29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yaklaşan seçimlerde hedef sektör hangisi olur

Hakan Topkurulu

Hakan Topkurulu

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye artık seçim sathı mailine girdi. Cumhur ittifakı seçim hazırlıklarını son süratle yapıyor. EYT’liler, asgari ücret vb gibi para dağıtıcı her olanak bütçe kapsamında ele alınıyor. Millet ittifakı ya da diğer adıyla 6’lı masa ise henüz üzerinde mutabık kalacakları bir programa dahi ulaşamadılar. 6’lıdan bir tanesi program olunca ona uygun Cumhurbaşkanı adayımızı da belirleyeceğiz dedi. Tam bir karmaşa. Başka bir adı da “Biden cephesi” olan kesim “Tıpış tıpış” oy atmaya alışık olduğu için çok önemli bir sorun olmaz. Kılıçdaroğlu 500 milyar dolar temiz para da buldu.

***

Bu arada ABD raportörleri de boş durmuyor. ABD’li yatırım bankası Morgan Stanley “CEEMEA Ekonomik Görünüm” raporunda Türkiye’de seçimlerden sonra “ülkenin ortodoks ekonomi politikasına dönüşünün de eşit derecede olası olduğu belirtildi. Morgan Stanley’nin raporunda görünümün seçim sonrasındaki para politikası ve mali politikasına göre şekilleneceği ifade edildi. Raporda politika faizlerine ilişkin yapılan tahminde, “Ana senaryomuz politika faizinin yüzde 9’da kalması yönünde. İkinci senaryomuz ise ortodoks para politikasına dönülmesi ve tam teşekküllü makro istikrar programının uygulanması yönünde. İkinci senaryomuzda politika faizinin 2023’te yüzde 35’e yükselmesini bekliyoruz.” diye liberalizmin kalesi Cumhuriyet Gazetesi 16 Kasım Çarşamba günü “Amerikancı iktidarın müjdecisi olması temennisi ile” bu raporu haberleştirdi.

Ben Morgan Stanley’e bir haber vereyim. Sıcak paracılar o tarihlerde kalırsa, yüzde 35 faizden epey faydalanır. Tabi burada biraz da benim temennim var. Sıcak paracılar, bir başka adıyla “uluslararası tefeciler” ya da “finans kapital” umarım o tarihlerde bir daha geri gelememecesine tarihin tozlu raflarındaki yerlerini alırlar.

***

Biz de, yani Vatan Partisi de 26-27-28 Kasım tarihlerinde Soner Polat Kurultayını gerçekleştirerek, sonrasında seçim hazırlıklarına başlayacağız.

Burada seçimlerde güçlerin esas yığılması gereken yerin neresi olması gerektiği konusunda görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Doğaldır ki benim paylaşacağım görüş ekonomik eksenli olacaktır. Bu ekonomik eksene sosyolojik bir tabanda rahatlıkla eklenebilir.

Tüm genel seçimler tabiidir ki, tüm sosyal ve ekonomik kesimlerin sorunları dile getirilerek ve bu sorunlara çözümler sunularak yapılır. Fakat sorunların daha derin olduğu ve bu kesimlerin sorunlarına çözüm getirmek, partilerin dinlenmesinin arttırılması ve bunun çözüm hedefli olarak sandığa yansıması açısından daha belirgin toplum kesimlerinin hedeflenmesi ve ana güçlerin buralara yığılması daha efektif bir politikadır.

***

Türkiye’de genel olarak bir gelir düşüklüğü ve buna paralel gelir dağılımı adaletsizliği bulunmaktadır. Bu tüm ekonomik sektörler açısından doğrudur; Tarım, Sanayi ve Hizmetler sektörleri bu sorundan yeterince pay almaktadır. Hatta Türkiye burjuvazisi bile, emperyalist neoliberal sistem uygulamaları sonucunda bu girdabın bir kenarında yer almaktadır. Gelir dağılımında onların, bugün gelir dağılımında gelirin daha çok dağıldığı tarafta yer alması bu durumu değiştirmemekte, ekonomik sorunlar her an onları da yoksullaştırma potansiyeli taşımaktadır. 2023 yılında iflasların artma olasılığının fazla olması haberleri bu yönde gelişmelerin habercisidir. Vatan partisi olarak bugünlere yıllardan bu yana hazırlıklı olduğumuz için “Ekmek Teknesi” adını verdiğimiz siyaset o günler için hazırda beklemektedir.

***

Ancak her üç sektör içinde de; hem Türkiye açısından stratejik önemde, hem de çalışanlarının diğer sektörlerden daha karmaşık sorunları olan sektör “Tarım Sektörüdür”.

Vatan Partisi, pandemi öncesinden bu yana gerçekleştirdiği 100’den fazla Üretim Devrimi Kurultayı’nın ezici çoğunluğunu köylerde düzenlemiştir. Tarımsal bölgelerden daha çok gelen bu yönlü talepler tarım kesiminin sorunlarının daha ağır, çözümünün daha zor ve ancak Vatan Partisi gibi gözünü budaktan sakınmayan bir partinin çözebileceği sorunlar olmasından kaynaklanmaktadır. Önümüzdeki süreçte, ihracatımızın yüzde 65’ini yaptığımız Atlantik ülkelerinin durgunluk sürecine girmesi sonucunda sanayi ve hizmetler sektörlerinin de derin ekonomik kriz içine yuvarlanması, tarımın daha önde yer aldığı bu politikada bir kısım değişiklik gerektirse de, Milli Direnme Ekonomisi sürecinde gıda ve enerjinin en ön planda durması tarımın öneminin azalmayacağının bir göstergesidir.

EYT Vatan Partisi