26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yunanistan’a demokrasiyi nasıl getirdik?

Gaffar Yakınca

Gaffar Yakınca

Gazete Yazarı

A+ A-

Yunanistan’da şu sıralar hayli ilgi çekici bir siyasi tartışma sürüyor. Eğitim Bakan Yardımcısı Angelos Sirigos’un Meclis’teki bir konuşması üzerine başlayan tartışma, 1967-74 yılları arasında ülkeyi yöneten cunta rejiminin nasıl sonlandığı üzerine.

SİRİGOS: CUNTAYI TÜRKLER BİTİRDİ

Yunanistan’daki yaygın kabule göre askeri diktatörlüğün sonunu getiren olay Atina Teknik Üniversitesi’nde (kısaca Politeknik’te) baş gösteren öğrenci ayaklanması. Bu görüş, önce Yunan soluna hakim olmuş, sonra da -solun basın ve akademideki üstünlüğü sayesinde- tüm ülkeye yayılarak bir tür yakın tarih mitine dönüşmüş. Bunun için Sirigos, Meclis’teki oturumda “Cuntanın sonunu Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesi getirdi.” deyince kızılca kıyamet koptu. Meclis’teki sol partilerin üyeleri Sirigos’a tepki gösterdiler. Özellikle SYRIZA ve KKE’li vekiller, bakan yardımcısını tarihi yeniden yazmaya kalkmakla, hatta cuntacılıkla suçladılar.

Uluslararası Hukuk Profesörü olan Angelos Sirigos, aşırı milliyetçi fikirleri ile biliniyor. Bir zamanlar, Türkiye düşmanı emeller ile kurulmuş Şebeke 21 adlı örgütün de kurucuları arasında yer alıyordu. Uzun süre İçişleri Bakanlığında göç işlerinden sorumlu idi, şimdi ise Türkiye’deki Rum ve Batı Trakya’daki Türk öğrencilerin eğitiminden sorumlu bakan yardımcısı. Her iki göreve de atanmasında aşırı milliyetçi fikirlerinin etkisi olduğu kesin. Sirigos’un olaylara yaklaşımı ise genellikle gerçekçi ve pragmatik. Kendine “Yunan halkını mitlerden uyandırmak” gibi bir misyon biçmiş. Meclis’teki çıkışını da bu bakışın bir sonucu olarak görmek lazım.

HALK CUNTAYI DESTEKLEDİ Mİ?

1967’deki darbeden sonra Yunanistan, yedi yıl boyunca Albaylar Cuntası olarak bilinen aşırı sağcı klik tarafından yönetildi. Cuntacılar asıl amaçlarını “Yunanistan’ı komünizmden arındırmak” olarak ifade ediyordu. Bizdeki 12 Eylül rejimini aratmayacak bir zulüm yaptılar, özellikle solculara karşı çok acımasızdılar. Cuntaya karşı pek çok direniş ortaya çıkmasına rağmen hiçbiri başarıya ulaşamadı. Cunta, 1968’deki anayasa oylamasında yüzde 93, 1973’teki krallığın ilgası referandumunda ise yüzde 78 halk desteği aldı.

Cuntaya karşı direnişlerin belki de en önemlisi Politeknik İsyanı idi. Kasım 1973’teki ayaklanma sert şekilde bastırıldı, 24 insan yaşamını yitirdi. Bu ayaklanmanın tek sonucu darbecilerin kendi içlerinde yeni bir darbe yapması oldu. Albay Papodopulos’u deviren General Yoannidis cuntanın liderliğine geçti. İşin aslı, cunta yerli yerinde duruyordu, hatta daha da güçlenmiş gibi görünüyordu. Ancak yeni diktatör Yoannidis sekiz ay sonra ölümcül bir hata yaptı. Türkiye’nin garantörlük hakkını hesaba katmadan Kıbrıs’ın başındaki Makaryos’a darbe tertipledi. EOKA’cı subaylar tarafından yapılan darbe üzerine Türkiye, Kıbrıs’a müdahale etti.

KIBRIS HAREKATI CUNTAYI DEVİRİYOR

15 Temmuz’daki darbeden beş gün sonra Türk ordusu Kıbrıs’taydı. Yoannis, ABD Dışişleri Müsteşarı Joseph Sisco’ya “Bizi sattınız, Türklere engel olacağınıza söz vermiştiniz” diye sitem ediyordu. Tüm Yunanistan’ı Türkiye ile topyekun bir savaşın korkusu sarmıştı. Kıbrıs fiyaskosu üst düzey komutanların Yoannis’e desteğini çekmesine yol açtı. Cumhurbaşkanı Faedon Gizikis, Fransa’da sürgünde bulunan Konstantin Karamanlis’i ülkeye davet etti. Karamanlis, 24 Temmuz sabah 04.00’te başbakan olarak atandı. Yunanistan’ın yeniden demokrasiye geçiş süreci Kıbrıs Barış Harekatı’ndan tam dört gün sonra işte böyle başlamış oldu.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın Yunan halkına faydası yedi yıllık faşist rejimin sona ermesini sağlamasıydı. Ancak Yunanistan’daki yakın tarih anlatısı böyle kurulamazdı. Çünkü olayların bu şekilde izahı ne sağcıların ne de solcuların işine geliyordu. Solcular, cuntaya karşı direnişlerinin gölgede kalmasından, sağcılar ise Türklerin hayırlı bir işe vesile olmuş olmasından rahatsızlardı. Yunanistan resmi tarihi, gerçekler görmezden gelinerek yazıldı. İşte Sirigos’un meclisteki konuşması bu miti yıkmayı hedefliyor ve Yunanistan’ı tarihsel bir yüzleşmeye davet ediyor.

15 Temmuz Yunanistan