Kul hakkı yiyen, istikbal hırsızları!

Hatırlanacağı üzere, 2010 yılında yapılan KPSS’de “Eğitim Bilimleri” testinin sorularının sızdırıldığı ortaya çıkınca sınav iptal edilmiş ve 279 bin kişi tekrar sınava alınmıştı.

Tekrarlanan sınavda ilkinde tam puan alanların hiçbirisi, bu kez tam puan alamamış, bir kısmı korkudan tekrar sınava bile katılamamışlardı.

Aynı yıl (2010) yapılan ve 807 bin kişinin katıldığı “Genel Kültür” ve “Genel Yetenek” sorularının da sızdırıldığı iddialarıyla ilgili olarak da sonuç alınacak sağlıklı bir soruşturma yapılamamış, yaptırılmamıştı.

O tarihte yazdığım gazetede “İstikbal hırsızları nerede?” başlığıyla ilki 13.Kasım.2010, diğeri de 11.Nisan.2011 tarihinde olmak üzere 2 yazı kaleme almıştım.

Bu yazılarımdan birinde şöyle sormuştum; “...Gençlerin, insanların emeğini, geleceklerini çalan bu suç şebekesi niye yakalanamıyor?

Bu organizasyonun failleri neden ortada yok? Yandaş medya neden milyonlarca gencin istikbalini çalan bu gelişmelere karşı suskun - ilgisiz ve duyarsız?

Ehliyet ve liyakat yerine, müritlik ve yandaşlığı esas alan niteliksiz atama iddialarıyla gündeme gelen ÖSYM bu konuda çelişkili ve yetersiz bulunan açıklamalarıyla bir güven bunalımı yarattı.

Geçmiş dönemlerde güvenilir bir kurum olarak bilinen ÖSYM de malum organizasyonun işgaline mi terk edildi?

Önce Polis Okullarında, sonra KPSS’de, şimdi de YGS’de aynı kirli ve karanlık eller evlatlarımızın istikballerini çalıyorlar, ailelerini perişan ve emeklerini ziyan ediyorlar.

Türkiye adım adım eşine rastlanmayan militan bir çıkar örgütünün ağına düşüyor. Devlet kadroları sınav soruları çalınarak, istikbal hırsızları ile dolduruluyor.

Üniversite sınavlarına şaibe ve şüphe karıştırılıyor.

Nereye gidiyoruz, nerede bu hükümet, nerede bu devlet?..”

İşte şimdi aradan 5 yıl geçtikten sonra, KPSS’de yapılan “kumpasla” ilgili soruşturma yeniden başlatıldı. Hepsinin imha edildiği söylenen soru-cevap kitapçıklarından 1.262 tanesi bulundu.

İlginçtir, bulunan bu kitapçıkların şu ana kadar yarısının, 2010 KPSS sınavında yüksek puan alan ve aralarında ilgi ve iletişim olduğu tespit edilen 3.267 şüpheliye ait olduğu belirlendi.

2008, 2009 yıllarında KPSS sınavlarına giren adayların hiçbirisi 120 sorudan, 110 net ve üzerinde doğru cevap veremedikleri halde, 2010 KPSS sınavında 353 kişinin 120 net doğru cevap verdiği, 152 kişinin ise 110 net ve üzerinde doğru cevap verdiği tespit edildi.

2010 yılında, 110 net ve üzeri doğru cevap verenlerin (çeşitli testlerdeki) toplam sayısı ise 3.250 kişi. Şimdi sıkı durun, bunlardan 297 kişi, F-Tipi cemaat görünümlü örgütün dershane ve/veya okullarında görevli olan isimler.

Bir çoğu ise karı-koca, kardeş-yeğen veya aynı aileden. Bariz ve pervasız bir hile ve sızdırma olduğu apaçık ortada.

Bu cemaat görünümlü F-Tipi örgütle ilgili olarak, 16.Aralık.2014 tarihinde yine bu köşede yazdığım bir başka yazımın başlığı ise şöyleydi;

“Çok ah aldılar. Çok kul hakkı yediler. Ne mazlumlar, ne de mağdur”

Aynı yazıda; “... bunlar çok ah aldılar, çok kul hakkı yediler, iktidarla her türlü kirli ve karanlık işin içine gırtlaklarına kadar battılar. Şimdi de birbirlerine girdiler. İşte gün geliyor, hesap dönüyor...” demiştik.

Hiç sıkılmadan, “Haram yemedik” diye bağırıyorlar bir de.

Daha kötüsünü yaptınız, “Kul hakkı yediniz kul hakkı”.

İstikbal hırsızları bulunsun, sorumlular cezalandırılsın, sınavlar tekrarlansın, adalet ve hak yerini bulsun!