26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sevmeyeni olmayan insan

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

Hayır, akraba değiliz; soyadımız aynı.” Bu sözü yüzlerce kez söylemişimdir. Sadece soyadımız mı benziyor? Karşıyaka ve spor sevdamız da benziyor. Ama hiçbir zaman onun kadar spora ve sporcuya katkım olamaz. Akraba olmasak da aynı soyadı taşımaktan hep gurur duyduğum insan, Dr. Bülent Zeren; artık şifa veremeyecek ama onurlu hayatı hepimize ilham verecek. 12 Eylül darbesinden kısa süre sonra Konak’taki Devlet Hastanesi’nde Cumhuriyet Savcılığı görevinden ayrılıp yeni avukatlığa başlayan Ziya Ertürk Bey, hastanede Bülent Zeren’in yanına gider. Bülent Zeren emniyet binasında ağır işkence görmüştür, kendinden geçmiştir. Gözünü açtığında kendini bir ranzada bulmuştur. Ayağa kalkacak durumda değildir, kanlar içindedir. “Nişanlıma haber iletemedim, lütfen haber veriniz” der. Ziya Bey nişanlısını arar.
12 Eylül darbesi İzmir’in o yıla kadar yetiştirdiği en önemli ortopedi ve travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Veli Lök ve öğrencisi Bülent Zeren’i üniversiteden atar. Darbe sonrası hiçbir yerde çalışamazlar. 1983’de tekrar mesleklerini yapmaya başlarlar. Hayat ona işkenceyi tattırır, işsiz bıraktırır ama o hayata gönlünü açar. Türkiye’nin değil Dünya’nın en iyi spor hekimi ve ortopedi cerrahı olur. Gençlik yıllarımda, Karşıyaka Stadı’nda çekilen bir fotoğrafı hatırlıyorum. Bülent Zeren, yanında Alman futbol tarihinin en iyi sağ açığı, Danimarka futbolunun efsane ismi Allan Simonsen. Fotoğrafı gördüğümde “Simonsen Karşıyaka’ya mı geliyor?” diye heyecanlanmıştım. Ne Simonsen’i, Dünya sporunun birçok ünlüsü Karşıyaka’ya geldi, sonra. Sporcu olarak değil, Bülent Zeren’in hastası olarak.
Sadece dünya yıldızlarının şifa bulduğu bir doktor değildi, Bülent Zeren. Birçok amatör sporcunun imdadına da o yetişti. “Para mı, senden kim para istedi ki!” Menemen’den sakatlığı yüzünden maddi durumu iyi olmayan futbolu bırakmak üzere bir futbolcu Zeren’e gittiğinde ya da Karşıyaka’nın 2 Dünya Şampiyonu yelken sporcusu sakatlandığında duydukları söz buydu. Sadece dünya yıldızlarının değil, İzmir’deki tüm amatör sporcuların hekimiydi.
Karşıyaka’nın yedek kulübesindeydi yıllarca, bir kuruş almadan bir oyuncu sakatlandığında ilk müdahaleyi o yaptı. Karşıyaka’nın tüm branşlarındaki sporcuların can kurtaranı oldu. Şifa vermediği Karşıyakalı sporcu kalmadı, aslında Karşıyakalı da kalmamıştır. Benim de çocukluğumda ayak bağlarımı iyileştirdi. Cenaze namazını kıldıran hoca bile, “Onun sayesinde namaz kıldırabiliyorum” diyordu. Tüm Karşıyaka’nın koluydu, ayağıydı, o kadar mı? Beyniydi de! Muayenesini Karşıyaka Spor Tarihi Müzesi haline getirdi. Karşıyaka Spor Kulübü tarihinin en değerli anıları muayenehanede hayat buldu. Karşıyaka’nın hafızası oldu, efsane kaleci Ekrem Güçsav ile!
Karşıyaka tarihini müze içine de kapamadı. Osman Bey Parkı’na Gode Cengiz ve Erol Baş heykelleri yapılmasına öncülük etti. Karşıyaka Spor Adamları Derneği’nde Karşıyaka’da sporu bütünleştirdi, geleceğimizi aydınlattı.
Zeren’i anarken; Okan Yüksel “68 kuşağı için ölüm bir başlangıçtır, çok ölüm gördük, ağlamadık” dedi, gözü yaşlı yaşlı. Futbolumuzun efsane teknik direktörleri zor konuşuyorlardı; Hüseyin Hamamcı, Yılmaz Vural, Samet Aybaba ve diğerleri. Karşılıksız sevdi, karşılıksız yaşadı. Hepimize örnek oldu, Bülent Zeren...
Geçtiğimiz hafta köşemde, “Karşıyaka değerlerini, yaşarken onurlandırmalı” diye yazmıştım. Bülent Zeren’in adını da vererek. Bir sokağa adı verilmeli demiştim, o hepimizin gönlüne adını verdi. Tüm Karşıyaka Belediye Başkan Adaylarının sözüdür, CHP’li aday Tugay’ın önerdiği Belediye’nin yapacağı Spor Hekimliği Merkezi’ne Bülent Zeren’in adının verilmesi. Ve tüm Karşıyakalıların sözüdür, ona layık şekilde insanlığa hizmet vermek ve karşılıksız sevmek!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları