01 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yoksulluk, engellilik nedeni midir?

Rıfat Mutlu

Rıfat Mutlu

Eski Yazar

A+ A-

Dünya Engellilik Raporunda da belirtildiği gibi engellilik ile sosyo-ekonomik düzey arasında sıkı bir işbirliği bulunmaktadır. Yoksulluk ve engellilik olgularının birlikteliği, birçok sorun bileşeninin birbirini etkilemesi yani bir nedenin başka bir durumun olumsuz sonucunu yaratması nedeniyle kısır döngü biçiminde devam etmektedir.

Yoksulluk ve engellilikle ilgili olarak dünya ölçeğindeki verilere bakıldığında da iki olgu arasında sıkı bir ilişki bulunduğu görülmektedir: Dünya nüfusunun en yoksullarının yüzde 20’sinin engelli olduğu değerlendirilmektedir (Elwan, 1999); engelli nüfusun yüzde 70’i gelişmekte olan ülkelerde yaşamakta olup, gelişmekte olan ülkelerdeki engelli nüfusun yüzde 82’si yoksulluk sınırının altındadır (Kanada Engellilik ve Kalkınma Ağı/ Canadian Network on Disability and Development-CNDD, 2006); engelli kişiler, yoksullar içinde en yoksul kesim olarak görülmektedir (Yeo, 2005); yarım milyar engelli kişi karşı gelemedikleri konumları nedeniyle dünyanın en yoksul ve marjinal gruplarıdır (Metts, 2010).

Dünyada engelli nüfusun yaklaşık 470 milyonu çalışma yaşındadır ancak engelli kişiler genellikle orantısız bir yoksulluk ve işsizlikle karşılaşmaktadır (ILO, 2008b). Bu ilişkide en çarpıcı görünen, engellilerin yoksullar içinde en yoksul oldukları gerçeğidir.

Yoksulluk, insan yaşamında sağlığa, fiziksel çevreye ve çalışma koşullarında yarattığı riskler ile engellilik nedenidir.

-Yoksulluk nedeniyle sağlığa ilişkin riskler:

Yoksulluğun engelliliğe neden olmasındaki en önemli risk faktörleri arasında sağlığa ilişkin olanlar önemli bir yer tutmaktadır. Yoksulluğun bir engellilik nedeni ya da yaşanan olumsuz sağlık durumunun ( hastalığın) ağırlaşmasında bir etken olabileceği bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) hazırladığı ‘2002 Dünya Sağlık Raporu’na göre, yoksulluğun doğrudan sonuçları arasında engellilik önemli bir yer tutmaktadır.

Yoksulluğun en dolaysız sonucu ‘açlık’ veya sürekli olarak yetersiz ve sağlıksız yiyeceklerle beslenmek durumunda kalmaktan kaynaklanan kötü beslenmedir. Sık doğum nedeniyle annelerin güçsüzleşmesi; gebe kadınların kötü ve yetersiz beslenmesi, bebeklerin düşük doğum ağırlıklı olmasına neden olmaktadır.

Düşük doğum ağırlığı ve sürekli beslenme yetersizliği bebeklerde hem engelliliğe yol açan birçok hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunmakta hem de doğrudan engellilik nedeni olabilmektedir. Kronik açlık, gelişmekte olan beyin dokusuna zarar vermekte ve genel olarak çocuklarda yetersiz ve kötü beslenme zihinsel engelliliğe neden olabilmektedir.

-Yoksulluk nedeniyle fiziksel çevreye ilişkin riskler:

Kentsel üretim-tüketim kalıplarına ve kentsel olanaklara sınırlı erişim ya da erişememe kentsel yoksulluğun ana belirleyicisidir.

Kentlerde bu çelişik yapılanma, yoksulların yaşadığı alanların diğer yerleşim bölgelerine göre ayırt edici bir takım olumsuzluklarını ortaya çıkarmaktadır.

Temiz su ve gıdalara ulaşım güçlüğü, sağlıksız ve güvensiz fiziksel çevreye sahip olunması nedeniyle kaza ve hastalıklara yakalanma sonucunda engelli olma riski artmaktadır. Dolayısıyla yoksulluğun mekânsal olarak ortaya çıkışı, kronik hastalıklar başta olmak üzere birçok hastalığı ve engellilik durumunu beraberinde getirmektedir.

-Yoksulluk nedeniyle çalışma koşullarına ilişkin riskler:

Yoksulluğun fiziksel çevreye ilişkin başka bir yönü, yoksul kişilerin çalıştıkları işyerlerinin olumsuz fiziksel koşulları ve çalışılan sektörlerin iş sağlığı ve güvenliğinden yoksunluğudur.

Yoksulluk, ihtiyaçların karşılanmasının ivediliği ve şiddeti aynı zamanda yine yoksullukla bağlantılı olarak eğitim düzeyinin düşüklüğü nedeniyle kişilerin iş tercihlerindeki esnekliği ortadan kaldıran bir yapıyı beraberinde getirmektedir. Bu durum, yoksul kişilerin iş güvenliği olmayan, örgütlü biçimde haklarını savunamadıkları, çalışma saatlerinin fazla olduğu, emek yoğun, düşük ücretli sürekliliği olmayan geçici işlerde kayıt dışı çalışmalarına neden olmaktadır. Bu durum, sosyal hayata katılım için ihtiyaç duydukları ek tıbbi hizmetler ve olanaklara erişimini kısıtlamaktadır.

Tersane işçiliği, inşaat işçiliği, maden işçiliği, zararlı kimyasalların kullanıldığı sanayii sektöründeki çalışma alanları vb. genellikle yoksullukla özdeşleştirilen işlerdir. Kötü ve ağır çalışma koşulları kişilerde bulunan sağlık sorularının kronikleşmesine; işin niteliğinden kaynaklanarak ortaya çıkabilecek işyerindeki kimyasal, fiziksel, biyolojik ve ruhsal etkenlerin oluşturduğu meslek hastalıklarına iş kazalarına zemin hazırlamaktadır.

Yoksulluk bir engellilik nedenidir. Aynı zamanda, engelli olmak kişileri yoksullaştırdığı ya da yoksullaşma riskini artırdığı gibi var olan yoksulluğun kronikleşmesine, derinleşmesine neden olabilmektedir.

Yoksulluk olgusunun hem belirlediği hem de yoksulluğu artıran bir etken olan eğitim düzeyinin engellilerde genel nüfusa oranla çok daha düşük olduğu görülmektedir.

TÜİK verilerine göre genel genel nüfusta okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 12.9 iken, bu oran engelli nüfusta yüzde 41.6’dır. Engelli nüfus içinde lise ve daha üstü eğiti olanların oranıysa yüzde 7.7’dir. Engellilerin eğitim düzeyindeki düşüklük, çalışma yaşamı içinde yer almalarını daha da zorlaştırmaktadır.