PKK-Hizbullah kapışması mı?

Tarih: 16 Kasım 2013. Diyarbakır Belediyesi bahçesindeyiz.

100 kadar gazeteci. Tayyip Erdoğan’ın çıkmasını bekliyoruz.

Barzani’nin de katıldığı ünlü Diyarbakır ziyareti.

***

Gazetecilerden biri geldi: “Hatırladınız mı?”

Yüzü yabancı değildi. 50 yaşlarında. Sakallı. İpucu verdi.

Bölge ülkelerinden birinde karşılaşmıştık.

Hangi medya kuruluşu? Diyarbakır’dan bir TV kanalını söyledi.

Bir şey ifade etmiyordu.

***

İkinci soru hakkımı kullandım: Siyasi çizgisi?

Şaşırmıştı: Söylediği TV’yi nasıl bilemezdim!

Belli ki: Bölgede ünlüydü.

“Boş” bakışlarımı görünce dayanamadı:

Alay etti: “Hizbullah desem bir şey ifade eder mi?”

Etmez olur mu?

***

Hizbullah: Nereden nereye?

1990’ların başı.

Eylemleriyle ilk ortaya çıktıkları dönem.

PKK ile yaygın çatışma yılları. Yüzlerce ölüm.

Tam gizlilik. Değil gazete, dergi, kitap. Bildiri bile yok.

AKP iktidar oldu. Hizbullah geleneği legale de çıktı.

Dernekler kurdu. Dergi çıkardı. İnternet siteleri açtı.

Televizyon kanalları sahibi.

Sonunda partileşti. Seçime girdi.

***

Bir süredir: PKK ile Hizbullah ilişkileri sorunlu.

30 Mart öncesi Lice’de kavga ettiler.

Şimdi: Dicle’de kaçırma, Lice’de yaralama derken...

Mardin/Dargeçit’te ilk ölüm yaşandı.

Eski muhtar Mehmet Uğurtay silahla öldürüldü.

Önemli: Arada “ateşkes” vardı. 1990’ların ortasından beri.

PKK’nın ajansı, Uğurtay’ı şöyle tanımladı:

“Hizbullah sempatizanı... köy korucularından...”

“Köy yakmaları ve yargısız infazlarla tanınıyor.”

***

Hüda-Par cenahının açıklamaları sert:

Zekeriya Yapıcıoğlu (Genel Başkan): “Bu bir savaş ilanıdır.”

Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel:

“PKK, çözüm sürecini sonlandırmak istiyor. “

HÜDA PAR’ı bahane edecekler.

***

Silahlı bir hesaplaşma mı başlayacak?

Bölgeden bir gazeteci arkadaşımla konuştum.

Kuzey Irak’tan yeni dönmüş.

Sınırın her iki tarafındaki hassasiyetleri bilir.

Irak sahası: “İşaretler karışık.”

“Bölge dengelerine bağlı hareketlenme var.”

Güneydoğu: “PKK-Hizbullah hesaplaşması?”

“Bölgede böyle bir hava yok. Olanlar güç gösterisi.”

***

Eski Hizbullah çevresinden bir kanaat önderi.

PKK’yı suçluyor. “Kendini dayatıyor” diye.

Liberal, İslamcı diğer örgütler gibi.

Fakat: Hesaplaşmayı mümkün görmüyor.

Hak-Par Başkanı Kemal Burkay da öyle.

PKK’yı eleştirdi. “Her renge” siyaset özgürlüğü istedi.

***

Av. Sıtkı Zilan’la da görüştüm.

Azadi Yönetim Kurulu üyesi. Hüda-Par’la diyaloğu iyi.

PKK/BDP organizasyonlarına da gider. Tespitleri:

“Hüda-Par, bölgenin ana muhalefet partisi sayılır.”

“Çatışmadan yana değil. Kamuoyunu hakem yapmak istiyor.”

“Sert açıklamalar uyarı içindir.”

“PKK’nın tek parti zihniyetiyle olmaz.”

***

Sonuç:

Bir: “Açılım”, bir yönüyle “demokrasi” oyunu.

PKK memnun: Oyunda yasallık, meşruiyet kazandı.

İki: Fakat, “demokrasi”nin öteki yüzünü sevmedi.

Çünkü: Diğer Kürt hareketleri de artık serbest.

Başta Hizbullah, açık faaliyet gösteriyor.

PKK ise siyaset tekelini bırakmak istemiyor.

***

Üç: 15’liklerin anneleri PKK’yı sıkıntıya soktu.

Kendiliğinden başladı. AKP sahip çıktı.

Dört: PKK, herkese “ayar” çekmek istiyor.

Devlete, AKP’ye, Hizbullah’a, bölge kamuoyuna.

Temel mesajı: “Bölgede otorite benim.”

Çatışma başlar mı: Taktik ihtiyaçlar bir yana, hayır.

Çünkü: AKP, PKK, Hizbullah... Hiçbirinin çıkarına değil.