26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suudi istihbarat şefi Şam’da ne arar

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Sam, Arap medyasının tedavüle soktuğu, Suudi Hanedanlığı İstihbarat şefinin Suriye’ye yapacağı ziyareti inkâr etmiyor. Suudi hanedanlığın bu talebini Şam’a Moskova’nın ilettiği aşikâr.Suudi Hanedanlığı ve görevinden alınan eski istihbarat şefi Bandar Bin Sultan çeyrek asra yakın bir zaman Suudi Hanedanlığı’nda ABD Büyükelçiydi. Karşılıklı puro ve viski içecek kadar Bush ve sülalesine yakındı. Bush’un tavsiyesiyle, Colorado vilayetinde 180 milyon dolarlık özel bir çiftlik inşa etti. Suriye’ye dayatılan kirli savaşın uygulanmasında en önemli aktörlerden birisi. Suriye Devleti’nin yıkılması için hanedanlık bütçesine ek olarak kendi parasıyla özel bir fon oluşturdu. Ürdün ve Lübnan’da Suriye’ye karşı özel operasyon merkezleri kurdu. Türkiye üzerinden Suriye’ye taşınacak dünya cinayet ve harami şebekelerinin transferlerini finanse etti. Suriye’ye karşı askeri operasyonların koordinasyonu ve istihbarat faaliyetlerin başındaydı.ABD’NİN KULLANIŞLI ŞEFİSuriye’ye karşı genelde İsrail özelde MOSSAD ile yaptığı işbirliğini kendisi deşifre etmişti. ABD ve CIA’nın gönüllü muhallebi çocuğudur. Suriye’de istihdam edilen kimyasal silahların kullanılması emrini verenin Bandar Bin Sultan olduğu yönünde ciddi ithamlar var. Bandar, Eski Kral Abdullah’ın kendisini Suriye ve İran meselesinde, “radikal ve tehlikeli” telakki ettiğini öğrenince Kral Abdullah’ı “zayıf, hasta ve korkak” ad etmiş ve bir darbe hazırlığı içinde olmuştu. ABD’nin, Bandar’ı bu darbeye önceleri teşvik ettiğini ancak darbenin başarılı olma ihtimalinin zayıf olduğunu gören ABD’nin, Kral Abdullah’ı darbeden haberdar ettiğini, mutemet kaynaklar teyit ediyor. Böylece ABD’nin, bir taşla iki kuş vurduğu, Bandar gibi, ABD’nin onayı ile olsa dahi, Suriye savaşında boğazına kadar pislik içinde olan birisinden kurtulup Suriye faturasını Bandar’a kestiği, ayrıca Kral Abdullah’a darbeyi haber verip Kral’ı ABD’ye daha çok borçlu hale getirdi.Kral Abdullah, Bandar’ı bütün görevlerinden ifa eder. Bandar için özel olarak kurulan ve Suudi istihbarat birimlerin üstünde olan Suudi Güvenlik Meclisi lağva edilir. Bandar’ın akıbeti halen muammadır. Bu gelişmeler esnasında Kral Abdullah vefat eder. Bir müddet sonra, Suriye düşmanlığında kemikleşmiş olan Suudi Dış İşleri Bakanı Suud Bin Faysal ölür. Yeni Kral Selman Bin Abdulaziz hanedanlık içinde köklü bir değişim başlatır. Tasfiyeler, aile içinde açık tehdit ve çatışmaya kadar gider. Kralın oğlu veliaht Muhammed Bin Selman askeri ve istihbarat kurumlardan sorumlu kişi olur.DARISI ANKARA’NIN BAŞINASuudi hanedanlığı dünya terör faaliyetleri içinde yer alan dini-dar yapılanmaları insan kaynakları ve mali yardımlarla besleyen en önemli ülkedir. ABD’nin bölgemizdeki en etkili kuvvetlerindendir. Ancak bu ilişkinin kırılgan olduğunu söylemeliyiz. ABD devleti, sigorta şirketleri ve firma sahiplerinin muhteşem operasyonuyla tasfiye edilen Merill Liynch ve Lehmann Brothers krizinde, Suudi Hanedanlığı başta olmak üzere onlarca Suudili milyarderin parası güme gitti. ABD’nin, Suriye’ye karşı daha saldırgan ve işgal dâhil bütün opsiyonların açık tutulmasını isteyen Suudi Hanedanlığı’nın şahin kanadı büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.Suudi hanedanlığın Yemen’e karşı başlattığı yıkım savaşında başarılı olamaması, karasal savaş kabiliyetsizliğinin ayyuka çıkması, bazı körfez ülkeleri dışında Yemen savaşında Mısır, Pakistan gibi Suudi Hanedanlığı’ndan önemli finansal destek gören ülkelerin Suudi Hanedanlığı’na söylem dayanışması dışında yardım sunmaması, Rusya ve İran’ın diplomatik sahada elde ettiği kazanımlar, Suudi Hanedanlığı’nın beslediği terör yapılanmaların Suudi Hanedanlığı’nda başlattığı terör eylemleri Suudi Hanedanlığı’nı Suriye meselesinde farklı davranmaya zorunlu kıldı.Bu sebeple Şam ile bozulan güvenlik unsurunun tekrar tesis edilmesi için Suudi hanedanlığı’nın bükemediği eli öpmeye mecbur kaldığını söylemek yanlış olmaz. Suudi Hanedanlığı Riyad’ın güvenliği ve huzurunun Şam’dan geçeceğini idrak etmiş olmalı. Darısı sırf sorun mucidi ve halen kibirli davranan Ankara’nın başına olsun.