26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TSK, siyasal İslamcılığın değil, laik ve milli Cumhuriyet’in ordusudur!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

İslam dünyasında asırlardır süren ve İslam’ın kanla-vahşetle anılmasına, milyonlarca Müslümanın vahşice yine Müslümanlar tarafından katledilmesine neden olan “Mezhepçilik ve Siyasal İslamcılık”, insanın da İslam’ın da en büyük düşmanıdır.

Hangi mezhep adına olursa olsun Ortaçağ’ın bu gerici fanatik-acımasız ve hoşgörüsüz kafası yüzünden dünyada “İslamofobi” de bugün tavan yapmış durumda.

Ne yazık ki bugün ülkemizde de mezhepçi-bağnaz ve fanatik bazı siyasal İslamcılar gemi azıya almış durumdalar.

Medyada ve siyasette boy gösteriyor ve Irak’ın toprak bütünlüğünü ve Türkiye’nin güvenliğini esas almak yerine, Şii Haşdi Şabi’ye yönelik bir kampanya yürütüyor bu zihniyet.

Eğer Şii Haşdi Şabi “şunu yaparsa, biz de onlara saldırmalıyız” anlamında provokatif laflar edip, hamasi nutuklar atıyorlar.

Hâlbuki ister Şii Haşdi Şabi yapsın, isterse Muaviye Sünnicisi El-Nusra, IŞİD, El-Kaide yapsın mezhepçi siyaseti en güçlü şekilde reddetmeli ve laiklik ilkesine sımsıkı sarılmalıyız.

Açıkça görülüyor ki, laiklik yoksa ne demokrasi, ne huzur ne barış olmuyor.

Kimse kendi inanç ve mezhepçi anlayışını bir başkasına zorla kabul ettiremez, asırlardır da ettirememiştir.

Böyle bir şey kardeş kavgalarına, iç savaşlara ve Müslümanın Müslümanı katletmesine sebep olur ve oluyor da maalesef.

Türkiye Irak’ta da, Suriye’de de “mezhepçi ve siyasal İslamcı” bir zihniyetle hareket etmez, edemez etmemelidir.

Çünkü,TSK herhangi bir mezhebin ordusu değildir.

TSK bir din ordusu da değildir.

TSK, anayasamızda açıkça belirtilen laik-demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin milli ordusudur.

Yani TSK molla değil, milli ordudur. TSK’yı komşu Müslüman ülkelerdeki mezhep kavgalarına sürüklemeye ve/veya bulaştırmaya çalışmak, çok ağır ve sakıncalı sonuçlar doğurur. Ülkemiz bugün FETÖ ve PKK/PYD terör saldırıları altında, bombalarla-saldırılarla enkaza dönüştürülmek isteniyor. Milli birlik ve dayanışma zorunluluğumuz var.

Biz Mezhepçilik ve siyasal İslamcılık temelinde bir ümmet değiliz ve olmayacağız.

Millet ve vatan temelinde, Alevi-Sünni, sağ-sol, köken-mezhep ayırmadan ulusal çıkarlarımızda ve bağımsızlığımızda bir ve bütün olmalıyız.

Aksini düşünmek ve bu yolda adımlar atmaya çalışmak büyük bir felakete ve kaosa yol açar. Bunu hiç birimiz arzu etmeyiz ve istemeyiz.

Ama Suriye’de, IŞİD ve El-Nusra Alevi/Nusayrileri keser ve katliam yaparken de, Irak’ta Şii Haşdi Şabi Sünnilere karşı katliam yaparken de, tavrımız tepkimiz ve bakışımız aynı olmalıdır.

Son söz; her türlü mezhepçiliği ve siyasal İslamcılığı reddeden, laik-çağdaş ve milli cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden yana olan duruşumuzu kararlılık ve soğukkanlılıkla korumalıyız.