Merkez, yalancı çoban gibi!

T.C.Merkez Bankası 2013 yılı ekonomik temel göstergelerine ilişkin olarak ilan ettiği hedef ve politikalarında büyük ölçüde yanıldı. Enflasyon hedefinden, yılın sonu dolar kuru tahminine kadar tüm kritik ekonomik hedeflerinin hiçbirisi tutmadı.

Halbuki, merkez bankalarının itibarı, ekonomiler için son derecede hayati önem taşır.

Ekonomi piyasalarındaki oyuncular (yatırımcılar, bankalar, tüketiciler, şirketler vb.) T. C Merkez Bankası'nın hedef ve politikalarının bu denli oynak ve isabetsiz olduğunu gördüklerinde, bunun piyasalara yansıması, belirsizlik ve istikrarsızlık oluyor.

TÜİK, 11 aylık (Ocak - Kasım) dış ticaret istatistiklerini açıkladı.

2013 yılının 11 aylık ihracatı 2012 yılının gerisinde kalırken, ithalat tersine % 5.4 oranında artmış durumda. Dış ticaret açığı 11 aylık dönemde 89.8 milyar dolara çıktı.

Yıllık açığın ise rekor kırarak 100 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.

Öte yandan OVP'de (Ortak Vadeli Program) hedeflenen enflasyon oranı % 5 iken, gerçekleşen yıllık enflasyon (TÜFE) % 7.4 oldu.

TC Merkez Bankası Başkanı yılsonu için dolar kurunun 1.92 olacağını iddia etmesine rağmen, dolar 2.18'leri görmüş durumda.

Yani Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi tarafından öngörülen ihracat, ithalat, cari açık, enflasyon ve kur hedeflerinin hiçbirisi gerçekleşmemiş durumda.

İnat uğruna döviz rezevleri ise hızla satılarak eritilmeye devam ediliyor.

Faizler piyasada çift haneli rakamlara ulaştı.

Yurtdışından bol ve kolay sıcak para girişlerinin eskisi gibi olmayacağı, ABD ekonomisindeki gelişmeler ve FED kararları ile ortaya çıkmış vaziyette.

Özel sektörün dış borçları kur artışları karşısında ağır biçimde artıyor ve riskleri de büyüyor.

Kaynağı ve sahibi meçhul para girişlerinin hesabını tutan yok. Sınırlarımız delik - deşik. El-kaideci terör örgütlerine örtülü ödenek parasıyla silah ve mühimmat sağlandığına dair ortaya atılan "TIR'lar dolusu" çok vahim iddialar herkesi tedirgin ediyor.

Kısacası Türk ekonomisini yürüten "Tarzanlar zor durumdalar"!

Yolsuzluk, ahbap - çavuş kapitalizmi, akraba kayırmacılığı, hemen her ihalede şaibe ve usulsüzlük iddiaları ayyuka çalışmış vaziyette. Sigara ve içkiye getirilen ideolojik amaçlı ağır vergilerle kaçağın ve kayıt dışının önü açılıyor adeta.

2014 yılı ekonomide el parasıyla, borçlanıp, ithal edip, tüketmenin, yani lale devrinin bu kez sonu olacak gibi görünüyor.

Merkez Bankası ise yalancı çoban misali, "büyüklere masallar" anlatmayı sürdürüyor maalesef.

2014'ün, sadece siyasette değil, ekonomide de istikrarsızlık,

belirsizlik ve yönetememenin

kaçınılmaz ağır sonuçlarına sahne

olacağı anlaşılıyor.