26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

SOLDA-SAĞDA birlik demek, CUMHURİYETÇİLERİ bölmek demek!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

Hatırlanacağı üzere, ilki, 14 Nisan 2007’de Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda yapılan bilahare İstanbul-Çağlayan, İzmir-Gündoğdu ile devam eden ve giderek tüm ülkeye yayılan Cumhuriyet mitingleri Demokrasi tarihimizin en görkemli en coşkulu toplumsal hareketlerini oluşturmuştu.

Bu mitinglere genci-yaşlısı, kadını-erkeği ile parti ayrımı yapmaksızın, sağ-sol demeden tüm vatanseverler, milli duruş-ulusal birlik yanlıları, Cumhuriyet ve Atatürk rejimini savunanlar, üniter yapı ve laik-demokratik Türkiye sevdalıları muazzam bir destek verdiler.Ancak ne yazık ki bu dev Cumhuriyet mitinglerine katılan geniş halk kitlelerinin sesine özlemine kulak verecek, onları geniş ölçüde kucaklayacak açılımı, basireti ve cesareti gösteren bir siyasi parti ve/veya partiler ortaya çıkmadı-çıkamadı.Cumhuriyet mitinglerinden ürken, vatanseverlerin birliğinden endişe eden, milli duruş-ulusal çıkar ekseninde Türk milletinin alternatif bir siyasi harekete yönelmesinden paniğe kapılan Sorosçu-Barzanici-sıcak paracı 2. Cumhuriyetçi bölücü ve gerici şer lobisi işi hemen sulandırıp, saptırmaya yöneldi. Dar tabanlı-sığ-anlamını yitirmiş bir “solda birlik”-“sağda birlik” söylemini işbirlikçi medya vasıtasıyla ortaya sürdüler.Meydanlara inen milyonlarca Atatürk milliyetçisi, Cumhuriyet sevdalısı vatansever vatandaşların solda birlik yada sağda birlik istediğini zanneden ya da öyle göstermek isteyen bu çevrelerin tuzağına muhalefet partilerinin basiret ve vizyon yoksunu yönetimleri dört elle sarıldılar.

“Solda birlik” sloganlarına ve “birleşin birleşin” diyenlerin çağrılarına hiç düşünmeden adeta balıklama atlayan Sn. Deniz Baykal, 2007 seçimlerinde, Rahmetli Ecevit’in sonradan ne oldukları anlaşılan doktoru ve korumasını DSP kontenjanından milletvekili yaparak cevap vermişti. Sonuç tam bir hayal kırıklığı oldu.

***

Bugün ise solda-sağda birlik diyerek, vatanseverleri, Cumhuriyetçileri-Atatürk milliyetçilerini yine bölmeye çalışıyorlar.

Solda birlik teraneleriyle de, barış-demokrasi-özgürlük gibi güzel ve modern kavramları kullanarak da ülkeyi bu badireden çıkarmak mümkün değildir.

Çünkü bu kavramlar en çok da bölücü-kravatlı PKK’lı HDP’liler ile emperyalizmin uşağı Soros solcusu kişi ve örgütler tarafından yoğun olarak “maskeli” demokrasi söylemlerinde kullanılıyor.

Kafa karışıklığını aşmamızın birinci adımı; Soğuk savaşın sona erdiğini görerek, eskinin sağ/sol ayrışmasının bugün büyük ölçüde anlamını yitirdiğini görebilmektir.

Bugün, bizim gibi mazlum milletlerin ulus devletlerini, siyasi bağımsızlıklarını, milli birliklerini hatta dillerini, sınırlarını korumak için emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı varoluş mücadelesini verme günüdür.

Milli devletlerin emperyalizme karşı mücadelesini, yurt içinde sağ-sol ya da sınıf mücadelesi kapsamına sokmak doğru da mümkün de değildir.

Bugün, solcunun da, sağcının da, vatanseveri, demokratı, millicisi, yurtseveri, Cumhuriyetçisi ve Atatürkçü olanı var. Solcunun da sağcının da, emperyalizme, bölücü ve gericiliğe hizmet edenleri var. Zaten, birçok siyasal partide bu ayrışmayı açıkça görüyoruz. Türkiye’de, bugüne kadar yapılmış olan bütün genel ve yerel seçimlerin ortalamasına bakıldığında sağ tandanslı oyların (istisnalar hariç) yüzde 60-65 aralığında, sol denilebilecek oyların ise yüzde 30-35 aralığında gerçekleştiği açıkça görülmektedir. Hâlbuki milli / gayrı milli ekseninde, Cumhuriyetçi, laik, vatansever, demokrat, Atatürkçü yurttaşların, birliği ve beraberliği çok daha farklı bir tabloyu ortaya koyma potansiyeline sahiptir.

Artık, sağ-sol demeden, parti ayrımı gözetmeden, geçmişin ayrılıklarını öteleyen ve göz ardı eden, ortak noktaları ise öne çıkaran, demokratik milli bir kuvayı milliye ruhuyla “Atatürk’te birleştik” diyebilmemiz gerekiyor.

Hala, aynı fesat ve bayat senaryoyu sahnelemek amacıyla, solda ya da sağda birlik diye tutturmak, açıkça Cumhuriyetçi-Atatürkçü-demokrat ve yurtseverleri bölmeye çalışmak demektir.