26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Önce AKP, şimdi CHP silahlı PKK'ya razı oldu

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Hakkâri'ye devam. "Kürt açılımı"nda manzara şu:

AKP başlattı.

CHP yönetimi önce utangaçtı.

Şimdi aşırı "cesur"!

AKP'nin de önüne geçme çabasında.

***

Gerekçeleri: İnsani ve demokratik!

AKP: "Analar ağlamasın!"

CHP: "Barış ve kardeşlik!"

Adına "çözüm" diyorlar.

Manzara: "Açılım" kardeşliği!

***

Dönüm noktası: 10 Temmuz 2014.

"PKK ile müzakere yasası."

AKP getirdi. CHP de "evet" dedi. Meclis'ten geçti.

Sonuç: PKK meşrûlaştırıldı. Hem de silahıyla birlikte.

***

Açılımda iddia: PKK silahlarını teslim edecekti.

Bölgenin manzarası:

Artık: Dağlar değil, şehirler de örgütün denetiminde.

Hakkâri'den yeni geldim.

Ağrı'yı örgütün kendisi dün açıkladı.

Devlet ve PKK yan yana.

Şimdilik: "Barış" içinde yaşıyorlar!

***

Örgüt silahlı.

Dağda, köyde, şehirde alana hakim.

Kendi "idare"sinin organlarını kurmuş.

"Vergi" topluyor: Düzenli.

"Mahkemeleri"nde yargılıyor: Yaygın.

"Asayiş" uygulamaları yapıyor: Açıkça.

***

Bunlar bir gazetecinin kişisel iddiaları sanılmasın.

Kendimizi kandırmayalım.

Bütün bölge böyle. PKK'ya bırakılmış gibi.

Valiler, kaymakamlar, askerler, polisler, partiler...

Saklı gizli değil. Herkes biliyor.

Reddeden var mı?

"Hayır, böyle değil" diyene rastladınız mı?

***

"Açılım"cıların iddiası neydi?

Örgüt silahları terkedecekti.

Oysa: PKK açık sözlü.

Hiçbir zaman "silahları bırakacağım" demedi.

En ileri ifadesi: "Silahlar sussun." Bir tür ateşkes.

Yani: Silah elde, parmaklar tetikte kalacak.

Örgütün ihtiyacına göre: Bazen "barış", bazen "savaş" olacak!

***

Örgütün silaha bakışı hiç farklı olmadı.

1993'te Bekaa'da Öcalan'la röportaj yapmıştım.

Kafasındaki "çözüm" planında silahın rolü netti:

"Dağdakiler bölgenin resmi asayiş kuvveti olmalı!"

Oslo görüşmelerinde ortaya çıktı.

PKK aynı planı masaya getirmiş. Kabul de ettirmiş.

***

Şimdi IŞİD gerekçesiyle hedef büyüttüler: "Ortak Kürt ordusu!"

Bütün bölge Kürtlerinin katılacağı.

Dahası var. Selahattin Demirtaş: Türkiye'den PKK'ya silah istedi!

***

Kritik soru: "Silahlı örgüt" niye sorun olsun?

Asayiş, işin esası değil.

Mesele, devlet anlayışında.

Herkes bilir.

Devlet: Silah tekeline sahip olmaktır.

Çünkü: Silah, egemenlik demektir.

Bir ülkede iki silahlı kuvvet, devletin doğasına aykırıdır.

Zorunlu olarak: Biri diğerini tasfiye eder.

Bu da iç savaş anlamına gelir.

***

AKP ve CHP, devlet dışı silahı meşrûlaştırıyorlar.

Maalesef: Barışın değil, savaşın yolunu döşüyorlar.

***

Sormak lazım.

AKP, Cumhuriyet'in yanlış kurulduğuna inanıyor.

CHP'nin Cumhuriyet'le sorunu ne?

***

Son söz:

AKP ve CHP tercihlerini yaptı.

Sıra millette.

Bakalım, milletin tercihi ne olacak?