleri daha hızlı bir biçimde milli takımımıza kazandıracaktır.